Bilekliğin mimarı, Almanya'da Karlsruhe Teknoloji Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği eğitimi gören 25 yaşındaki Kim Eisenmann.
Eisenmann, tanıdığı bir kişinin içkisine ilaç konulması sonrası cinsel saldırıya uğramasının ardından Xantus Drinkcheck adlı bilekliği tasarlamaya karar vermiş.
Geçen yaz Eisenmann, arkadaşlarıyla bir festivale gitti. Bir gün sonra, arkadaş çevresinden tanıdığı bir kadının, şehrin parkında yaralı ve çıplak bir halde bulunduğunu öğrendi.
Polis, bu kişiye tecavüz edildiğini açıkladı.
Eisenmann, BBC Radyosu'na yaptığı açıklamada, "Bu, partnerim Sven Hauser ve beni, bu tür ilaçların kötü olduğuna ve onlardan korunmak için birşeyler yapılması gerektiği düşüncesine itti" diyor ve ekliyor:
"Bazı araştırmalar yapmaya başladık. Bazı ürünler olduğunu duyduk ama gerçekten yardımcı olabilecek bir şey yoktu. Bu ürünü geliştirmeye böyle başladık."
Xantus'un kurucularından biri olan Kim Eisenmann, olayın ardından bilekliği belirli bir ilaç üzerinde test etmeye başladı.
Söz konusu ilaç, kullanan kişide coşku yaratan yasa dışı bir ilaç ancak yüksek dozda alındığında baş dönmesine ve uyku sersemliğine yol açıyor ve alkolle karıştığında ölümcül olabiliyor.
Kim projesiyle ilgili insanlarla konuşmaya başladığında, pek çok kişinin kendi ülkelerinde de bu tür ilaçlara maruz kaldığını anlamış:
"Almanya'da içkiye ilaç atılması bence gerçekten büyük bir sorun. Neredeyse herkes başına bu durum gelen birini tanıyor.
"Başka insanlarla bunu konuşmaya başladığımızda herkesin benzer bir hikayesinin olması deliceydi."
BİLEKLİK NASIL KULLANILIYOR?
Bilekliği kullanmak isteyenler önce içkilerini bir çubukla karıştırıyor.
Daha sonra beyaz bilekliğin üzerine birkaç damla damlatarak, iki dakika boyunca bekliyorlar. Eğer bileklikteki test alanı maviye dönerse, içkilerine ilaç atıldığını anlıyoruz.
Kim Eisenmann, kadınların hayatları üzerinde şimdiden olumlu etkisi olduğunu söylüyor:
"Bazı genç kadınlara bileklik bağışladık ve bana bilekliği gerçekten sevdiklerini söylediler. Onların daha farkında ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor.
"Başka bir genç kıza daha bileklik verdim ve daha sonra partide tanıştığı bir çocuğun ona bunun ne olduğunu sorduğunu anlattı.
"Ona 'Beni içkiye ilaç karıştırarak yapılan tecavüzlerden koruyor' dedi ve çocuk "Vay canına" diyerek geri adım attı. Bana kendisini çok güçlü hissettirdiğini söyledi.
Eisenmann, bilekliğin potansiyel saldırganları da caydırmasını umuyor.
'BANA OLMAZ'
Kim Eisenmann, genç insanların içki içerken güvende kalması için farkındalığın çok önemli olduğunu düşünüyor ve gece dışarıya çıkarken bilekliği takıyor:
"İçkiye ilaç karıştırmanın en büyük sorunu şu ki herkes 'Bana olmaz' diye düşünüyor.
"Festivaldeki kadına olanları çok yakından hissettim. Bana da olabilirmiş gibi hissettim. Tehlikenin farkına vardım ve bu yüzden gece dışarı çıkarken bilekliği takıyorum."
Neticede Kim Eisenmann artık diğer ilaçları da test edebilen yeni ürünler peşinde.