Ankara'da yaşayan Efe Berk Bulut, eski cep telefonunu satmak için ilan sitesi üzerinden ilan verdi. Bulut, ilanı vasıtasıyla kendisiyle iletişime geçen bir alıcıya, internet sitesinin ‘Param Güvende' uygulaması üzerinden satmaya karar verdi. Daha sonra telefonu anlaştığı kişiye göndermek üzere anlaşmalı bir kargo şirketi ile kargoya veren Bulut, uygulamada yer alan 72 saatlik cayma süresinin olması üzerine alıcı tarafından telefonun kendisine geri iade edileceğini öğrendi.
ANLAŞMALI YERİNE ÖZEL KARGO ŞİRKETİ
Fakat alıcı anlaşmalı kargo şirketi yerine özel bir kargo şirketi üzerinden telefonu iade etti. Bulut, telefonu aldığında ise gönderilen telefonun kendisine ait olmadığını fark etti.
Konu üzerine kendisinin mağdur olduğunu dile getiren Bulut, ilan sitesinin ‘Param Güvende' hizmetini kullanarak telefonumu sattım. Bir çok şikayet okumuştum fakat kendi başıma gelmeyeceğini düşüyordum. Ürünü kargoya verdikten sonra iade talebi oluşturuldu. İade talebi oluşturulduğunda okuduğum şikayetlerin benim de başıma geldiğini anladım. Telefonu sattığım kişiyle de yaptığım konuşmalarda bunu belirterek, belli bir sürece başlayacağımı da bahsettim” açıklamasında bulundu.
“GELEN KARGODAN ÇIKAN TELEFON İSE BENİM TELEFONUM DEĞİLDİ”
Telefonu sattığı kişinin kendisine kargoyu özel bir kargo şirketiyle yolladığını dile getiren Bulut, “Bu sürecin sonunda benim adresimin yanlış yazılmasıyla birlikte kargo süreci de uzadı. Gelen kargodan çıkan telefon ise benim telefonum değildi. Gerek İMEİ numaraları olsun gerek model ve seri numaraları olsun birçok detayı farklıydı. Telefon benim değildi” diye konuştu.
“MODEL, SERİ VE İMEİ NUMARALARI BENİM KENDİ TELEFONUMDAN FARKLI”
Telefonumu ilana koyarken birkaç detayın fotoğrafını çektiğini kaydeden Bulut, “İMEİ numarası, model ve seri numaralarının fotoğrafını çekmiştim. Okuduğum birçok şikayet vardı ama fakat bunların bana denk gelmeyeceğini düşünmüştüm. Fakat bu fotoğrafları çekmem sayesinde telefon geri geldiğinde kıyaslama fırsatım oldu. Kıyasladıktan sonra anladım ki model, seri ve İMEİ numaraları benim kendi telefonumdan farklı. Zaten bana gelen cihaz yurt dışı cihazı olduğu için telefonu kullanma gibi bir imkanım da yok. Farklı bir şahsın üzerine kayıtlı bu telefondaki İMEİ numarası” ifadelerine yer verdi.
“MÜŞTERİ HİZMETLERİ HİÇBİR ŞEY YAPILAMAYACAĞINI İFADE ETTİ”
İlan sitesinin maddi ve manevi olarak çok eksiğinin olduğunu dile getiren Bulut, “Manevi tarafı daha önemli bence. Bu olay yaşandıktan sonraki süreç içerisinde benimle iletişime geçen müşteri hizmetleri açıkçası hiçbir şey yapılamayacağını ifade etti. Yardımcı olunmaya çalışılmıyor. Sonraki süreçte ben de sosyal medya üzerinden bir paylaşım yayımladığımda ise beni daha üst rütbeli insanlar aradığı, konuşma tarzlarının değiştiği, biraz daha ilgili davrandıkları fakat yine konuşurken benim suçlu olduğumu iddia ettikleri gibi bir şekilde ilerledi süreç” diye konuştu.
“SATICININ DOLANDIRILMA İHTİMALİNİ DÜŞÜNÜYORLAR FAKAT ALICININ BUNU YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEDEN HAREKET EDİYORLAR”
Bulut, ilan sitesinin ‘Param Güvende' sisteminde dolandırıcılıklar için açıklar olduğunu ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu süreç içerisinde kendi eksiklikleri, benim satıcı olarak e-Devlet üzerinden kayıt yapma zorunluluğum olması fakat alıcının böyle bir ihtiyaca gerek tutulmaması. Herhangi bir insanın kimlik numarasıyla giriş yapılabiliyor olması. ilan platformundan bir satıcı olarak ilan vermek istiyorsan bu araba olsun ya da başka bir alet olsun, e-Devlet üzerinden giriş yapıyorsunuz ve bunu onaylıyorsunuz. Çünkü satıcının dolandırılma ihtimalini düşünüyorlar fakat alıcının bunu yapabileceğini düşünmeden hareket ediyorlar. Buradaki en büyük sistem açığının bu olduğu aşikar. Geçmişte yaşanan olaylarda kapora ve cihaz hırsızlıkları olsun bu açık sayesinde faydalanılıyor. Çünkü alan kişinin bir T.C. Kimlik Numarası veya hiçbir bilgisi beyan edilmediği için çok kolay olarak gösteriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“CİHAZI ÖNCE SİTEDEN ALMASI SONRA ALICIYA YOLLANMASI GEREKİYORDU”
Bulut, yapılan satışlarda ilan platformunun bir aracı olması gerektiğini vurgulayarak, “Geçmişte yaşanan olaylarda da herkesin temennisi bu yönde ilerliyor. Teknolojik veya başka bir üründe sitenin bir aracı firmayla kendisinin kuracağı bir sistemle benim cihazı önce onların alması sonra alıcıya yollanması gerekiyordu. Bu durumlarda alıcı da dolandırıcı olabilir, satıcı da dolandırıcı olabilir” şeklinde konuştu.
Yapılan işlemlerin ardından dolandırıldığını söyleyen Bulut, hukuki süreçlerini başlattığını ve konuyu yargıya taşıdığını da sözlerine ekledi.
(İHA)