HKÜ'de akademik yıl açılışı

GAZİANTEP (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün Amerika'dan sonra dünyada insani yardımda ikinciyiz. 6,3 milyar dolar onlarınki, 6 milyar dolar bizimki. Biz dünyanın en zengin ülkesi değiliz, 17'nciyiz, Avrupa'da 6'ncıyız ama bu sene rakamda da birinci olacağız." dedi.

Çavuşoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesinde (HKÜ) akademik yılın açılışı dolayısıyla öğrencilere ilk dersi verdi.

HKÜ'nün eleştirisel düşünebilen, öz güven sahibi bireyler yetiştirmeyi ilke olarak benimseyen bir üniversite olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, kısa süre içerisinde kendisini ispatlayan üniversitenin, dünyanın farklı ülkelerindeki öğrenciler için cazibe merkezi durumunda bulunduğunu anlattı.

Üniversitelerin sadece bilgi alınacak yerler değil aynı zamanda bilgiye nasıl ulaşılacağını öğreten mekanlar olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, öğrencilere şöyle seslendi:

"Hepiniz bizler için çok değerlisiniz ve beyinsiniz. O yüzden sizleri çok önemsiyoruz. Farklı ülkelerden gelen öğrenciler ise kendi ülkelerine döndüğünde gönüllü büyükelçilerimiz olacaksınız. Nereye giderseniz gidin, bizleri çok iyi temsil edeceksiniz. Dünya o kadar hızlı gelişiyor ki hangi alanda eğitim alırsak alalım çok iyi takip etmeliyiz. Sosyal bilimlerde de aynı şey geçerli. İnsanların öncelikleri, karşılaştıkları sorunlar değişim gösteriyor. 5 sene önceki vali ve belediye başkanımızın bakış açılarıyla şimdi aynı değildir. O yüzden sürekli farklı poitikalar konusunda da gelişim göstermeli. Bugün reformlar yapıyoruz çünkü mevcut yasalarımız halkın sorunlarını gidermiyor aksine yeni sorunlar çıkarıyor. Hatta 5 sene sonra çıkardığımız yasayı yeniden değiştirmek zorunda kalabiliyoruz çünkü dünya değişiyor, reform getirmek zorundayız. Uluslararası mahkemeler de aynı şekilde. Uluslararası sözleşmeler sürekli yeni ek protokollerle yenileniyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi de tüm kapasitesiyle değişime ve gelişime ayak uyduracaktır."

- "Ekonomi batıdan doğuya gidiyor"

Dış politikaların da aynı şekilde değişebileceğini aktaran Çavuşoğlu, "Nerede fırsatlar var, hangi kıtada fırsatlar doğuyor ve bunlar nasıl yakalanabilir. Ayrıca var olan sorunları nasıl çözebiliriz? Ekonomi nereden nereye gidiyor? Bizim hesaplarımıza göre ekonomi hızla batıdan doğuya gidiyor. Girişimci dış politikayı benimsiyoruz o yüzden ama tabii ki belli konularda da değişmez önceliklerimiz var." diye konuştu. Gaziantep'in girişimciliğiyle örnek bir kent olduğunu anlatan Çavuşoğlu, kentlerin, bölgelerin ve ülkenin ticaretini geliştirmek için gelişmeleri takip ettiklerini dile getirdi.

Çavuşoğlu, dünya genelinde ticaretin geliştirilmesi ve vizelerin kaldırılması gerektiğine işaret ederek şöyle devam etti:

"Bakmayın bugün dostluğumuza, müttefikliğimize ve diplomatik olgunluğa yakışmayan ABD'nin aldığı karara. Bu karar hiçbir şekilde doğru değildir. Biz de karşılığını verdik. Bunu karşılarız, o problem değil ama bugün biz dünyanın her yerinde vizeleri kaldırdık. Bir taraftan da pasaportsuz, kimlikle seyahati sağlıyoruz bazı Avrupa ülkelerinde. İşte Ukrayna ile pasaportsuz, kimlikle seyahat, Gürcistan ile bunu zaten yıllardır yapıyoruz. Suriye'deki kriz olmadan önce engelleri sınırları kaldırmıştık. Bölgede varsa sorun bunları kaldırmak bizim görevimiz. Ayrıca dünyaya açılacağız."

Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan açılımların bugün ticarete de yansıdığını ve ortaklık seviyesine dönüştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, "kazan kazan" formülü ile karşılıklı kazanç sağlandığını kaydetti.

- Uluslararası kuruluşlar eleştirisi

Bakan Çavuşoğlu, uluslararası kuruluşlarla da ilişkileri güçlendirmek istediklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün BM de dahil uluslarası örgütler bugünkü dünyada var olan sorunları çözme kapasitesinde ve anlayışında değil. Elbette kendini reforma dahil tutmalı. BM başta olmak üzere. Keza Avrupa Birliği de öyle. İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ve dünya yok. Bugün bizim etrafımızda yaşanan sorunlara bakın hangisi çare olabilmiş veya hangisi sorunu çözebilmek için irade koyabilmiş? Ama biz uluslarası örgütlerin bir olabilmesi için var olan sorunları uluslararası örgütler şemsiyesinde çözebilmek için girişimci bir dış politika izliyoruz. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz medeniyetler ittifakını bugün yeniden canlandırıyoruz ki artan ırkçılık, İslam düşmanlığı, göçmen düşmanlığı gibi akımları düzenleyebilelim çünkü bunlar dünya insanlarını tehlikeli bir yere götürüyor. Avrupa'yı İkinci Dünya Savaşı öncesi döneme götürüyor ki o zamanki savaşların sebebi de budur. Avrupa içindeki birbirine hoşgörüsüzlük, ırkçılık gibi trendleri Avrupa'daki en büyük ülkelerde bile görmeye başladık. Çatışmalar, savaşlar bunları nasıl önleyip çözebiliriz veya önleyemezseniz bunun toplum ve dünya insanları üzerindeki yansımalarını nasıl azaltabiliriz. Bunun için de birinci olarak girişimci, ikinci olarak da insani politikayı benimsememiz lazım."

İslam dünyasındaki sorunları da çözebilmek için diyalog yolunu geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, inisiyatiflerinde oluşturdukları mekanizmalarda, hemen her yerde Türkiye'nin girişimci dış politikasının yansıması olarak dünyanın güvenine katkı sağlamaya çalıştıklarını bildirdi.

Çavuşoğlu, girişimci dış politikada tüm güçlerin kullanılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Girişimci dış politikada sadece bir gücü kullanmak yetmez. Yani sadece sert gücü kullanmak yetmez, yumuşak gücümüzü de en iyi şekilde kullanmalıyız. Bugün Afrika'ya giderken THY ile gidiyoruz. Çok ülkeye gidiyoruz sayısını daha da artıracağız. TİKA şimdi her yerde, Türk kültürü ve dilinin çok ciddi itibar artışına vesile oldu. Girişimci dış politikayla beraber insani politikanızı yansıtmazsanız orada ne kadar kalıcı, inandırıcı ve güvenilir olabilirsiniz? Bugün Türkiye, Afrika, Latin Amerika gibi bölgelerde itibarlıysak bu dış politikanızın sentezinin iyi yapılmasıdır çünkü zaten girişimci dış politika bizim insanımızın girişimci ruhunu yansıtıyor. İnsani dış politika da bizim milletimizin vicdanını yansıtıyor. Bu ikisinin sentezini çok iyi yapmamız lazım."

- "Siyasi bir çözüm olmadan Suriye'de istikrar olmaz" Türkiye'nin etrafındaki sorunları çözmek için de yoğun çaba sarfedildiğine işaret eden Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Geçen sene bu zamanlar burada olmuş olsaydık Halep'te her gün insanların üzerine yağan bombaları ve kaçan insanları konuşacaktık. Bugün ise Cerablus ve Fırat Kalkanı Operasyonu bölgesine ne kadar Suriyeli döndü onları konuşuyoruz. Bugün İdlib bölgesindeki çatışmasızlığı nasıl tesis ederiz ve çatışmaları nasıl sıfıra indiririz onu konuşuyoruz çünkü geçen seneye göre çatışmalarda çok ciddi azalma oldu. Bu nasıl oldu? Halep ile beraber Türkiye'nin inisiyatifi, Rusya ile beraber iş birliğimiz ve daha sonra İran'ın da bu sürece dahil edilmesiyle sahada ateşkes büyük oranda sağlandı. Şimdi ise sıra geldi siyasi çözüme çünkü siyasi çözüm olmadan bu adımlar ne kadar kalıcı olabilir, ne kadar sürdürülebilir bunların hepsi birer soru işareti. Yani sadece DEAŞ gibi bir terör örgütüyle mücadele etmek yetmez. Terör örgütleriyle mücadele etmemiz lazım. Operasyonlarımızla biz de DEAŞ'a sınırımız kapattık. Gaziantep ve Kilis kendisini artık daha güvende hissediyor ama siyasi bir çözüm olmadan Suriye'de istikrar olmaz."

Irak'taki referandum sürecine değinen Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Biz o kadar girişim yaptık ki. Bizim sözümüzü dinlemeyen Barzani çok ciddi sorun yaşıyor. Düşündü ki referandum yaparsa masada güçlü olacak, şimdi masada bile yok. Düşündü ki Kürt kardeşlerimizi arkasına alacak, başkanlığını ilelebet sürdürecek, şimdi oradaki Kürtleri dağıttı, paramparça etti. Düşündü ki daha fazla kazanım elde edecek, şimdi var olan kazanımlar da gitti. Bunların olacağını kendisine dostane şekilde, net olarak söyledik. Söz dinlemezsen, dostun sözünü dinlemezsen başına gelecek budur ama biz Suriye'nin güvenliğini tesis etmek istiyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak için ikili, bölgesel ve küresel düzeyde çabalarımızı sürdüreceğiz, sürdürüyoruz çünkü bu bölgenin istikrarı bizim için önemli."

Dünyada en çok mülteci barındıran ülkenin Türkiye olduğunuve bunun da ciddi bir külfeti bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, bunun külfet görülmediğini, aksine onların yaşam kalitesini artıracak çalışmalar yapıldığını, bunu da vicdani sorumluluğun gereği olarak yerine getirdiklerini kaydetti.

- İnsani yardımda Türkiye farkı Türkiye'nin insani yardımlarda çok iyi rakamlara sahip olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bugün Amerika'dan sonra dünyada insani yardımda ikinciyiz. 6,3 milyar dolar onlarınki, 6 milyar dolar bizimki. Biz dünyanın en zengin ülkesi değiliz, 17'nciyiz, Avrupa'da 6'ncıyız ama bu sene rakamda da birinci olacağız. Zaten milli gelire göre açık ara birinciyiz. Bize en yakın ülkeyi ikiye katlıyoruz. Bu işte bizim insani dış politikamızın bir yansımasıdır ama sadece insani yardım götürmek yetmez. Var olan sorunların çözümü için, yani insanlar neden dolayı göç etmek zorunda kalıyor bunlara bakmak lazım." diye konuştu. Dünyadaki farklı bölgelerdeki açlık, yoksulluk gibi sorunların çözümü konusunda Türkiye'nin desteklerini esirgemediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsanların yaşadığı yerdeki sorunları çözmezseniz, o sorun da size gelir insanlar da size gelir. Bu değişmez bir kural ve bu terör için de geçerli. Yani terörü neredeyse gidip yok etmezseniz, o konu size gelir. 'Benden uzakta, bana dokunmaz, benimle bir ilgisi yok' demeyeceksiniz. Bugün dünyanın terörle mücadelede en büyük yanlışı bu. İdeolojik yaklaşımların dışında en büyük yanlışı bu. İdeolojik yaklaşımlar ise bugün dünyada terörle mücadelede çifte standartı getirmiş durumda. Bugün PKK'nın Avrupa'da destek bulmasının en büyük sebebi Avrupa'daki aşırı solcular, marksist ve komünistler PKK ile aynı ideolojiye sahip olduğu için onu bir terör örgütü olarak görmek istemiyor. O zaman ne farkın var. Sen gidiyorsun insanlara anlatıyorsun, politikanı anlatıyorsun, oy topluyorsun, o ise elinde silah insan öldürüyor, zorla insan kaçırıyor."

Bugün dünyada yaşanan sorunlara karşı gençlerin ideallerine ve enerjilerine çok ciddi ihtiyaçları olduğunu anlatan Çavuşoğlu, gençlere "en az bir yabancı dil öğrenin", "Hangi bölümü okuyorsanız okuyun kendinizi iyi geliştirin" ve "dış gelişmelere kafa yorun" önerisinde bulundu.