Sangita Iyer'in hayatta bir misyonu var.
Hindistan'ın Kerala eyaletinde doğan fakat şu anda Toronto'da yaşayan belgesel yapımcısı çocukken özel törenlerde süslenip dolaştırılan filleri görür ve çok güzel olduklarını düşünürdü. Hayvanların çektiği çileleri çok sonra öğrendi.
BBC'ye konuşan Iyer "Derilerini parçalayan zincirler yüzünden bir çok filin kalçalarında dehşet verici yaralar, dev tümörler var, bileklerinden kan damlıyor ve çoğu kör" diyor.
Iyer Hindistan'da tapınaklarda tutulan fillerin gördüğü kötü muameleye dikkat çekmek için "Zincire Vurulmuş Tanrılar" adlı bir belgesel yaptı.
"Öyle çaresizdiler ve zincirler o kadar ağırdı ki" diyor. "İzlemek bile benim için yürek parçalayıcıydı" diye sürdürüyor.
Hindu ve Budist geleneklerinde filler yüksek bir statüde görülen hayvanlar. Yüzlerce yıl tapınaklar ve manastırlarda kutsal törenlerde kullanılmışlar.
İnananlar bazen onların kendilerini kutsamasını bile umuyor. Ünleri, ölümlerinden sonra da çok uzun bir süre anılarda canlı kalmış bazı filler var.
Kerala'nın meşhur Guruvayur Tapınağı yakınlarında Kesavan adındaki çok sevilen bir filin gerçek boyutlarda beton heykelini görebilirsiniz. Kesavan'ın dişleri de tapınağın girişini süslüyor.
Kesavan'ın 1976 yılında 72 yaşındayken, devrilip ölmeden önce tapınağın çevresini dolaştığı söyleniyor.
Onun kadar ünlü olmasalar bile insanların ölen tapınak fillerinin yasını tuttuğunu sık sık görebiliyorsunuz.
Iyer "Filleri eziyet ede ede öldürüyor, öldüklerinde ise sanki gerçekten üzülüyorlarmış gibi mumlar yakıp timsah gözyaşları döküyorlar" diyor.
Törenlerde kullanılan fillere Hindistan'ın hemen her yerindeki tapınaklarda rastlamak mümkün. Fakat Kerala eyaletinde çok daha fazla sayıda kullanılıyorlar.
Hindistan'ın özgürlüğünden edilmiş 2500 civarındaki filinin beşte biri bu eyalette.
Bazı filler tapınaklara bazıları da şahıslara ait. Sadece Guruvayur Tapınağı'nda 50'den fazla fil var.
Törenlerde kullanılan filler Iyer'in anlattığına göre sahiplerine çok para kazandırabiliyor.
Festivalleri düzenleyenler, yerel bazı esnaf ve toprak sahipleri fillerin sahiplerine ödeme yapıyor.
Bu alanda en büyük isimlerden biri Asya'nın en büyük esir fili olarak bilinen Thechikkottukavu Ramachandran.
Ramachandran şu anda 56 yaşında ve kısmen kör. Fakat her yıl yapılan Thrissur fil geçidinin yıldızı ve Wikipedia'da kendisine ait bir sayfa bile var.
Bir çok kereler stres yüzünden kontrolden çıkmış ve geçen yıl iki kişiyi ezere ölümlerine yol açmış. Bunun üzerine yerel yetkililer festivalde fil kullanımını yasaklamışlarsa da, protesto gösterileri ardından yasak kaldırılmış.
İnançlı ve düzenli ibadetini yapan bir Hindu olduğunu söyleyen Iyer yıllardır Kanada'da yaşıyor. 2013 yılında Hindistan'a yaptığı bir seyahat sırasında ilk kez filleri tören süslemeleri ve aksesuarları olmadan görme fırsatı bulmuş.
"Hayvanlara karşı zıpkın, dikenli zincir, kargı benzeri korkunç silahlar kullanılıyor, bunlarla eklem yerlerine vurularak büyük acılar veriliyordu" diyor.
Ramabadran adlı bir erkek filin durumu o kadar kötüydü ki Hindistan Hayvan Sağlığı Kurulu, merhamet gösterilerek hayatına son verilmesini tavsiye etmişti. Fakat fil buna rağmen ölene kadar törenlerde kullanıldı.
Iyer "Bu fili su içmeye çalışırken izlemek korkunçtu. Hortumunu hareket ettiremiyor, suyu alıp içemiyordu" diyor.
Uzmanlar, tapınaklarda tutulan fillerin fiziksel ve psikolojik durumunun doğru dürüst bir bilimsel incelemesinin yapılmasının tapınak yetkilileri tarafından konulan sınırlamalar yüzünden mümkün olamadığını söylüyorlar.
Hindistan Bilim Enstitüsü'nden Asya filleri uzmanı Dr Raman Sukumar "Fil çok sosyal bir hayvan ve mutlaka kendi sosyal çevresi içinde yaşaması gerekiyor. Filler asla Tamil Nadu eyaletinde dişi fillere yapıldığı gibi tek başlarına ya da Kerala'daki gibi sadece erkek fil toplulukları halinde tutulmamalı" diyor.
Asya fillerinde sadece erkek fillerin dişleri var ve Kerala'daki tapınaklar tarafından bu yüzden tercih ediliyorlar. Ama Hindistan'ın güney eyaletlerindeki tapınaklarda dişi filler de yaygın olarak kullanılıyor.
2014 yılında Iyer bir dişi fil gördü ve büyülendi.
"Lakşmi'ye ilk görüşte aşık oldum" diyor.
"Elimi boynunun altına koydum ve göğsüne dokundum. Bunu yaptığım zaman o da horcumunu elime koyup beni kokladı. Kokuya çok hassas oluyorlar" diye sürdürüyor.
Iyer Lakşmi'yi hortumla sulayıp onu ananas ve muzla besliyor. Bir yıl sonra hayvanı yeniden gördüğünde ise büyük bir şok yaşıyor.
"Gözlerinden yaşlar aktığını görünce perişan oldum. Hortumunun ucuyla kendisini ovalıyordu" diyor.
Lakşmi'nin bakıcısının bir gün onu beslerken öfkelenip, elindeki kargıyla bir gözünün kör olmasına sebep olduğunu öğreniyor.
Bakıcılar, filin itaatkar olmasını sağlamak için tapınaklar dışında hayvanlara işkenceli bir terbiye yöntemi uyguluyorlar.
"Filleri bağlıyor ve 72 saat boyunca, ya da hayat ışıkları sönünceye kadar dövüyorlar. O zaman filler bakıcıları ne derse itaat ediyor. Zombilere benziyorlar. Bir çok fil yaşayan bir iskelet gibi" diyor.
Yetkililer şimdi Tamil Nadu ve Kerala eyaletlerinde, törenlerde kullanılan fillerin dinlenmesi ve veterinerlerce muayene edilmeleri için kamplar oluşturuyor.
Dr Sukumar "Tapınakların, fillerin genel sağlığı ve gönencini sağlayacak bir çevrede tutulmaları için gerekli koşullara sahip tesislerin oluşturulması için işbirliği yapması gerekiyor" diyor.
Geçen yıl Kerala eyalet hükümeti esir fillerle ilgili kuralları sıkılaştırma niyetini açıklamıştı ama çok az ilerleme sağlanabildi. Hayvan hakları savunucuları mevcut kuralların bile doğru dürüst uygulanmadığını söylüyorlar.
Iyer, tapınak yetkililerinin değişime direndiğini söylüyor.
"Bazıları tam bir inkar içindeler. Hatalı olduğunu kabul edip, yanlışı düzeltmeye istekli olduğunu söylemektense, sorunu inkar etmek daha kolaylarına geliyor" diyor.
.