Hitler'in filosu Ağva'da nasıl bulundu?

Sualtı araştırmacısı Selçuk Kolay, İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler'in Rus gemilerine saldırmak üzere Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e indirdiği 6 denizaltıdan üçünün bulunmasının nasıl gerçekleştiğini anlattı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler'in Rus gemilerine saldırmak üzere Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e indirdiği 6 denizaltıdan üçü bulundu.

Sualtı araştırmacısı ve eski Rahmi Koç Müzesi yöneticisi Selçuk Kolay liderliğindeki ekip tarafından kayıp filonun yeri 60 yıl sonra tespit edildi. Yaptığı araştırmanın detaylarını Mim Otel'de düzenlenen bir basın toplantısında anlatan Kolay, araştırmasının İngiliz Sunday Telegraph Gazetesi'nde yayınlandığını söyledi.

Kolay, bu araştırmaya Zonguldak Akçakoca'da bulunan bir avukatın kendisini arayarak babasının 1944 yılında Zonguldak kıyılarında Alman gemilerini gördüğünü söylemesiyle başladığını söyledi.

Araştırmasının İngiliz gazetesinde yayınlanması ile ilgili açıklama da yapan Kolay, "Yurtdışında bir üniversitede denizaltılarla ilgili bir konferans düzenlenecekti. Buna beni de davet ettiler. İlginç bir hikaye olup olmadığını sordular. Ben de hala üzerinde çalışmakta olduğum Karadeniz'de batırılan Alman denizaltılarla ilgili bir araştırma olduğunu söyledim. Bununla çok ilgilendiler, yaptığım konuşma bu denizaltıların bulunmasıyla ilgili değil, onların arkasındaki tarihi gerçeklerdi. Bu konferanstan bir haber yapan İngiliz gazetesi araştırmanın detaylarını istedi. Bilgilerin verince bu habere geniş yer verdiler" diye konuştu.

Denizaltıların tarihine de değinen Kolay, "1941'de 2. Dünya Savaşı'yla birlikte Hitler, karşıt görüşlere rağmen Almanya'nın İngiltere'ye karşı savaşı devam ederken, Rusya'ya saldırıp Doğu'da Almanya'ya toprak kazandırmak istedi. Bu nedenle Rus deniz kuvvetlerine saldırmak istedi. Fakat Türkiye savaşa katılmadığı için Montrö Anlaşması da olduğu için boğazlardan Alman savaş gemilerinin geçmesi yasak. İlk olarak Almanya Türkiye'den Atılay, Saldıray ve Batıray isimli 3 tane denizaltı almak için başvurdu" dedi.

Türkiye'nin savaşta olmadığı için bu teklifi kabul etmediğini hatırlatan Kolay, "Alman amirallerin Tip2 denilen denizaltıyla Rusya'ya saldırmayı planlıyor. 42 metre boyunda 4 metre eninde olan denizaltıyla bu plan işlemeye başladı. Köstence limanına 3 aşamada nakil yapılıyor. Bunlar karayolunun ardından, Tuna Nehri'nden geçirilerek Köstence Limanı'na getiriliyor. 25 Ağustos 1944'e kadar bu denizaltılar, 45 bin 500 brüt ton Rus gemisi batırıyor. 1944'te savaşın sonuna yaklaşılırken, 6 deniz altından 3'ü ya da ağır tahribat ya da Ruslar tarafından batırılması nedeniyle kullanılamıyor. Romanya taraf değiştirince Almanya, Köstence Limanı'nda üst kuramayacağını anlıyor. Almanlar ilk olarak denizatlıların Türk hükümetine satma tekfinde bulunuyor. Türk hükümetinin teklifi kabul etmemesi üzerine batırma kararı alınıyor. 10 Eylül 1944'te U-23 Ağva'da U-20 Karasu'da, U-19'da Zonguldak üzerinde batırılıyor" ifadelerini kullandı.

Deniz altından çıkartılan Alman askerlerine güneye doğru gidip oradan Almanya'ya geçmeleri konusunda Almanya'dan emir geldiğini söyleyen Kolay, askerlerin denizaltına batırıp karaya çıkarttıkları zaman fark edildiklerini ve Türk güvenlikler tarafından Beyşehir'deki bir kampa götürüldüklerini anlattı.

Alman askerlerinin hiçbirinin Nazi taraftarı olmadığını söyleyen Kolay, konuşmasına şöyle devam etti:

"2006 yılında U-23'ün komutanı Rudolph Arendt, Alman televizyonunun çekim için Türkiye'ye getiriliyor. Komutanla yapılan araştırma sonucunda U-20 Karasu'da 24 metre derinlikte bulundu. Kıyından derinlik 300 metre olduğu için U-19 için uğraşamadık. Ağva'da olan U-23'ün bulunması için 3 koyda araştırma yaptık. Ancak bulamadık. Daha sonra Rudolph, Beyşehir'deki kamptayken Ağva'da çıktıkları bir koyu kara kalemde çizmiş, bunu da kitabında yayınlamış. Kara kalem resmini gördüm. Oradaki koya ulaştım. 98 yaşındaki bir balıkçı da 1944'te Alman denizcileri o koyda gördüğünü söyledi. U-23'ün bulunması için çalışmalar sürüyor. Karasu'da bulunan denizaltı top ve uçaksavar silahı hariç bir bütün halinde duruyor. Silahlar, Rusların bulmaması için Karadeniz'de derin sularda batırılmış. Bundan sonraki çalışmalarımız devam edecek".

İHA