Tarık Demirkan
Budapeşte
Hırvatistan vatandaşları ülkelerinin Avrupa Birliği'ne katılıp katılmayacağına karar vermek için sandık başına gidiyor.
Kamuoyu yoklamalarına göre halkın % 55-60’ı ülkelerinin AB’ye katılmasından yana, yaklaşık % 30’u ise AB’nin Hırvatistan’a yarardan çok zarar getireceği kanısında.
Cumhurbaşkanı Ivo Josipoviç, Hırvatları “Ülke tarihindeki en önemli kararı vermek ve evet oyu kullanmak için sandık başına” çağırdı.
Hafta içinde hükümetin ve siyasetçilerin yoğun “evet” kampanasıyla, referandumda “hayır” diyenlerin oranının azaldığı tahmin ediliyor.
Referandumun sonuçlarının Pazar akşamı Türkiye saatiyle 9 sularında alınması bekleniyor.
Referandumda ilginç bir nokta da ülkede temsilciliği bulunan bazı uluslararası kurumların da kampanyaya katılması.
Örneğin Dünya Bankası Hırvatistan temsilcisi Hongjoo Hahm de geçtiğimiz hafta Hırvat basınına AB’ye katılımın Hırvat ekonomisinin gelişim ivmesini hızlandıracağı yolunda bir demeç verdi.
Katılımdan yana olanların en çok kullandıkları argüman, Hırvatistan’ın AB’ye katılır katılmaz yüklü maddi yardımlar almaya hak kazanacak olması.
Uzmanlar toplam 4 milyon beş yüz bin nüfusa sahip olan Hırvatistan ekonomisinin birkaç milyarlık AB yapısal dönüşüm fonlarıyla ve yardımlarıyla hızlanacağından emin görünüyorlar.
Avrupa Birliği genişleme planına göre, eğer bugün referandumdan “evet” oyları çoğunluğu kazanırsa, bu durumda Hırvatistan 2013 Temmuz ayından itibaren AB üyesi olacak.
Hırvatistan’da genel eğilim AB’ye katılımdan yana görünmekle birlikte, ülkede katılıma kesin karşı olan siyasi partiler de var.
“Sadece Hırvatistan Partisi” başkanı Milovan Sibl ülkenin ekonomik ve kültürel kalkınmasının, egemenliğin Brüksel’e teslim edilmemesiyle mümkün olduğunu savunuyor.
Hırvatistan Konseyi adlı parti de referandumda “hayır” oyu talep eden siyasi oluşumlardan.
Muhalefetin öncülüğünde cumartesi günü başkent Zagreb’de AB karşıtı gösteriler de yapıldı.
Başkentin ana meydanında protestocular kendi sorunlarıyla boğuşan Avrupa Birliği’ne katılımın Hırvatistan’ı krize sürükleyeceğini vurgulayarak halkı “hayır” oyu kullanmaya çağırdılar.
Gösterilerde protestocular başkentin ana meydanında göndere çekilen Avrupa Birliği bayrağını indirmek isteyince çatışma çıktı ve polis şiddet kullanarak gösteriyi dağıttı.