HRW'nin yayınladığı raporda, gözaltı sayısının 7 bin 500'ü aştığı, binlerce hakim, savcı ve polisin açığa alındığı ve 22 haber sitesinin kapatıldığı anımsatılıyor.
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Hükümetin darbe girişiminde bulunanları yargı önüne çıkarmak en doğal hakkı. Ancak gözaltıların boyutu ve hızı, kantlara dayalı bir soruşturmadansa kitlesel tasfiyelere işaret ediyor" dedi.
Erdoğan: Parlamentodan idam kararı çıkarsa onaylayacağım
Akın Öztürk'ün ifadesinden: Darbeyi yöneten ben değilim
Williamson, darbeye karşı demokrasiyi savunmak için sokaklara çıkan Türklerin basın özgürlüğünü koruyan ve hukukun üstünlüğünü gözeten bir süreci hak ettiğini söylüyor.
HRW, darbecilere karşıbinlerce insanın sokaklara çıkmasının ve Meclis'teki siyasi partilerin birlik olarak darbe girişimine karşı durmalarının, darbenin başarısızlığına kritik rol oynadığını ifade ediyor:
"Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin halkın demokrasiye verdiği desteği onurlandırması ve demokratik standartları riayet etmesi gerekiyor" denen açıklamada, sosyal medyada bazı tanınmış gazetecilerin gözaltına alınabileceği yönünde söylentilerin çıkmış olmasının endişe verici olduğu vurgulanıyor.
İdam cezası çağrılarına da değinen HRW, "Hükümet populist taleplere karşı direnç göstermeli" çağrısını yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişiminden Fethullah Gülen'i sorumlu tuttuğu hatırlatılan HRW açıklamasında "Ancak şu ana kadar kalkışmanın arkasında Gülen ve destekçilerinin olduğu iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt yok" deniyor.
Açıklama şöyle devam ediyor:
"Hüküment geçen birkaç yıl içerisinde muhalifleri bastırma yoluna girmişti. Şimdi darbe girişimini Gülen'e sempati duyan herkesin cezalandırıldığı yeni bir cadı avı fırsatına çevirmekten kaçınmalı."