Hocalı Özel Anıt Müzesi’nde Hocalı Katliamı’nın 27. Yılı ve Hocalı Şehitlerini Anma Programı düzenlendi.
Kızılcahamam Belediyesi ve Azerbaycan Büyükelçiliği tarafından yapılan Hocalı Özel Anıt Müzesi’nde Hocalı Katliamı’nın 27. Yılı ve Hocalı Şehitlerini Anma Programı düzenlendi.
Kızılcahamam Hocalı Özel Anıt Müzesi’nde yapılan programa; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ankara Bölge Milletvekili Emrullah İşler, Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, İstanbul Milletvekili ve Türkiye Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurul Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Kızılcahamam Kaymakamı Mehmet Yıldız, Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İbrahim, Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Hocalı’da Ermeni zalimleri tarafından katledilen şehit soydaşlarımız için saygı duruşunda bulunulmasının ardından bir millet iki devlet Azerbaycan ve Türkiye’nin milli marşları okundu.
Anma programında açılış konuşmasını yapan Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney, “Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesindeki Hocalı Kasabasında acımasızca katledilen 613 kardeşimizi unutmamak ve unutturmamak adına düzenlediğimiz anma törenine teşriflerinizden dolayı teşekkür ederim. İnsanlık tarihinin en büyük kara lekelerinden biri olan Hocalı katliamı, Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 26 Şubat 1992 tarihinde Ermenistan ordusu tarafından gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.
“Sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan 613 kardeşimizi en ağır işkenceler ve saldırılara tabi tutmuşlardır. Bu saldırıda Azeri resmi kaynaklarına göre 83 çocuk, 106 kadın, 70’den fazla yaşlı olmak üzere toplam 613 soydaşımız şehit oldu” diyen Güney sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplam 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış, 150 kişi de kaybolmuştur. Türk tarihinin en acı hatıralarından biri olan Hocalı Katliamı, üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen, ülkemizde her zaman gerekli hassasiyet gösterilmiş; devletimiz, hükümetimiz ve milletimiz her zaman kardeş Azerbaycan’ın yanında olduğunu göstermiştir. Yaşanan saldırıları gelecek nesillere aktarmak ve hatırlatmak için Kızılcahamam’da olduğu gibi ülkemizin birkaç yerinde daha müze ve anıtlar yaptırılmıştır. Ermeni lobilerinin yoğun faaliyetleri, böylesi acı ve haince gerçekleştirilen bir olayı dünyaya unutturmaya çalışmış, işgal ettikleri Dağlık Karabağ bölgesini, burada yaptıkları saldırıyı, sıradan bir olay gibi göstermeye çalışmışlardır. Bu sebeple Hocalı katliamı kurbanlarının hatırasını yaşatmak, o zulümde hayatını kaybeden şehitlerimizi unutmamak ve unutturmamak için, belediyemiz ve Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği işbirliğiyle ilçemize Hocalı Anıt Müzesi yapılarak açılmıştır.”
Hocalı katliamının, insanlığın bugün ve gelecekte dersler çıkarması, bu olaya karşı bugüne kadar gösterdiği tepki konusunda vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olay olduğuna dikkat çeken Güney, şunları kaydetti:
“En temel insani ve vicdani değerleri yok sayan bu insanlık suçunun tüm dünya kamuoyu tarafından en ufak ayrıntısına kadar bilinmesi yolunda Azerbaycan’a olan desteğimizin sonsuz olduğunu bu vesileyle de ifade etmek isterim. Bizler Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte, iki devlet, tek millet olarak acımızı ve sevincimizi birlikte yaşamaya devam ettikçe, Hocalı’da yaşanan katliamı ve katledilen şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız.”
Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İbrahim ise hiçbir zaman bu soykırımları unutmayacaklarını vurgulayarak, “Biz her zaman güçlü olacağız, kardeş ülkemiz Türkiye de bizim her zaman yanımızda oldu, Azerbaycan da Türkiye’nin yanındadır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise şöyle konuştu:
“Yakın dönemin en büyük insanlık dramlarından biri olan ve soykırım olarak adlandırılan Hocalı vahşeti; 27 yıl önce 1992 yılında 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece gerçekleştirildi. Ermeni katil sürüsü tarafından 336. Sovyet Mekanize Alayının da desteğiyle, Hocalı’da 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı olmak üzere resmi kayıtlara göre 613 kişi katledildi. İzvestiya Gazetesinin haberinde, cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakılmış olduğu, gözlerinin oyulduğu, hamile kadınların karınlarının yarılıp işkence yapıldığı vahşetini birçok yabancı basın organları ifşa etti. Ortak kanaat bölgede yaşayan Azerbaycan Türklerinin toplu imhası (jenosit) söz konusuydu.”
“Azerbaycan toprağında, Karabağ genelinde Hocalı özelinde yaşanan bu insanlık dışı katliamın nedeni, bir oldubitti ile Azerbaycan’ın öz topraklarının Ermenistan’a katılmak istenmesidir” değerlendirmesini yapan Topçu şunları ifade etti:
“1915 döneminde Kars, Ardahan, Erzurum, başta olmak üzere Anadolu’nun bazı bölgelerinde, Çarlık Rusya’sının desteği ile Ermenilerce yapılan insanlık dışı katliamın ve haksız hukuksuz işgal girişiminin aynısını, bu yüzyılda Sovyetler’in desteği, Batılı güçlerin göz yumması ile Bakü’deki Neft’in uğruna, Azerbaycanlı Müslüman Türklere yapıldı. Halbuki bölge, uluslararası örgütlerin de kabul ettiği gibi tarihi ve hukuki olarak Azerbaycan’ın öz kadim toprakları idi. BM, AGİT, MİNSK kararlarına rağmen halen bu haksız hukuksuz işgal devam etmekte, Har-i Bülbül mahzun, Şuşa yasta, Molla Penah Vakıf’ın kabri işgalcilerin ayakları altında, Karabağ toprakları üç renkli bayrağa ve Ezan seslerine hasret. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki tarihi gardaşlık bağı bugün adeta altın çağını yaşıyor. Karabağ konusunda Türkiye de tıpkı Azerbaycan gibi işgalin bir an önce bitmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Eminim ki bu vatan toprağı yakın bir zamanda hürriyetine kavuşacak, üç renkli ayyıldızlı Azerbaycan bayrağı inşallah Karabağ semalarında dalgalanacak. Hocalı şehitlerine verilecek en büyük hediye de bu olacaktır.”
Konuşmaların ardından katılımcılar Hocalı Özel Anıtına karanfil bırakıp, Hocalı Müzesi’ni ziyaret ettiler. Program, hatıra defterine yazılan anılar ile sona erdi.