İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kadın Muhtarlar Derneği 3. Genel Kongresi'nde açıklamalarda bulundu. Soylu, "15 Temmuz'a kadar kadın kaymakam sayısı 35'ti, şimdi 85. Yakında alacaklarımızla birlikte inşallah 100'ü aşacağız. Bu mülki idare hayatında bir devrimdir. Her birini yapana kadar canım çıkmaktadır." dedi. Öte yandan Soylu, "Size bir hikayemi anlatayım mı, İnşallah sayın cumhurbaşkanımız kızmaz" diyerek 2014 yılı seçimlerindeki bir anısını anlattı.
İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Size bir hikaye anlatacağım. Yıl 1947, yer Mersin'in bir Yörük köyü. Muhtarlar seçime girerler. Hükümetin desteklediği muhtar seçimi kaybedince jandarmalarla gelir. Türk tarihinin en büyük sandık mücadelelerinden biridir. Kadınlar direnir. Bazıları tutuklanır. 8 ay sonra mahkeme görülür. Hakim sorar siz kimsiniz de böyle bir şey yapıyorsunuz. Halime Hanım der ki, "Biz bu muhtardan çok çektik. Biz bu muhtarı yenmek için kendi aramızda örgütlendik ve karşısına bu adayı çıkardık. Biz 8 aydır cezaevindeyiz ve davamızın arkasındayız.' Türkiye'de tiyatronun ilk oynandığı köylerden bir tanesidir. Dünyanın her noktasına insan gönderen Mersin'i kucaklayan yiğit bir köydür. Bir muhtarlık seçiminde ortaya koydukları "Sandık namustur" sözünü bugüne taşıdıkları için hepsine şükranlarımı sunuyorum.
İyi şeyler için kullandığımız bir cümle vardır; Allah sayılarını artırsın deriz. Aynı duayı kadın muhtarlarımız içinde yaptığımızı belirtmek isterim.
"BU MÜLKİ İDARE HAYATINDA BİR DEVRİMDİR"
Kadın kaymakam alacağız. 15 Temmuz'a kadar kadın kaymakam sayısı 35'ti, şimdi 85. Yakında alacaklarımızla birlikte inşallah 100'ü aşacağız. Bu mülki idare hayatında bir devrimdir. Her birini yapana kadar canım çıkmaktadır. Mülki idareler bir yönetici okuludur. Devletin tüm kademelerine yönetici sevk eder. Her ile bir vali yardımcısı kadın olmasını çok isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da isteği o yönde.
117 kadın muhtarımız vardı, bugün ise kadın muhtar sayımız 1123'tür.
Buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Kadınlar mutlaka muhtar adayı olsunlar.
"İNŞALLAH CUMHURBAŞKANIMIZ KIZMAZ"
Size bir hikayemi anlatayım mı, İnşallah sayın cumhurbaşkanımız kızmaz. 2014 yılı seçimleri... Bir büyükşehir belediye başkanı adayımız listede kadınlara çok az yer vermiş. Nereden bilsin Cumhurbaşkanımızın kulağına gideceğini. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda 'Şu ilin listesini verir misiniz?'dedi. Listede 1 erkek, 2 erkek, 3 erkek, 4 erkek, 5 erkek... '5 erkeğin adını çıkarıp kadın ekleyin' dedi. 'Bu listeyi kim yazdı?' dedi. 'Ben hakkımı kadınlardan yana kullanıyorum' dedi. Oluşturmak istediğimiz farklı bir iklim var. Sosyal alanda kadınların daha çok söz sahibi olmasının önünü açmak istiyoruz.
Kadın muhtarlarımızın talepleri var, bu taleplerin hepsini biz temellendirdik. Meclis'e ilettik.
Ankara'da bir muhtarlık evi yapıyoruz. Bu muhtarlık evleriyle de sizi bir araya getirmeye çalışacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla adımları atacağız.
Biz muhtarlarımızla ilçe ilçe toplantılar yapıyoruz. Bir toplantı 3 saat sürüyor, hepsini dinliyoruz. Muhtarlarımızdan neyi öğreniyoruz son gelişmeleri, neyi öğreniyoruz yaptıklarımızın sahadaki karşılığını, neyi öğreniyoruz eksikliğin nerede olduğunu, neyi öğreniyoruz uyuşturucu satıcılığının hangi mahallede olduğunu biz muhtarımızdan öğreniyoruz.
Uyuşturucuyla mücadelede çok önemli bir yol katettik. Metruk ve terk edilmiş binalardan mahallelerimi kurtarmak zorundayız. Beyoğlu'nda çok büyük bir bina metruk bir bina haline gelmekte, biz bu binanın etrafını tuğlayla öreceğiz, yıkmak da mümkün değil, onu metruk bir bina olmaktan kurtardık. Hepinizden ricam bu konuda cesaretli olalım. Her bir çocuğumuzun orada zehirlenmesi bizim için kabustur.
Trabzon'da bir kadın KADES uygulamasını indirmiş, basmış. Polis hemen gelmiş. Kadın yanlış bastım demiş. Polis gitmiş, bir saat sonra tekrar gelmiş. 'Bir şeyiniz yok değil mi' diye. Sonra kadın beni aradı, Allah'ını seversin beni kurtar' dedi.
18 Kasım'da Roma'da olacağız. KADES uygulaması 1. oldu ve ödül alacağız. KADES uygulamasını yaymaya gayret edelim.
Nüfusu çok yüksek olanlardan başlayıp, 50 bin nüfus, 60 bin nüfus... Nüfus müdürlüğü hizmetlerini muhtarlıklara getireceğiz. Yeni bir model kurduk, bu nüfus idarelerine gittiğiniz de kiosları modernleştirdik. Onların yerine yepyeni yeni kioslar yapıyoruz. O kios üzerinden nüfus cüzdanı müracaatı da yapabilecek.
"Muhtarlık ne işe yarıyor" diyenlere şunları söyleyebiliriz. Biz muhtarlıklarla afetlerde çalıştık. İnsanlar önce muhtarlıklara başvuruyor. Bir deprem oldu, anında müdahale için muhtarlıkla paylaşacaksın. Sel afetinde, İzmir depreminde... Muhtarların bize göre çok işi var. Bu topraklar var olduğu sürece muhtarlık var olacaktır.
Karakollarımızda güven masası yaptık. Bunun için özel 3 bin kadın polis aldık. 10 binlerce müracaat kabul ettiler ve vatandaşlarımıza yardımcı oldular.
Mahkeme kararlar veriyor kadına şiddette. Elektronik kelepçe izleme merkezi kurduk. Orada her kelepçe arkadaşlarımız tarafından takip ediliyor. Şiddet mağduruna şiddet uygulayan yaklaştığı anda kadına Haber veriliyor, polise haber veriliyor, kişi aranıyor gittiğin yoldan dön diye. Kadına şiddetin en önleyici alanlarından bir tanesidir. Bu konularda iyimserlikle hareket etmeyelim, önlemimizi alalım.
Ciddi bir deprem hareketliliği içerisindeyiz. Çalıştığım tüm afetlerde muhtarlarımız yardımcı oldu. Sizden ricam sadece afet anında değil, afetten önce de çalışmalarda yer almanız. Depremlerde iki şey bizi tıkatıyor. Bir yol güzergahları, iki telefon... Herkesin yapması gereken ilk 6 saatte hemen il toplanma alanlarına gitmektir. Toplanma alanlarını da sizinle beraber belirledik.
KADES uygulaması gibi AFAD uygulaması da olacak. Bu uygulamada ne yapacağınız size telefondan otomatik olarak hatırlanacak. Toplanma alanına götürecek. Enkazın altında kalınırsa yerini otomatik olarak bildirecek. Hatların kapanmasını engellemek için bu uygulamaya atadığınız 10 kişiye haber verebileceksiniz. Uygulamaya hepsi sığdırıldı. Bütün bunları hep sizinle birlikte gerçekleştirmek istiyoruz.
MUHALEFETE 10 BÜYÜKELÇİ TEPKİSİ
Biz güçlü bir ülkeyiz, zorlukların bizi yıldırmadığı bir ülkeyiz. Bizi bir cendereye düşürmek istiyorlar. Muhalefetin tavrını üzüntüyle karşıladığımı söylemek isterim. 10 büyükelçiye bir 'haddinizi bilin' deseydiniz ya.
Mesele milli mesele olunca topyekün bir arada olmak zorundayız. Neyse geri adım atmak zorunda kaldılar. Kararı ancak milletin iradesi verir.
2000 yılının başındaki Suriye bugünkü Suriye değildi, güçlü bir Suriye'ydi. Irak da öyle. Biz Türkiye olarak 2000 yılından başına bu yana şimdi daha güçlüyüz. 2000 yılında uzay çalışmalarımız yoktu, hızlı trenimiz yoktu, şehir hastanelerimiz yoktu. Bunu hep beraber yaptık.
(AA)