İlçede 1996 yılında bir inşaat kazısı sırasında tesadüfen bulunan ve hiçbir yapı malzemesi kullanılmadan kayaların oyulması ile yerin 5 metre altında, 2 metre yüksekliğinde 22 odası olduğu tespit edilen yer altı şehri için proje hazırlandı. 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Aydıntepe yer altı şehrinin tamamının gün yüzüne çıkarılması için çalışma yürütülecek. Geçmişte sığınak olarak kullanıldığı sanılan yer altı şehrinin bir ucunun Bayburt Kalesi, diğer ucunun ise 7,5 kilometre mesafedeki Kırzı köyüne kadar uzandığı tahmin ediliyor. Şu ana kadar 1200 metre uzunluğundaki koridorları keşfedilen Aydıntepe yer altı şehrini, pandemi döneminde 30 bin kişi ziyaret etti.
'KALAN KISIMLARININ DA ORTAYA ÇIKARILMASI PLANLANIYOR'
Aydıntepe yer altı şehrinin, 1996 yılında yapılan bir inşaat kazısı sırasında keşfedildiğini ifade eden İlçe Kaymakamı Mustafa Babacan, “Yaklaşık uzunluğu 1200 metre civarındadır, hiçbir yapı malzemesi kullanılmadan ana kayaya oyularak yapılmış bir tünel ve şu anda içinde 22 tane odası mevcut. Aydıntepe yer altı şehrinin, bir ucunun Bayburt Kalesi, diğer ucunun ise 7,5 kilometre mesafedeki Kırzı köyüne kadar uzandığı tahmin ediliyor. Bununla ilgili gerekli çalışmalar devam ediyor, yer altı şehrinin kalan kısımlarının da ortaya çıkarılması planlanıyor. 3 binli yıllara dayanan bu yer altı şehriyle ilgili rivayete göre eskiden bu bölgede yaşayan insanlar, savaştan kaçmak için burayı sığınak olarak kullanmış. Bir diğer rivayete göre ise Hristiyanlığın ilk zamanlarında ilk Hristiyanların yerleşim bölgelerinden birisi olduğu, Roma zulmünden kaçmak için bu tünelleri kullandıkları düşünülüyor. Yer altı şehrimizi normalde 40 bin kişi ziyaret ederdi, ancak pandemi döneminde 30 bin kişiyi ağırladık. Ziyaretçi kapasitemizi artırma gayreti içindeyiz” dedi.
‘FARKLI BİR DÜNYAYA KAPILARI AÇIYOR’
Yer altı şehrini ziyarete gelen Selma Aydeniz, “Yer altı şehri, bir cazibe merkezi haline gelmiş. Gerçekten çok güzel bir yer. Herkese tavsiye ederim” diye konuştu.
Yer altı şehrine ilk defa geldiğini söyleyen Hasan Türkoğlu ise, “Burayla ilgili ‘yazın serin, kışın ise sıcak olur’ diye bir söylenti vardı. İçeri montla girdim ama çok terledim. İlerledikçe sıcak bastı. Herkesin gelip görmesi gerekiyor, farklı dünyalara kapıları açıyor” ifadelerini kullandı.
(DHA)