İngiliz Independent gazetesinde Patrick Cockburn bugün Irak'ta maaşlarını komutanlarının aldığı 50 bin 'hayali asker'in ortaya çıkmasıyla ilgili bir analiz kaleme alıyor.
Başbakan Haydar Abadi'nin yolsuzluğu ortaya çıkardığını belirten Cockburn, "Irak ordusunun uzun zamandır yolsuzluklar nedeniyle adı çıkmıştı" ifadelerini kullanıyor.
Yazı şöyle devam ediyor:
"Bir yıl önce Independent'a konuşan Iraklı bir siyasi, Iraklı yetkililerin 'asker değil yatırımcı olduklarını' söylemişti. Musul'da Irak ordusunun IŞİD'e bağlı küçük bir grup tarafından yenilmesinden önce, yıllar boyunca, ordu hiçbir eğitim uygulaması yapmadı. IŞİD'in Musul'a saldırısı sırasında bölgede yaklaşık 60 bin Irak askeri ve federal polis var görünüyordu. Ama gerçek rakam muhtemelen 20 bin civarındaydı."
"Hayali askerler muhtemelen hiçbir zaman orduda bulunmadı. Yalnızca uydurulmuş isimler listeye yazıldı. Ya da bir zamanlar olan birileriydi ve resmi kayıtlara geçmeden öldürüldü veya bir yerlerde terk edildi."
'50 bin mütevazi bir rakam'"Sebebi ne olursa olsun, zaten üstleriyle maaşını paylaşması gereken bu kişilere maaş verilmeye devam edildi. Bu dolandırıcılığın bir diğer ayağı, cepheye gitmek istemeyen askerlerin evde kalmak ya da başka bir işte çalışmak için maaşını almaya devam etmesi ve üstlerine bir kısmını vermesi oldu."
"Abadi'nin 50 bin hayali asker açıklaması, muhtemelen mütevazi ve yaklaşık bir rakamı ifade ediyor."
'Irak ordusunun reforme edilmesi zor'Gazetecinin görüştüğü emekli bir üst düzey asker, Musul'daki başarısızlığın sebebi olarak "2003'te ABD'nin orduyu dağıtması ve yenisini kurması sırasında yolsuzluğun kurumsal hale gelmesini" öne sürüyor.
Yazıda, askerlerin kontrol noktalarında gümrük memuru gibi hareket ettiği ve bu noktalardan geçirilen her şey için fiyat biçtiği belirtiliyor.
Orduda yükselmek için de rüşvet verildiğini de ileri süren Cockburn, örneğin albay rütbesini almak için 200 bin dolar, tümen komutanlığı içinse 2 milyon dolar gibi bir ödeme yapıldığını yazıyor. Rüşvet verenlerin çoğunun borç aldığı ve daha sonraki kazançlarıyla borcunu ödediği öne sürülüyor.
Cockburn, Irak ordusunun reforme edilmesinin zor bir iş olduğunu söylüyor. Ordunun koruduğu Anbar eyaletinin çoğunun hükümetin kontrolünden çıktığı belirtilen yazıda, Bağdat'ın ise İran etkisi altındaki Şii militanlar tarafından korunduğuna dikkat çekiliyor.