BURSA (İHA) - 53 saatte 7 kişiyi pompalı tüfekle öldürdüğü öne sürülen seri katil Yiğit Bekçe'nin, Kadir Gecesi Gemlik'te yaraladığı eski cezaevi arkadaşı Merih Süren, olay günü kendisine 6 el ateş edilmesine rağmen ölü taklidi yaparak kurtulduğunu söyledi.
Yiğit Bekçe ve arkadaşı Mehmet Karahasan'ın işlediği olaylar Türkiye gündemine otururken, seri cinayetlerden bir gün önce Gemlik'te Bekçe tarafından tüfekle yaralanan eski cezaevi arkadaşı Merih Süren (19), tedavi gördüğü Muammer Ağım Devlet Hastanesi'nde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Hamile eşi Nevin Süren ile evlerine giderken Yiğit Bekçe'nin kendisini takip ettiğini anlatan Merih Süren, "Uyuşturucu hap insanı böyle suç makinesi yapıyor. Uyuşturucu hap kullanan bir kişi annesini de babasını keser. Hapları içip içip bedavaya insanları öldürdüler. Bu saatten sonra benim böyle bir arkadaşım yok, masum insanların canlarını yaktılar. Devlet cezasını versin" dedi.
Kolundan ve bacaklarından saçmayla yaralanan Merih Süren'in olay günü yanında bulunan 5 aylık hamile eşi Nevin Süren de kurtulduklarına inanamadığını ifade etti.
"TEKBİR GETİR SENİ ÖLDÜRECEĞİM" Yiğit Bekçe ile daha önceleri suç ortağı olduğunu, Yalova'daki evlerinde kaldığını ve kendi ailesiyle ters düştüğünü ifade eden Merih Süren, "Ağabeylerimin uyarısını dinlemedim. Onunla gezdim, tozdum. Yalova'da iki üç olayda çatışmaya beraber girdik. Gemlik'te olaylara karıştık. Cezaevine beraber girip çıktık. Çıktığımızda dosttuk. 2005 yılında benim evimi bastı. Evime geldiğinde benden 250 milyon para istedi. Ben bu parayı verdim. Çay demlememi istedi. Çayı demledim, parayı verdim. Roche hapları yuttu. Ondan sonra bana 'tekbir getir, seni öldüreceğim' dedi. Ben bundan kusma numarasıyla tuvalete giderek kurtuldum. Oradaki tüfeğimi aldım. Bu sefer onu etkisiz hale getirmeye çalıştım. Ayağına korkutmak amacıyla patlattım. İki tane silahı varmış. Silahların birisini aldım. Diğerini yatak odasına almaya giderken arkamdan ateş etmeye başladı. Ben de bir el ateş ederek onu vurdum. Emniyeti arayıp teslim ettim. Ben de o da tutuklandı. Bursa E Tipi Cezaevi'ne gittik. Yiğit Bekçe'den şikayetçi olmadım. Çıktık, yine dost olduk" dedi.
"KANDİL GECESİ VURDU"
Evlenip yeni bir yuva kurduğunu ve kötü hayattan kurtulduğunu anlatan Merih Süren, "Kandil gecesi camiye gidip duamı ettim. Eşimi kayınpederimden alıp eve giderken 3 kişi bizi takip etti. Yanında Mehmet Karahasan da olabilir. Karanlıkta bana ateş etmeye başladı. Eşimi önüme alarak korudum. Seken saçmalar eşime de gelmişti. Allah'a çok şükür bir şey yok. Ben ölü numarası yaptım. Ellerim kanlıydı, kanı başıma sürdüm. Tüfeği başıma dayayınca ölü numarası yaptım. Eşim de bir yandan feryat ediyordu. Onun feryadı ve benim ölü numarası yapmam üzere, öldüğümü düşünerek kaçtı. Kaçarken de, 'Gemlik'te Merih Süren diye birisi yok' şeklinde bağırıyordu. Bu şahıs dengesiz, akıl yok. Uyuşturucu hap kullanan birisi. Çocukluğundan çok kişinin canı yanmıştır. Bedava hapları içip içip insanları öldürdüler. Gereksiz şeyler bunlar. Benim arkadaşımdı ama bu saatten sonra böyle arkadaşım yok. Allah'a çok şükür, hamile eşime ve doğacak çocuğuma beni bağışladı" diye konuştu
"POLİS O GÜN YAKALASAYDI KATLİAMLAR OLMAZDI" Baba olmaya hazırlanan Merin Süren, tedavi gördüğü ortodepi kliniğinde durumunun iyi olduğunu, bacağından ameliyat olacağını ifade ederek, "Ben Gemlik Emniyet Müdürlüğü'ne de kızıyorum. Bunu o gece yakalamaları gerekirdi. Beni vuruyor, ilçeden kaçıyor. O saatten sonra cinayetleri işliyor. Buna neden önlem alınmadı. Aklım ermiyor. Hızlı bir şekilde davranılsaydı, bu kadar insan ölmezdi. Uyuşturucu hap alan bir insandan korkacaksın, annesini de babasını da keser. Ben psikologların annesiz ve babasız büyümenin bu olaylara sebep göstermesi görüşüne katılmıyorum. Biz de annesiz babasız büyüdük" şeklinde konuştu.
"HAMİLE EŞİN DRAMI"
Olay günü saçmalardan şans eseri yara almadan kurtulan ve eşinin öldüğünü düşünerek sinir krizi geçiren 5 aylık hamile Nevin Süren de, bir an olsun eşinin yanından ayrılmıyor. Nevin Süren, "Birden ateş etmeye başlayınca korktum. Seken saçmalar bana gelmeye başladı. Kaçtım. Arkamı döndüğümde eşim ölü gibi yatıyordu. Öldüğünü düşündüm. Çığlık atmaya başladım. İnanılmaz bir korku. Zaten gözü dönmüş gibiydi. Allah kandil gecesi eşimi çocuğuma bağışladı. İnsanlara acıyorum, üzülüyorum. 40 günlük bebeğiyle baş başa kalan anneler. Belki benim de bebeğim babasız kalacaktı. Şanslıyız çok şükür" diye konuştu.