SAMSUN (İHA) - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Erkan Mumcu, terörle ilgili meclisin biran önce toplanması gerektiğini belirterek, hükümetin inisiyatifi elinden kaçırmaması gerektiğini, inisiyatifin siyasetin dışına bırakılmasının tehlikeli olacağını söyledi.
"Edirne'den Harran'a Yurttan Sesler" konulu yurt gezisi kapsamında THY ile Samsun'a gelen Erkan Mumcu, 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti'nde eğitim, tarım, işsizlik konularında açıklamalarda bulunduktan sonra gazetecilerin terör ve AB müzakereleri konusundaki sorularını cevapladı.
Türkiye'nin birinci önceliğinin eğitim olduğunu ve üniversitelerin bugün 100 - 200 yıl önceki medreselerin bugünkü versiyonları gibi kurulup yönetildiğini ifade eden Erkan Mumcu, "Sınav sonuçları acıklı manzarayı ortaya koydu. Üniversitelerin yapısı ilk ve ortaöğretimi de derinden etkiliyor. Tablo kötü. 1 milyon 900 bin insan üniversite sınavına girmiş, bir programa yerleştirenlerin oranı yüzde 10'da kalmış. Bunların da sadece yüzde 25'i liseyi bu yıl bitirenler. Önlisans ve açık öğretim programına yerleştirilenlerin de özellikle aldıkları eğitimin yeterliliği düşük ve piyasalarda geçerliliği yok. Tüm öğretim kurumları değil ama üniversitelerin genel fotoğrafı budur. Milyonlarca insan mağdurdur. Bu mağdurlar Türkiye'nin gelecekteki mağduriyetinin de habercisi durumundadır. Ülkenin karşı karşıya bulunduğu geri kalmışlık, yoksulluk, işsizlik gibi sorunların özünü teşkil eden şey sosyal sermaye problemleridir. Yani insan kaynaklarını nitelikli işgücüne dönüştürebilme sorunlarıdır. Türkiye kendi işgücünü nitelikli işgücüne dönüştürecek bilgi ve sisteme sahip değildir. Türkiye'de eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalıdır. İşsizliği çözecek olan budur" dedi.
Mumcu, bir gazetecinin, "Terör ne durumdadır. Özal döneminde ve bu dönemde fazla, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, şunları söyledi:
"Tespitinizi tarih doğrulamıyor. Terör, başladığı dönem itibariyle 1980'li yıllar. Bu doğru. Ama terörün yüksek düzeyde yaşandığı yıllar 1990'lı yılların ilk yarısı olmuştur. O yıllarda çetin bir şekilde yaşanmıştır. Bu konuda bir genel görüşme açılmasını Genel Kurmay brifingi yapılmadan önce hükümet ve ana muhalefetten istemiştik. Şimdi tekrar ediyorum. Meclis tatildeyken meclisi olağanüstü toplantıya çağırabilecek yeter sayımız yok. Türkiye bu konuda varolan bütün birikimini biraraya getirmek ve bu temel mesele hakkında iktidarı muhalefeti ortak anlayışta birleşmelidir. Bu konuda TBMM gündemine getirmek istediğimiz ve önemine inandığımız bazı bilgilere sahibiz. Konunun çözümünde ANAP birikimi ve vizyonunun yardımcı ve yararlı olacağı konusundayım. Ama her geçen gün inisiyatif hükümetin elinden kaçıyor. Hükümetin elinden inisiyatifin kaçması demek sivil demokratik siyasetin elinden kaçması demek anlamına gelebilir. Giderek o boyuta taşınıyor. Onun için hükümetin biran önce bir genel görüşme amacıyla TBMM'yi toplamasını istiyoruz. Bu konudaki görüş ve düşüncelerimizi, önemine inandığımız görüşlerimizi TBMM genel kurulunun kapalı oturumunda söylemeyi tercih ediyoruz. Çağrımıza önümüzdeki hafta başına kadar yanıt alamazsak başka bir yöntem biçiminde görüşlerimizi paylaşmayı düşüneceğiz. Ama şu anda beklediğimiz genel görüşmenin yapılmasıdır. Çağrımızı tekrar ediyoruz. Başbakan ve ana muhalefet derhal yeterli imzayı toplayıp TBMM'yi toplamalıdır. Bu nedenle olağanüstü toplanmayacaksa hangi nedenle toplanacak? RTÜK Üyeleri'nin seçilmesi için acele eden meclisin bu konuda çok daha çabuk davranması gerekir. Bu konuda inisiyatifi siyasetin dışına bırakmanın Türkiye'nin geleceği açısından son derece tehlikeli olabileceğini bir kez daha hatırlatırım."
AB müzakerelerinin zamanında başlayıp başlamayacağıyla ilgili soruya da cevap veren Mumcu, "AB müzakerelerinin zamanında başlayacağına inanıyorum. Çünkü Türkiye Avrupa'ya 40 yılını vermiştir. Müzakerelerin zamanında başlamasını istemek en doğal hakkıdır. En geç ilkbaharda başlar. Ancak biz Türkiye olarak zamanını aşması ve gecikmesi taraftarı kesinlikle değiliz. AB'de bu düşüncede olmalıdır. Türkiye'nin AB'ye girecek olmasının gecikmesinin zararı sadece Türkiye'ye olmaz. Müzakere tarihinin geciktirilmesi AB'nin de lehinde olmaz" şeklinde konuştu.