Uluslararası Polis Teşkilatı (İnterpol), son 5 yıl içerisinde dünyada aşırı sağ kaynaklı şiddet olaylarının yüzde 300'den fazla arttığını açıkladı. Teşkilat, özellikle internet üzerindeki aşırı sağcı örgütlenmenin, önemli bir kaygı unsuru olduğunu düşünüyor.
Hollanda istihbaratına göre de, Batı'da, cihatçı gruplar kadar gündeme gelmeyen ve "kör nokta" olarak kalan aşırı sağ, ciddi bir tehdit oluşturuyor. İstihbarat birimleri, her an "aşırı sağcı terör saldırılarının" düzenlenebileceğine dikkat çekiyor.
Hollanda'nın Lahey kentinde geçen hafta mahkemeye çıkan 56 yaşındaki Kees R. adlı kişinin anlattıklarıyla konu yeniden gündeme geldi. Evinde bir makinalı tüfek bulunan, telefonun zil sesini Nazi marşı olarak ayarlayan ve Yahudi karşıtı videolar yükleyen Kees R., arkadaşlarıyla, "el bombalarıyla birlikte bir camiyi ziyaret etmek istediğini" söyledi.
İnterpol'ün birinci önceliği aşırı sağ**ın yarattığı tehdit**
Merkezi Hollanda'nın Lahey kenti olan Uluslararası Polis Teşkilatı, aşırı sağın yarattığı tehdidi, "birinci öncelik" kapsamına aldı. Hollanda Televizyonu'nda (NOS) yayımlanan "Nieuwsuur" (Haber Saati) programına konuşan İnterpol Genel Sekreteri Jurgen Stock, son 5 yılda aşırı sağcıların nedeni oldukları şiddet olaylarında yüzde 300'den fazla artış olduğunu vurguladı.
Stock'a göre aşırı sağ, internet üzerinden özellikle de sosyal medya aracılığıyla daha etkin biçimde örgütleniyor. Saldırıların daha çok, "yalnız kurt" adı verilen kişilerce bireysel olarak işlendiğine işaret eden İnterpol Genel Sekreteri, "Öte yandan, aşırı sağcı gruplar internet tarafından bir araya getiriliyor. Bu bizim için önemli bir kaygı unsuru" dedi.
Hollanda Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörü (NCTV) de, "aşırı sağcı terör saldırısının" uzak bir olasılık olmadığını vurguladı. Hollanda İstihbarat Teşkilatı'nın (AIVD) yıllık raporuna göre de, dünya çapında aşırı sağcı eğilimler yeniden canlanıyor ve bunun önlenmesine yönelik olarak yeterli düzeyde uluslararası işbirliği yapılmıyor.
AIVD, Hollanda'da giderek yükselen aşırı sağcı hareketin, "kör nokta" olduğu ve yeterince dikkate alınmadığı görüşünde.
Araştırmacı Nikki Sterkenburg de, Lahey Mahkemesi'nde görülen aşırı sağcı Kees R. davasının basında yeterince yer almadığına işaret ederek, "kör nokta" uyarısının haklılığına vurgu yaptı. Sterkenburg, "Eğer bu Müslüman bir terörist olsaydı, o zaman tüm televizyon programlarında bu konuşulurdu" dedi.
Doktora araştırması için 36 ayrı aşırı sağcı aktivistle görüşen Nikki Sterkenburg, bu grupların dile getirdiği ve sorunlu olarak değerlendirilen bazı görüşlerin Polonya, Macaristan ve Belçika'nın Flaman kesimindeki bazı partilerin seçim bildirgelerinde de yer aldığına dikkati çekti.
Hollandalı araştırmacı, "Bu da, sorunlu bulduğumuz şeyi tanımlamayı zorlaştırıyor. Herkes cihatçıların kötü olduğunu düşünüyor ama aşırı sağda bu çizginin çizilmesi daha zor" diye konuştu.
Aşırı sağcı örgütlere sızan ve bu deneyimini "Going Dark" adlı kitabında aktaran Julia Ebner'e göre de, Batı'da aşırı sağcıların düzenlediği saldırılar, cihatçı saldırılara göre daha fazla ve buna bağlı ölümler de giderek artıyor.
Aşırı sağın internet üzerindeki etkin örgütlenmesine Ebner de dikkati çekiyor.
ABD'deki aşırı sağcı bir örgütün, üyelik koşulu için kendisinden genetik test ve beyaz olduğunu kanıtlamak için bileğinin fotoğrafını istediğini anlatan Julia Ebner, on binlerce üyesi bulunan Patriot Peer adlı internet uygulamasının, "Naziler için Tinder" işlevi gördüğünü söyledi.