Tahran (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğünü önemsediklerini belirterek, "Bu konuda İranlı tüm yetkililerle aynı görüşü
paylaştığımızı gördük" dedi. İran'a bir günlük çalışma ziyaretinde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirdiği temasların ardından İran Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Perviz Davudi ile ortak basın toplantısı düzenledi.
İran'a gerçekleştirdiği bir günlük çalışma ziyaretinde son derece yararlı görüşmeler yaptığını belirten Erdoğan, "İran bizim için çok çok önem verdiğimiz, tarihten gelen dost, kardeş ülke, dostumuz" dedi.
İran'la ilişkilerin her geçen gün geliştiğini memnuniyetle müşahede ettiklerini ifade eden Erdoğan, oldukça verimli geçen görüşmelerde Türkiye-İran ilişkilerini geniş şekilde ele alma fırsatı bulduklarını belirtti.
İlişkilerin gelişmesinin bölge barışına da katkı sağlayacağını ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:
"Görüşmelerimizde bölge hassasiyetleri konusunda Irak Lübnan, Filistin konuları üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Mevcut gelişmelerden duyduğumuz kaygıları karşılıklı olarak ortaya koyduk. Bölgedeki istikrar ve barışın korunması konusunda Türkiye, İran ve Suriye'ye düşen sorumluluğun üzerinde görüş alışverişinde bulunduk.
Irak'ın toprak bütünlüğünü kesinlikle önemsiyoruz ve bu konuda İranlı tüm yetkililerle aynı görüşü paylaştığımızı gördük. Irak'ta herhangi bir bölünmenin gelecek için ne tür olumsuzluklara neden olabileceği noktasında hemfikiriz. Zira Irak'taki bu durum sadece Irak'ın sıkıntısı değil, tüm bölgenin sıkıntısıdır. Bu mezhepler arası çatışmayı nasıl durdurabileceğimiz üzerinde durduk."
Yaptığı görüşmelerde Lübnan'da son zamanda meydana gelen olumsuzlukları da ele aldıklarını anlatan Erdoğan, "Lübnan'da şu anda tek tesellimiz, çatışmaların başlamamış olmasıdır. Endişemiz, Lübnan'daki bu sürecin mezhepler arası çatışmaya
taşınıp taşınmayacağıdır.
Aynı şekilde Filistin ile ilgili olarak da Filistin'de şu an seçim sonrası sürece desteğimiz devam etmektedir. Demokrasiye inanmış olan tüm ülkeler Filistin'deki sandık neticesine saygı duymak mecburiyetinde idiler ve o sonuca saygı duymayanlar şu andaki durumun mesulü durumundadır."