İngiltere'de yapılan referandumda %52 oy oranıyla 'AB'den ayrılma' (Brexit) kararı çıktı ama bu sonuç, ülkede ağırlıklı olarak genç nüfusunun iradesinin dışında bir karardı.
Zira İngiliz araştırma şirketi YouGov'un anketine göre, 18-24 yaş arası seçmenin %75'i oyunu, 'AB'de Kal' kampanyasına verdi.
İngiltere'de genellikle 65 üstü ve emeklilerin yaşadığı bölgelerde ise 'AB'den Ayrıl' (Brexit) oyları öne çıktı.
Sonuçların açıklanmasıyla gençler tepkilerini önce sosyal medyada göstermeye başladı, daha sonra da Londra'da parlamento binası Westminster önünde ve Başbakanlık binasında toplanan gençler kararı protesto için gösteriler düzenledi.
#Brexit: 'Referandum sonucunu onlara nasıl söyleyeceğim?'Fransa'da aşırı sağ #Frexit istiyorİngiltere AB'den ayrılma kararı aldı: Şimdi ne olacak?Twitter hesaplarından Brexit kararına tepki gösterenlerden bazılarının hedefinde özellikle kendilerinden önceki kuşaklar vardı:
@PointlessBlog: Eski kuşak, genç kuşağın geleceğine oyladı…
@Ellis_B134: Hükümet AB referandumu için seçmen yaşını 16'ya indirse ve gençler kendi kararlarını verse ne olurdu
@kambohguyforpti: Baby Boom döneminden kalma emeklilerin çoğu Brexit'e oy verdi … artık ortada olmayan kolay paraya alışkınlar
Twitter'da öne çıkan etiketler arasında da 'bizimadımızadeğil' (#notinourname), 'benimoyumdeğil' (#notmyvote), 'bizneyaptık' (#whathavewedone) vardı.
Brexit'i protesto için parlamento binasında toplanan gençlerin ellerindeki pankartlarda da şu sloganlar dikkat çekti:
"Benim oyum nerede?", "Bizim geleceğimiz, bizim tercihimiz", "Ben İngilizim, ben Avrupalıyım", "Lütfen Bayım, benim de sesim olabilir mi acaba?", "Ben ayrılmıyorum", "Gelecek biziz!", "Sınırlara Hayır, Boris'e Hayır"
Parlamento binası önünde sanat öğrencilerinin düzenlediği gösteriye katılan 24 yaşındaki Alex Rawlings, Independent gazetesine "Bu çok önemli bir karar ve bunun sonuçlarıyla yaşayacak olanlar biziz" dedi.
Rawlings tepkisini şu sözlerle ifade etti:
"Tüm dünyadaki diğer gençlerle dijital ortamda bağlantı kuran bir kuşak olarak, Avrupa Birliği'nin ne olduğunu diğerlerine kıyasla en iyi anlayan kuşak muhtemelen biziz, çünkü biz Avrupa vatandaşları olarak büyüdük."
"Bu yüzden birçok kişi çok üzgün ve sonuçlardan dolayı hayal kırıklığı yaşıyor."
Guardian gazetesi de Twitter hesabından gençlere seslenip Brexit'le ilgili görüşlerini göndermelerini istedi. Gazete, 20 civarında yanıt gelmesini beklerken çağrıdan sonraki ilk yarım saat içinde 200'den fazla e-posta aldıklarını yazıyor.
Üstelik yanıtlar yalnızca seçmen gençlerden değil, seçme hakkı henüz olmayan 16-17 yaşındaki gençlerden de gelmiş.
Gazetenin derlediği mesajların bir kısmı şöyle:
Erin Minogue, 17 yaşında:"Geleceğim tamamen değişti. Ebeveynlerimin ve benim kuşağımın sahip olduğu, tüm AB ülkelerinde serbest dolaşım hakkı gibi haklara sahip olamayacağım. Özellikle bu karara, benim rızam olmadan İngiliz halkının aldığı karara çok öfkeleniyorum. Gelecek zaten bizim için çok parlak görünmüyor ve bu gelecek, zaten benim şekillenmesinde karar sahibi olmadığım bir gelecek."
Lucinda Jones, 20 yaşında:"Ülkemizin yabancı düşmanlığı, ırkçı ve her şeyden önce yanlış verilerle manipüle edilmiş olmasından dolayı büyük utanç duyuyorum ve hayal kırıklığı yaşıyorum. Nigel Farage, AB'den ayrılmanın sıradan ve iyi insanlar için bir zafer olduğunu söyledi. Bugün, fevkalade sıradan ve iyi olmayan biri olmaktan gurur duyuyorum."
**Abi Kirkby, 17 yaşında:"17 yaşındayım ama dört gün içinde 18 olacağım. Bu sabah, ülkem tarafından ihanet uğramışım gibi hissettim. Beni en çok üzen şeylerden biri, bu kararın bizim kadar çok yaşamayacak ve sonuçlarına bizim kadar katlanmayacak kişiler tarafından alınmış olması. Gençler AB'de kalmak için oy kullandı, yaşlılar ayrılmak için. Bu kararların yaratacağı değişikliklerden etkilenmeyecek, denden daha yaşlı bir kuşak tarafından yüz üstü bırakılmış gibi hissediyorum."
Matthew Healing, 18 yaşında:"Bugün İngiliz olmaktan iğreniyorum… Bu cahil insanların ülkede bir azınlık olduğunu düşünüyordum ama Farage ve Johnson gibilerin taktiklerini insanları kendilerine ait olmayan bir geleceği mahvetmeye ikna etmiş gibi görünüyor. Londra'da yaşayan bir ergen olarak, benim ve arkadaşlarımın geleceği elimizden alındı ve korktukları şeylere tamamen yabancı insanlar tarafından kargaşaya itildi. Göç hiçbir zaman bir sorun olmadı, para hiçbir zaman NHS'e (İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi'ne) gitmeyecekti ve mali ve siyasi kırılmada daha önce hiç olmadığımız kadar 'az özgürüz'. Ve İngiltere'nin ilerici, kapsayıcı gençleri olarak tek yapabildiğimiz, ihtiyarlarımızın üzerine inşa etmek için elimizde bulunan azıcık şeyleri de yok ettiğini izlemek."
Zainabb Hull, 23 yaşında:"İlk tepkim panik oldu… Ben 'teni renkli' bir kadınım. Genç yaşımdan bu yana İngiltere'deki ve ülkenin geneline, evime, Londra cennetine yayılan ırkçı ve milliyetçi tavırların farkındayım … Her zaman istenmeyen, rahatsız ve yeterince temsil edilemeyen biri gibi hissettim. Bu sonuç benim kaygılarımı doğruluyor. Ailemin insan gibi görülmediği kaygısı… Burada kabul görmüyorlar, ben de görülmüyorum, göçün bir ürünü gibiyiz. Bu sonuçla İngiltere, sömürgeci tarihine tutunuyor, utanıyorum."**