HABER

"Ilımlı İslam modeli hız kazanır"

"Ilımlı İslam modeli hız kazanır"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması durumunda, "ılımlı İslam" modelinin hız kazanacağını savundu.

Türkiye'deki sosyal hayat ve hukuk düzeninin "din" referanslı hale getirme mücadelesinin yoğun bir şekilde sürdüğüne dikkat çeken Özyürek, "Türkiye laik, demokratik bir Cumhuriyeti. Biz bu Cumhuriyeti yaşatmak istiyoruz" diye konuştu.

Mustafa Özyürek, Cumhurbaşkanı seçim sürecine ilişkin ANKA'nın sorularını yanıtladı. Türkiye'nin laik, demokratik bir Cumhuriyet olduğunu ifade eden Özyürek, bazı çevrelerin, Türkiye'yi "İslam Cumhuriyeti"ne dönüştürme çabasında olduğunu öne sürdü. Özyürek, "Biz Cumhuriyeti yaşatmak istiyoruz. Buna karşılık bazı çevreler de laik, demokratik Cumhuriyeti bir İslam Cumhuriyetine dönüştürmek istiyorlar. Özellikle AKP döneminde tarikatların ve ılımlı İslam modelini monte etmek isteyen dış güçlerin, Türkiye'yi bir İslam Cumhuriyetine dönüştürme çabaları çok açık. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olursa bu çaba daha da artacak" dedi.

"ERBAKAN'IN ÖĞRENCİLERİ"

Türkiye'deki sosyal hayat ve hukuk düzeninin din referanslı hale getirme mücadelesinin son zamanlarda yoğunlaştığını savunan Mustafa Özyürek, şunları söyledi:
"Bunun öncülüğünü Erbakan yaptı. Şu anda iktidarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç da, Erbakan'ın ‘Anayasaya aykırı faaliyetleri' nedeniyle kapatılmış partilerinde yöneticiydiler. Nitekim Abdullah Gül, kayıp trilyon davasında yargılanmıştı, ama milletvekili olduğu için davası ayrıldı. Meclis'te bekliyor.

Erbakan'ın bütün partileri, Türkiye'de dini esas alan düzen kurmak istedi. Abdullah Gül'ün ‘Türkiye'de dine uygun olan kanunlar da var, dine aykırı olan kanunlar da. Dinle çatışan kanunların hepsini değiştireceğiz' diye konuşması vardır geçmişte."

Erdoğan, Gül ve Arınç'ın, "milli görüş" geleneğinden geldiğine anımsatan Özyürek, milli görüş geleneğinin amacının da "toplumsal hayatı dinselleştirmek" olduğunu belirtti.

"DERS ALMADILAR, TAKİYYE YAPIYORLAR"

Başbakan Erdoğan ve AKP kurmaylarının 28 Şubat sürecinden ders aldıklarını söylediklerini hatırlatan Özyürek, şöyle devam etti:
"Ders ne? Ders, daha gizli yapmak. Takiyyeci davranışları ön plana çıkarmak ve böylece giderek Türkiye'yi dini referanslı bir ülke haline getirmek. Hukuk sistemimizi, sosyal hayatımızı ve en önemlisi yaşam tarzımızı dinselleştirmek, temel hedef bu. Bu hedef Türkiye'de ve Orta Doğu'da çıkarları olan dış güçlerin de işine geliyor. Onlar da diyorlar ki, Türkiye artık ılımlı İslam ülkesidir. Bugün ki iktidar da ılımlı İslam'a doğru adım adım gitmektedir, bunu destekleyelim denilmiştir. Gül'ün adaylığının Avrupa ve ABD tarafından desteklenmesinin nedeni budur."

"MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK"

Türkiye'nin giderek ılımlı İslam modeline doğru götürülmesi karşısında sadece CHP'nin mücadele ettiğini ifade eden Özyürek, "Ama özellikle son zamanlarda büyük sermayenin AKP'den yana tavır koyması, onun denetiminde olan medyanın tavır koyması, konun derinliğini bilmeyen, iyi niyetli aslında Atatürk ilkeleriyle sorunu olmayan laik yaşam tarzını devam ettirmek isteyen insanların da kafasını karıştırmaktadır. CHP bu noktada mücadelesine devam etmek zorundadır" dedi. Özyürek şunları söyledi:

"Biz görüyoruz ki, laik demokratik Cumhuriyet adım adım, ılımlı İslam Cumhuriyeti'ne doğru götürülmek isteniyor. Bu konuda uyarı yapmak, mücadele etmek CHP'nin görevidir. Bu görevi yapan tek parti CHP olduğu için, ‘CHP seçim sonuçlarını iyi okuyamadı. CHP, tek kaldı' diye eleştiriliyoruz. Bu eleştiriler aslında Türkiye'yi dış güçlerin de desteğiyle ılımlı İslam modeline geçirmek isteyenlerin eleştirisi. Bu gidişe karşı net tavır koyan, direnç gösteren tek parti CHP'dir. Teslim alınmayan tek kale CHP'dir."

"ASKERİ DARBEYİ TEMENNİ ETMEYİZ"

Türkiye'de Atatürk ve laikliği savunma görevinin sadece CHP'nin olmadığının altını çizen Mustafa Özyürek, "Bu noktada kendini sorumlu hisseden çevreler var, pek çok insan var. Onların da bu yönde çaba göstermesi doğaldır. Bizim mücadele edebilmemiz için, demokratik düzenin yaşaması gerekir" diye konuştu.

CHP'nin hiçbir dönemde askeri darbelerden yana olmadığının altını çizen Özyürek, "Biz askeri darbeyi temenni etmeyiz, istemeyiz de. Bizim kavgamız, bizim mücadelemiz demokratik düzen için. Ancak, Türkiye'de Atatürk'ü, laik demokratik yapıyı savunmak sadece CHP'nin görevi değil" dedi. Özyürek, CHP'ye yönelik "asker partisi" yakıştırmalarına da tepki gösterdi. Özyürek, şöyle devam etti:

"Demokratik düzen yoksa CHP'nin mücadele şansı yoktur. Onun için biz her zaman askeri yönetimlere karşı çıkmış, hep sivil yönetimi savunmuş bir partiyiz. Bazı çevreler, ‘CHP, jakobendir, laikliği savunur, CHP asker partisidir' diye eleştiriyor. Ama iş kritik noktaya düşünce bunları söyleyenlerin hepsi ordunun postalını yalamaya koşarlar, CHP'liler de gene Türkiye'nin demokrasisini ve halkların özgürlüğünü savunmaya devam ederler. Bu da bizim kaderimiz. Bunu şerefle taşıyoruz."

En Çok Aranan Haberler