BAĞDAT(İHA) - Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih, Irak'ın federal olmaması ve kaosun devam etmesi durumunda, Kürtleri ülkenin parçası olmaya ikna etmeye güçlük çekebileceğini söyledi.
Salih, Kürtçe bir internet sitesinde yayımlanan haberde, "Irak'ta hüküm süren şiddete Kürtler nasıl tepki gösteriyorlar?" sorusuna "İnsanlar, Irak'ta cereyan edenlerden korkuyorlar, kaygılanıyorlar. Kaosun dejenere olması ve bizi de etkilemesi halinde insanlar, ister istemez kendilerine 'Biz böyle bir Irak'a ait olmak istiyor muyuz?' diye soracaktır" dedi.
"KÜRTLERİN KALPLERİNDE KENDİ DEVLETLERİNE SAHİP OLMAK YATIYOR"
Bunun gayet meşru bir soru olduğunu söyleyen Salih, "Benim cevabım basit. Demokratik ve federal bir Irak'ta yaşamaya kararlı olduğumuzu söyledik. Bunun nedenini biliyoruz ve bu yönde çalışıyoruz. Ama Irak kökten dinci olursa, teröristler veya milliyetçi Arap bir diktatör hakimiyeti ele geçirirse, Halepçe halkına 'Irak'ın bir parçası olun' diyebilir miyim? Bu imkansız. Gerçek şu ki, Kürtlerin kalplerinde kendi devletlerine sahip olmak yatıyor. Ancak aynı zamanda da kendi devletlerine neden sahip olamayacaklarını gayet iyi biliyorlar. Buradaki insanların çoğunun, Irak'ın bir parçası olmayı zevkle, sevinçle, coşkuyla değil de şartlar öyle gerektirdiği için kabul
edeceklerini düşünüyorum. Irak demokratik, refah, federal bir ülke olursa, onları bunun kendileri için iyi olduğuna ikna edebilirim. Ama Irak bir kaos içinde olursa, kökten dinci olursa, Felluce'ye benzerse onları ikna edemem" diye konuştu.
"IRAK'I EN AZ TEHDİT EDENLER KÜRTLERDİR"
Irak konusunun tüm bölgeyi, uluslararası toplumu, Amerikalıları, Fransızları, Avrupalıları, Türkleri, İranlıları ve Arapları ilgilendirdiğini vurgulayan Salih, "Tarih boyunca Kürtler Irak'ın bölücü ajanları, ayrılıkçıları olarak mütalaa edildiler. Aslında jeopolitik gerçekleri göz önünde bulunduracak olursanız, Irak devletini en az tehdit edenler Kürtlerdir. Oysa federal demokrasiyi kabul etmezlerse, barış ve hoşgörüyü reddederlerse Şiiler ve Sünniler Irak'ı bölebilirler. Araplar Irak'ı bölebilirler. Kürtler, Irak'ı bölemezler. Komşularımız, Süleymaniye'nin bir başka Felluce olmasının yerine refaha, istikrara ve emniyete kavuşmuş bir ortam oluşmasının kendileri için daha iyi olduğunu anlamalıdırlar. Bizim menfaatimiz tıpkı Türklerinki, İranlılarınki, Araplarınki gibi bölgenin istikrara, emniyete ve barışa kavuşmasında yatmaktadır. En az bir asırlık mirasın yarattığı akıntıya karşı kürek çektiğimizi biliyoruz" şeklinde konuştu.
Avrupa'da Fransızlar ile Almanların iyi komşuluk ilişkileri kurmasının sadece 50 yıl öncesine dayandığını ifade eden Salih, "Biz neden aynısını yapamayalım? Okullara ihtiyacım var, hastanelere ihtiyacım var ve bunları tek başıma inşa edemem. İranlılara ihtiyacım var, Türklere ihtiyacım var, Araplara ihtiyacım var" dedi.
"KÜRDİSTAN, IRAK'IN BİR BÖLGESİDİR"
Etnik federalizme inanmadığını söyleyen Salih, "Kürdistan, Irak'ın bir bölgesidir, etnik bir bütün değildir. Neden mi? Çünkü Kürdistan'da özellikle Kürtler yaşıyor, ama aynı zamanda da Türkmenleri, Asurileri, Arapları bünyesinde barındırıyor. Irak'ın demokratik ve federal bir ülke haline gelmesi, ortak yaşamı kurmayı başarmamız Arap hemşehrilerime bağlıdır. O durumda istediğimiz her şeye sahip olmayacağımız ortada. Ama ancak bu ilke esasında anlaşabiliriz. Bugün üç veya beş bölgeye bölünmüş bir Irak söz konusudur. Tek bir şeyi biliyorum. O da burada bir Kürdistan'ın olacağıdır. Tarihin, coğrafyanın, nüfusun belirlediği sınırlarla, bir başka deyişle Hamrin tepeleri. Dicle'den tutun doğudaki en uç noktaya kadar her yer Kürttür, Kürdistan'dır.
Tartışmalı bölgeler sorununu çözüme kavuşturmak için "geçiş yasası" çerçevesinde bir yol haritasını kabul ettik. Bu çok açık. Yol haritası, aslında benim istediğime tekabül etmiyor. Ama gayet belirgin. Şimdi sorun, "Her toprak parçası için birbirimizle kavga etmek mi yoksa siyasi bir çözümü kabul etmek mi zorundayız?" sorusuna cevap getirmektir. Araplar, Kerkük'ün Kürdistan'ın bir parçası olmadığını mütalaa ediyorlar" diye konuştu.