HABER

IMF başkanları nasıl seçiliyor?

BBC'nin ekonomi muhabiri Andrew Walker, yönetim kurulu tarafından yapılan seçimde, üye ülkelerin ne kadar etkili olabileceğini anlatıyor.

Andrew Walker

BBC Ekonomi muhabiri

IMF'nin yeni başkanının kim olacağı tartışmaları, Dominique Strauss Kahn tutulduğu cezaevi hücresinden istifasını vermeden önce başlamıştı.

IMF'nin başkanı yönetim kurulu tarafından seçilecek.

Yönetim kurulu ise 187 ülkeyi temsil eden 24 üyeden oluşuyor.

Büyük ekonomiler, bir üyeyle temsil ediliyor.

Bunların arasında, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Japonya ve İngiltere var.

Diğer ülkeler ise, gruplar halinde temsil ediliyor.

Yönetim kurulu, yeni başkanı uzlaşarak seçmeye çalışacak. Ancak eğer konuşma safhasında anlaşamazlarsa, oylamaya gidecekler.

Oylar ise, ülkelerin IMF üyeliğine bağlı olarak farklı ağırlıklara sahip. Bu ağırlık, aşağı yukarı ülkenin dünya ekonomisinde tuttuğu yere denk geliyor.

Ancak oyların ağırlığı, zamanın gerisinde kalmış durumda.

Çin ve büyümekte olan diğer ekonomiler yeterince temsil edilmiyor, batı Avrupa ise aşırı temsiliyete sahip.

Birkaç örnek vermek gerekirse, alım gücü üzerinden hesaplandığında Çin küresel ekonominin yüzde 13,6'sını oluşturuyor, ancak oylardan aldığı pay yalnızca yüzde 3,82.

Aynı alım gücü hesabına göre, İngiltere ve Fransa, küresel ekonominin yüzde 2,9'unu oluşturuyor, oy oranları da bununla eşit.

Avrupa birlik olursa

Avrupa Birliği ülkeleri toplam oyların yaklaşık üçte birine sahip, dolayısıyla eğer bir aday üzerinde uzlaşırlarsa, bu önemli bir başlangıç olacak.

Ancak söz konusu AB olduğunda, birlik varsayımını yapmak kolay değil.

AB, geçmişte aynı adayı desteklemek konusunda başarısız olmuştu.

1980'lerde AB hemfikir olamayınca, gelişmekte olan ülkeler iki aday arasında seçim yapılmasında belirleyici olmuştu.

Ancak o zaman her iki aday da Avrupalıydı, dolayısıyla gelişmekte olan ekonomilerin bugün sahip olduğu etkiden biraz daha farklıydı durum.

Eğer Avrupa birlik olabilir ve ABD'yi de IMF'nin Avrupalı bir lidere ihtiyacı olduğuna ikna ederse, bu oyların neredeyse yüzde 50'si anlamına gelecek.

IMF'nin şu andaki en büyük sorununun euro bölgesi olması ABD'yi ikna edebilir.

Ancak, tam da bu nedenle liderin Avrupalı olmaması gerektiğini söyleyenler de çıkacaktır.

G20 grubuna mensup ülkelerin liderleri şimdiye kadar bir çok kez uluslararası finans kurumlarının başkanlarının açık, şeffaf ve adayların becerisine dayalı süreçlerle seçilmesi gerektiğini ifade etti.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan beri devam eden, IMF başkanının Avrupalı olduğu, Dünya Bankası'nın başkanını ise Amerikalıların seçtiği mevcut durum sona eriyor olabilir.

Açıklık ve kişisel yetkinlik, Avrupalı bir başkan olmayacağını göstermiyor tabi, ancak bir sonraki IMF başkanının Avrupalı olacağı varsayımını da sarsıyor.

En Çok Aranan Haberler