İZMİR (İHA) - İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Kazançoğlu, depremler ve 2001 krizinden sonra oldukça durgun günler geçiren inşaat sektörünün, 2004 yılıyla nefes almaya başladığını ve 2005 yılından da umutlu olduğunu söyledi.
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir iş adamı olan Akın Kazançoğlu, inşaat sektöründeki canlanmanın bu yıl da süreceği beklentisinin temelinde Mortgage Sistemi bulunduğunu kaydetti. Kazançoğlu, "Özellikle 2005 yılının 2. yarısında bu konuyla ilgili atılacak adımların gayrimenkul taleplerini arttırması bekleniyor. Buna bağlı olarak, 2005 yılı 2. yarısı ve 2006 yılında inşaat yatırımlarının hız kazanacağı tahmin ediliyor. Şu anda bir milyon civarında istihdam sağladığı bilinen Türk inşaat sektörü, tahmin edilen projeksiyonlara göre Avrupa Birliği (AB) süreci pozitif seyrederse, 2014'te 2.2 milyon kişiye istihdam sağlayabilir. Ekonomide, özellikle istihdamı canlandırmanın en kısa yolu, inşaat sektörünün önünü açmaktan geçer. Çünkü inşaat sektörü 200'e yakın alt sektörü de peşinden sürükleyen bir güce sahiptir" diye konuştu.
İNŞAAT MALİYETLERİ ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ
Kazançoğlu, 2004 yılında enflasyonun yüzde 10 gerçekleşmesine karşın, inşaat maliyetlerinin yüzde 16 arttığını söyledi. Kazançoğlu, "DİE verilerine göre 2004 yılında, bina inşaatı maliyet indeksi toplamında yüzde 16.1 artış gerçekleşirken, bu artış ana grupları itibariyle yüzde 17.0 ile işçilik indeksinde, yüzde 15.8 ile malzeme indeksinde artış göstermiştir.
DİE verilerine göre 2004 yılında Türkiye'de yapı ruhsatı verilen binaların sayısı yüzde 41 oranında artmıştır. Buna mukabil 2004 yılında bina inşaat maliyet indeksi toplamında yüzde 16.1 artış gerçekleşmiştir. Örneğin; bir yıl içinde düz siyah saçta yüzde 55, PVC boruda yüzde 48, duvar tuğlasında yüzde 30, mermerde yüzde 20, işlenmiş parkede yüzde 20, camda yüzde 18, Marsilya tipi kiremitte yüzde 15, beton çeliğinde yüzde 10, çam kerestede yüzde 10, galvaniz boruda yüzde 9'luk artış yaşandı. Bazı malzemelerde ise fiyatlar aynı kaldı. Yağlı boya, cam tülü gibi birkaç üründe ise fiyatlar düştü. Sonuçta malzeme genel ortalamasında yüzde 15.8 artış sağlandı. Türkiye'de yapı ruhsatı verilen binaların sayısı ise yüzde 41 oranında arttı" şeklinde konuştu.
KONUT KREDİSİNDE YARIŞ BAŞLADI
Ekonomideki iyileşmenin de etkisiyle bankaların konutta kredi vermede yarışa başladığını ifade eden Kazançoğlu, "Bankalar 5 yıllık vade süresini 10-20 yıla çıkartırken, faizi aylık 1.69-2.00 oranlarına çekmiş bulunuyorlar. Türkiye'de 2005 enflasyon hedefinin yüzde 8 olacağı ve 2010 yılına kadar bu oranın yıllık yüzde 3'lere ineceği dönemleri de göz önünde bulundurursak, uzun vadeli kredi alanların hesaplarını iyi yapmaları gerekir. Konut kredisi kullananların çok yüksek oranda reel faiz ödemek zorunda kalacakları kaçınılmazdır. Ülkemizde bankaların kullandırdığı konut kredilerinin GSMH'ya oranı yüzde 1'in altında kalırken, bu oranlar ABD'de yüzde 53, AB ülkelerinde yüzde 39, Ortadoğu ülkelerinde yüzde 11, Latin Amerika ülkelerinde ise yüzde 8 seviyelerindedir. Konut kredisi hacminin ülkemizde son derece düşük olmasının nedeni, vadelerin kısa ve geri ödeme taksitlerinin yüksek olmasının yanı sıra kredilerin orta ve alt düzey gelir gruplarının ödeme gücüne hitap etmemesidir. Bunun için bankaların, faiz oranlarını önümüzdeki günlerde hızla aşağı çekerek yarışı sürdürecekleri beklenmektedir" diye konuştu.
Kazançoğlu, inşaat sektöründe yeniden çıkışın göründüğü bu ortamda bazı önerilerde bulundu. Kazançoğlu, "Öncelikle nitelikli ve ucuz arsa üretilmeli, özel sektör ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de yeniden yatırım yapması için gerekli imkanlar sağlamalı, hükümetin bütçe olanaklarına ek olarak proje kredileri şeklinde dış kaynak yaratılmalıdır. Ayrıca uzun vadeli finansman modelini (Mortgage Sistemi) gerçekleştirmek için yasal düzenlemeler hızla tamamlanmalıdır" dedi.