HABER

Iraklı Kürtler, kilit noktada

Birçok Ortadoğu uzmanı, Iraklı Kürtler'in altın çağını yaşadığı görüşünde birleşti.

Iraklı Kürtler, kilit noktada

Körfez Savaşı'ndan sonra BM gözetiminde 'Uçuşa Yasak Bölge' oluşturulmasından bu yana Kürtlerin hayat şartları düzeldi ve ülkenin diğer bölgelerine göre daha demokratik bir ortama kavuştular. Şimdi birçok Kürt, bölgedeki dengenin kendi aleyhlerine işlemesinden kaygı duyuyor. Iraklı Kürtlerin, komşu ülkelerin hoşuna gitmese de Irak'ın geleceğinde önemli rol üstleneceği öne sürülürken Türkiye'nin ise, bu konuda garanti verilmezse, muhtemel bir operasyonda ABD'ye destek vermeyeceği ileri sürülüyor.

Washington Yakındoğu Araştırmalar Enstitüsü Türkiye Araştırmalar Programı Koordinatörü Soner Çağatay, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Iraklı Kürtleri, Afganistan'daki Kuzey İtitfakı'na benzetmenin büyük yanlış olacağını söyledi.

Afganistan'daki birçok farklı etnik grubu çatısı altında toplayan Kuzey İttifakı'nın, çok geniş tabana sahip olduğunu ve Afgan halkının çıkarlarını en geniş şekilde temsil ettiğini vurgulayan Çağatay, "Iraklı Kürtler ise, bir azınlık grubunu temsil ediyor.
Dolayısıyla, nüfusun geride kalan kesimince, ülkenin tamamının çıkarlarını koruduğu şeklinde kabul görmüyor. Nüfusunun önemli bölümü Araplardan oluşan Irak için bu, ciddi bir etnik sorun oluşturabilir" dedi.

ZAYIF KÜRT DEVLETİ Ortadoğu Uzmanı Soner Çağatay, Irak içindeki bir Kürt oluşumun, ister bağımsız bir devlet, isterse gevşek bir federasyon olsun zayıf bir devlet olacağı tahmininde bulundu. Çağatay, zayıf bir Kürt devletinin manipülasyonlara çok açık alacağını da belirtti.
Georgetown Üniversitesi'nin Türkiye Araştırmalar Kürsüsü Başkanı Sabri Sayarı da, Türkiye'nin, muhtemel bir Irak operasyonu için vereceği askeri destek karşılığında Kürtler konusunda kesin güvenceler isteyeceğini ifade ederek, "Eğer bu garantiler verilmezse, Amerika'ya destek olacakları kanaatinde değilim" diye konuştu.

TÜRKİYE'YE KUZEY IRAK UYARISI Amerikan Ulusal Savaş Koleji'nin Türkiye ve Kürtler konusundaki uzmanlarından Profesör Peter Galbraith ise, büyüyen, kendine güveni giderek artan, refah düzeyi sürekli yükselen ve Avrupa Birliği'ne girmeye aday bir ülke olan Türkiye'nin, Irak içerisinde kurulacak federal bir Kürt bölgesinden korkacak bir şeyi olmadığını söyledi.
Galbraith "Türkiye'nin askeri bir maceraya girip, Kuzey Irak'a asker göndermesi çok pahalıya mal olur. Uluslararası toplum tarafından kınanır, Amerikan kamuoyunun tepkisini toplar ve Avrupa Birliği'ne üyelik yolunu tıkar. Sanırım Türk politikacılar bütün bunların farkında. Evet, kamuoyu önünde sert açıklamalar yapılıyor ama, ben bu sözlerin eyleme dönüşeceğine inanmıyorum" ifadelerini kullandı.

"KÜRTLER GARANTİ ARIYOR"
Galbraith, Kürtlerin bazı temel garantiler aradıklarını da öne sürerek, "Her şeyden önce Irak'a yönelik askeri bir operasyonda, can güvenliklerinin ve topraklarının korunup-korunmayacağını bilmek istiyorlar. Elbette, kimyasal ve biyolojik silahları kullanmaktan çekinmeyen Bağdat rejiminden kaygı duyuyorlar. İşte bu sebeple de Amerika'dan kesin garantiler bekliyorlar. Ayrıca, biyolojik silahlara karşı kullanılan antibiyotik ve aşı depolamak istiyor, kimyasal silahlara karşı da koruyucu giyecekler temin edilmesini bekliyorlar. Ve son olarak da ABD'den, Irak'ın federal bir devlet yapısına geçeceği yolunda bir açıklama bekliyorlar. Saddam sonrası bir yönetimin, şu andaki özgörlüklerini kısıtlamayacağına dair teminat arıyorlar" diye konuştu.
Pennsylvanya'daki Lehigh Üniversitesi'nin Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Henri Barkey de, ABD'nin, Saddam rejimini devirmekte ne kadar kararlı ve Saddam sonrasındaki Irak için yapılan pazarlıklarda Kürtleri gözardı etmemekte ne denli ciddi olduğunu sorgulayarak, "Şu anda bu iki soru, Iraklı Kürtleri çok yakından ilgilendiriyor. ABD'nin da ciddiyetini belli ederek bu kaygıları gidermesi gerekiyor"
değerlendirmesinde bulundu.

En Çok Aranan Haberler