Agos gazetesi baş yazarı Hrant Dink ölümünün dördüncü yılında anıldı.
İstanbul'da çok sayıda siyasi grubun ve örgütün yer aldığı "Katil Kim?" yürüyüşüne katılanlar saat 15.00'de Agos Gazetesi'nin önünde biraraya geldiler.
Kendilerini "Hrant'ın arkadaşları" diye tanımlayan yüzlerce kişi, cinayetin işlendiği Şişli'deki gazetenin önünde adalet taleplerini dile getirdiler.
Cinayetin üzerinden geçen 4 yıla karşın, tetikçiler dışında cinayete karışanların yakalanmadığını öne süren "Hrant'ın arkadaşları", cinayetin önlenmesinde ihmali olduğu ileri sürülen güvenlik görevlilerinin mahkemeye çıkarılmasını talep etti.
"Hrant'ın arkadaşları" adına yayımlanan çağrıda, "4 yıl oldu. 4 yıldır adaleti, vicdani, hukuku arıyoruz. Bulamıyoruz. 4 yıldır yargıyı, hükümeti, meclisi arıyoruz. Bulamıyoruz. 4 yıldır, sokak ortasında arkadaşımızı katledenlerin arkasındaki güçlerden söz ediyoruz, laf dinletemiyoruz" denildi.
Agos Gazetesi önündeki anma töreninde konuşan Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi büyük bir aile olarak 4. kez bir araya geldiklerini söyledi.
''Artık akraba olduk'' diyen İpekçi, ''Kardeşimiz Rakel'in dediği gibi bizi acılarda akraba ettiler" diye ekledi.
Dink'in yakınları ve bugün öldürüldüğü yerde toplanan yüzlerce kişi, adalet arayışlarının kararlı biçimde süreğini söylediler.
Umut ışığı Bu arada Rize'deki Ağır Ceza Mahkemesi'nden bu yönde sonuçlanabilecek bir karar geldi bugün.
Mahkeme, Trabzon Cumhuriyet başsacvılığının kovuşturmaya yer olmadığı yolundaki kararına Dink ailesinin yaptığı itirazı değerlendirdi.
Mahkeme kararınında, Trabzon eski emniyet müdürü Reşat Altay'la ihmali olduğu öne sürülen diğer polis ve jandarma görevlileri hakkında soruşturma açılabilmesinin önünü açtı.
Basına yansıyan bilgilere göre, mahkeme kararını, Altay'ın ayrıntılı ifadesi alındıktan ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun cinayet hakkında hazırladığı raporu inceledikten sonra verecek.
TGC endişelerini dile getirdi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), gazeteci yazar Hrant Dink'in ölümünün 4. yılı dolayısıyla yayımladığı açıklamada, ''Daha önceki gazeteci cinayetlerinde olduğu gibi gerçeğin üstünün, kamuoyu ile paylaşılmadan örtülmesinden ve davanın zaman aşımına uğratılmasından endişe duyuyoruz.'' dedi.
TGC, Hrant Dink'in ''Evrensel barışı savunup ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı korkusuzca karşı çıktığı için öldürüldüğü'' ifadesine yer verdi.
TGC açıklamasında ''Meslektaşımızı 4. ölüm yılında, özlemle ama içimiz buruk bir biçimde anıyoruz. Cinayetin arkasındaki azmettirici odaklar hala açığa çıkarılamadı. Tıpkı daha önceki gazeteci cinayetlerinde olduğu gibi gerçeğin üstünün, kamuoyuyla paylaşılmadan örtülmesinden ve davanın zaman aşımına uğratılmasından endişe duyuyoruz. Günümüzde de halkı doğru ve yansız bilgilendirme görevini üstlenmiş meslektaşlarımız, baskı ve tehditler altında çalışıyor. Bir yandan siyasi ortamın yarattığı bölünmüşlük, öte yandan ceza yasalarında yer alan basına ilişkin maddelerin çoğunlukla gazeteci aleyhine yorumlanması, meslektaşlarımızı otosansüre zorlamaktadır.'' denildi.
Gazeteciler hakkında başlatılan soruşturma dosyalarının 4 bini aştığını belirten TGC, ''Böyle bir ortamda basın özgürlüğünün var olduğunu söyleyebilmenin zor olduğunu'' kaydetti.