Guardian gazetesi özel haberinde, "Irak'ta onun rızası olmadan hiç bir şey olmaz" denilen İranlıyı tanıtıyor: Kasım Süleymani.
Martin Chulov; "İranlı general Irak'ta o kadar büyük bir nüfuz sahibi ki Bağdatlılar, ülkeyi aslında onun yönettiğine inanıyor" diye yazmış.
Yazıya göre yeni CIA Başkanı David Petraeus, 2008'de Irak'ta görev yaparken yüzleştiği Süleymani'den, 'ülkede geleneksel diplomasi ile bakanlarla konuşarak iş yapacağınızı düşünüyorsanız, bu işleri çok güçleştiriyor" diye söz ediyor.
İran'ın seçkin El Kudüs biriminin başkanı Kasım Süleymani için, Irak eski ulusal güvenlik bakanı Muvaffak el Rubai 'Irak'taki en güçlü kişi olduğuna şüphe yok. O demeden hiç bir şey olmaz" diyor.
Kürt siyasetçi Mahmud Osman, "her karar için anahtar şahsiyet o" ifadesini kullanıyor.
Gazeteye göre "son sekiz yılda Süleymani'nin el Kudüs gücü ile Amerikan ordusu arasında dolaylı bir savaş verildi. Amerika Birleşik Devletleri çekilmeye hazırlanırken, bu süreç devam edecek."
Haber şöyle devam ediyor:
"Irak'ın üç başbakan yardımcısından Salih el Mutlak, "o, gücünü doğrudan Ayetullah Hamaney'den alıyor, Ahmedinejad da dahil herkesi by-pass ediyor" diyor.
Irak'taki herkesin onu görmeye gittiğini, ondan adeta büyülendiklerini anlatıyor.
"Bir Şii milletvekili, geçen yıl Şam'da Irak hükümetinin oluşturulduğu; Suriye, Türkiye, İran ve Hizbullah liderlerinin de katıldığı toplantıda, Süleymani'nin herkesi fikirlerini değiştirmek zorunda bırakıp ikinci bir dönem için Maliki'nin başbakanlığını desteklemelerini sağladığını anlatıyor."
El Kudüs gücünün Suriye'deki isyanın bastırılmasında da rol aldığını yazan Chulov, Amerika'nın bu nedenle Süleymani'ye yaptırım uyguladığını belirtiyor.
Guardian yazarına göre, Süleymani'nin asıl hedefi ise Irak'ı komşularından ve Amerika'dan uzak tutmak, Irak'ın bölgede İran'a tabi, zayıf bir konumda olmasını sağlamak.