BİZE ULAŞIN
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame, Yüksek Mahkeme'ye gönderildi. Yaşanan bu gelişme sonrası siyasilerden açıklamalar peş peşe geldi. İşte HDP'nin bu dava ile karşı karşıya kalması neden olan o süreç.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırlamıştı. İddianamede HDP'ye yönelik olarak terör örgütü PKK'yla ilişkili bulunduklarına dair deliller yer almıştı. İddianamenin kabul edilmesi ile birlikte de HDP'nin kapatılması doğrultusunda bir hukuki süreç başlamıştı.
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da olduğu 108 kişi hakkında hazırlanan Kobani iddianamesinde sanıklar hakkında 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
İddianamede aralarında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Emine Ayna ile yakalamalı olarak aranan firari Murat Karayılan, Cemil Bayık, Sabri Ok, Salih Müslüm, Zübeyir Aydar, Ertuğrul Kürkçü ve Mehmet Hatip Dicle’nin de bulunduğu 108 kişi şüpheli olarak yer almıştı.
İddianamede şüphelilerin tamamının “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “37 kez adam öldürme”, “31 kez adam öldürmeye teşebbüs”, “bayrak yakma”, “Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet”, “ibadethanelere zarar verme”, “24 kez yağma”, “38 kez alıkoyma”, “bin 750 kez mala zarar verme”, “397 kez yakarak mala zarar verme”, “bin 60 kez kamu malına zarar verme”, “503 kez yakarak kamu malına zarar verme”, “264 kez kamu görevlisini silahla basit yaralama” ve “78 kez silahla kasten yaralama” başta olmak üzere toplam 29 suçtan cezalandırılması talep edilmişti.
Kamuoyunda Kobani olayları olarak bilinen, 6-7-8 Ekim 2014'de ülke genelinde yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında aralarında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın da bulunduğu 9 HDP'li vekil hakkında fezleke düzenlenmişti. Fezlekeler, 9 vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulmak üzere Adalet Bakanlığına gönderilmişti.
'Kobani olayları' olarak bilinen 6-7-8 Ekim 2014’de, sözde PKK terör örgütü yöneticileri ile HDP MYK üyesi ve eş başkanlarınca sosyal medya hesaplarından, örgüte yakın bazı basın yayın organlarından, Suriye’nin kuzeyinde yer alan Kobani’deki olayları protesto etmek için sokağa çıkma çağrıları yapılmıştı.
Çağrıların ardından Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde olaylar çıkmış, 3 gün süren olayların ardından uzun namlulu silah, molotof kokteyli, havai fişek, taş ve sopa kullanmak suretiyle kamu binalarına, kamu araçlarına, çok sayıda ikamete, iş yerlerine ve araçlara zarar verilmişti. Çok sayıda vatandaş ile güvenlik mensuplarının yaralandığı olaylarda 37 kişi yaşamını yitirmişti.
Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da birer okulda terör örgütü yandaşlarının saldırıları nedeniyle hasar meydana geldi.
Tahribata uğrayan okullar ve kamu binaları, devletin sağladığı imkanlarla onarılarak kısa sürede hizmete açıldı.
Olaylara ilişkin 1600'ü aşkın şüpheli hakkında soruşturma başlatılırken, gözaltına alınan 894 şüpheliden 386'sı tutuklandı, 244'ü hakkında adli kontrol kararı verilmişti.
MHP Lideri Devlet Bahçeli çok açık bir şekilde HDP'nin kapatılması için adım atılması gerektiğini, kendilerinin de bu yönde gerekirse başvuru yapabileceklerini ifade etmişti.
