Her şey kızı için

Belediye ekipleri zorlu yaşam mücadelesi veren kadının yasalar gereği burada gazete satamayacağını söylemesi talihsiz kadını çileden çıkardı. Zabıtalara adeta ateş püskürten acılı anne, "Ben kızımın tedavisi için burada mücadele veriyorum. Bu tezgah 70 yıldır buradaydı. Benim ailemden kalan bu yeri belediye kaldırdı. Son derece zor günler geçiriyorum" dedi.

İzmir Konak Meydanı'nda gazete satmaya çalışan Hanife Zorlular, "Kızımın tedavisi çok masraflı. Her şeyi kızım için yapıyorum" diye dert yandı.

Kızının Akdeniz Anemisi hastası olduğunu ancak zabıta ekiplerinin gazetelerin satışına izin vermediklerini iddia eden Hanife Zorlular, sözlerine şöyle devam etti: "70 yıldır ekmek yiyorum ben o yerden. Her şey normaldi. Bir gün zabıta geldi tezgahımı buradan kaldırmam gerektiğini söyledi. Bende gerekçe istedim. İşgal harcı veriyorum ben buraya dedim. Su satıyordum suyu satmama izin vermediler. Daha sonra bunu kim yaptırıyor diye sorduk. Cevap vermiyorlar. Kızım çok hasta, iki tane torunum var. Onların okul masraflarını karşılıyordum. Sonra gazeteler için küçük bir araba yaptırdım. Zabıta yine geldi ve arabada satmama izin vermedi. Gazeteleri yerlere koyup satıyorum. Rezillik."

BELEDİYE BAŞKANI YARDIM ETSİN

Kızı Ebru Ayran'ın Akdeniz Anemisi olduğunu ifade eden Hanife Zorlular, kızının tedavisi için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. 20 gündür eve borç parayla ekmek aldığını anlatan Zorlular, şöyle konuştu: "Onların evlatları yok mu? Benim kızımın hastalığı ömür boyu sürecek. Biz para kazanamıyoruz. Etrafımızdaki esnaf, 'Abla ne oldu size böyle' diyor. Artık sabredemiyorum. Benim torunlarım bana soruyor. Niye bu duruma geldik diye. Artık tek çözüm yolu Aziz Kocaoğlu da. Bazen tezgahımızın önünden geçip 'Hayırlı işler' diyor. Kızım bir gün durdurup söyledi böyle yapıyorlar diye. Aziz Kocaoğlu da 'Bana isim ver' dedi. O zamanlar bilmiyorduk ama şimdi biliyoruz. Aziz Kocaoğlu'dan yardım bekliyoruz. Daha önceleri Ahmet Piriştina'nın yardımcısı Cumhur bey vardı. Bize yer verecekti. 5 yıl bekletti bizi. Sonra adam öldü biz de açıkta kaldık. Her yeni gelen bizi göndermek istiyor yerimizden. Biz oradan çıkmayacağız. Ekmeğimizle oynamayın. Yalvarırım oynamayın" Ailecek Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) gönül verdiklerini ancak CHP İl Başkanlığı'na gittiklerinde kapıların yüzlerine kapandığını belirten Zorlular, sözlerine şöyle devam etti: "Ne oldu. Oy verdim halimize bak. Bu mu CHP'nin bize verdiği değer. Yazıklar olsun partime. Aziz Kocaoğlu da bizle ilgilenmezse Sayın Kılıçdaroğlu'na gideceğim. Benim kocam CHP'ye kayıtlı ama hâla çözüm bulamıyor. Toplantılara gidiyor. Ama çözüm yok. Annemiz babamız ailecek gider onlara oy verirdik. Şimdi ekmek teknemizle oynuyorlar. İki evladın ahını alacaklar. Ben evime çocuklarıma ekmek getirmek istiyorum. Neden bunları bana yapıyorlar neden. Ne olursunuz yardım edin. Benim ailem o mekandan ekmek yedi. Ben torunlarıma ekmek yedirmek istiyorum. Kimse beni oradan kaldıramaz. Benim ancak buradan ölümü kaldırabilirler."

ÇOCUKLARIMIN OKUL MASRAFINI ÇIKARAMIYORUM

Akdeniz Anemisi olduğu için yoğun tempoda çalışamayan Ebru Ayran ise; "Ferda hanım diye biri yapıyor dediler. Neden yapıyor. Neden ekmeğimizle oynuyor anlamadık. Ben Akdeniz Anemisiyim. Çok yoğun çalışamıyorum. Vücudumun her yerinde yara var. Benim hastalığım geçici değil. Doktor öldürmez ama süründürür dedi. Tedavim için çok para gerekiyor. Kışın tezgahımızda vardiyalı olarak çalışıyoruz. İki evladım var. Onların okul masrafları var. Okul dinlemiyor ki para istiyor. Bu Ferda hanım hayatımızı kararttı" diye konuştu.

Anneannesinin ağlamasına dayanamayan torun Halil Ayran'ın ağlaması yürekleri dağladı. Gazete satarlarken zabıtanın uyarısına dayanamayan aile zabıta ile tartıştı. Zabıta yetkilileri ise; "Bu bizim görevimiz. Çözüm mercii biz değiliz" dediler.

İHA