ABD'de kimi Kongre üyeleri var ki, İran'a uyguladıkları yaptırımların, özellikle de bankacılık sektörüyle ilişkili önlemlerin ülkede zorunlu değişim sağladığına inanıyor. Haklı olabilirler ama, yaptırımlar uygulanmasaydı ne olurdu, bunu tahmin etmek olanaksız. Ancak ekonomik yaptırımlar, ülkenin sanat alanındaki ticarî faaliyetleri fazla etkilememişe benziyor. Günümüzde İran'da birçok alanda darlık çekiliyor ancak sanat, bu alanlara dahil değil. Ed Lewis'in Tahran izlenimleri...
Tahran'ın kuzeyindeki varlıklı semtlerde birbirini izleyen modaevleri ve lüks konutlar arasından geçerek, bir grup genç İranlının peşinden bir bodrum katının merdivenlerinden iniyorum.
Epeydir buradan bir davetiye alabilme peşindeydim. Ama burası Tahran'ın ünlü yeraltı partilerinin düzenlendiği yerlerden biri değil. Burada çağdaş sanatın örnekleri, göz alıcı suluboya natürmort eserler sergileniyor. Minimalist dekoru, parlak spot ışıkları, kusursuz beyaz duvarları ve griye boyalı tabanıyla, bu galeri Londra, Paris veya New York'taki gözde sanat mekanlarından farksız.
Sergilenen eserler arasında dolaşırken, 2012 yılında tek odalı bu daireyi galeriye dönüştüren, 30 yaşındaki Hürmüz Hematian'la karşılaşıyorum. Beyaz v-yaka tişört ve kot pantolon giyen Hematian, yolun biraz ilerisindeki şık kafede bana espresso ve çikolata ikram ediyor. Karşılaştığım manzaradan hayrete düşmek beni utandırıyor.
Hayal ettiğim ve bende beklentiler yaratılan İran, bu değildi.
Sakallı devrim muhafızları, sıkı sıkıya uygulanan haremlik selamlık, asık yüzler, siyah çarşaflı kadınlar neredeydi?
1979 Devriminin İran'daki yaratıcılığa darbe vurduğunu düşünüyordum ben de cahilce. İranlı sanatçıların Paris, Toronto ve Roma gibi yaratıcı kentlere göçüyle, ülkenin dünya çapında saygı uyandıran eski sanat geleneğinin son bulduğuna inanıyordum.
Halbuki, durum böyle değildi.
1980'lerde katı bir sansür ve propaganda dönemi yaşanmış ise de, İran'ın sanat mirası hep devam edegelmişti.
Marka gözlükleri ardından benimle konuşan Hürmüz Hematian, "İranlılar ülke varolduğundan beri sanat eserleriyle bir arada yaşıyor. Mimariden tutun da, halıcılığa yansıtılan Fars bahçelerine, kutsal kitaplardaki desenlerden şiir kitaplarındaki süslemelere varıncaya kadar İranlılar sanatla büyülenmiş gibiler. Bence çağdaş sanat da, artık İranlıların yaşamının bir parçası." diyor.
Hematian'ın anlattıklarına katılmamam mümkün değil.
İran'da geçirdiğim her saat, farklı birşeyler çıkardı karşıma. Persepolis, muhteşem Bütün Ulusların Kapısı, mistik Şiraz şairleri Hafız ve Sâdi'nin türbeleri, İsfahan'ın mimarî cevherleri, parlak mavi çinileri, mükemmel hattatlık eserleri...
Tahran'da İslam sanatının en güzel örneklerini gördüm. Sergilendikleri camekânlarda göz alan minyatürler, ışıl ışıl parıldayan mücevherler, paha biçilemeyecek halılar. Ama ne yazık ki, bu müzelerde, sergilenen tarihi eserlere ilişkin herhangi bir katolog, hatta kartpostal bile yoktu.
Profesyonel yaklaşımHürmüz ve yönettiği sanat galerisi ise, bunlardan çok farklı. Söyleşimiz sırasında kusursuz, son derece güzel tasarlanmış kataloğu karıştırıyorum. Her tablo, İngilizce ve Farsça açıklamalarıyla son derece ustaca sunuluyor.
Katalog gayet şık; ama bu sadece göz kamaştırıcı bir pazarlama taktiği değil. Çağdaş İran resmine büyük talep olduğu açık. Serginin açık olduğu 10 gün süresince 1000'ü aşkın insan galeriyi ziyaret etti. Bu ziyaretçilerin birçoğu da Tahran'ın ünlü sanat akademilerinden öğrencilerdi.
Hürmüz Hematian,"Ben galerimi açtığımda Tahran'da 130 dolayında sanat galerisi vardı. Şimdi bu sayı 180-200'e çıktı. Sosyal ve ekonomik bakımdan olumlu beklentiler arttığı için son dönemde sanata rağbet yoğunlaştı." diyor.
İran'ın sağlıklı sanat hayatının bir diğer göstergesi de yıllık Tahran Müzayedesi'nin başlatılması. Bu açık artırmada ülkenin önde gelen ressamları eserlerini sergileme ve satma olanağını buluyor. Tahran Müzayedesi'nin ilk kez düzenlendiği üç yıl öncesinden bu yana çok önemli bir gelir sağlandı. Bu yılki rakam 5 milyon dolara ulaştı.
Tabii ki hala kimi engeller var. Mevcut ekonomik yaptırımlar, Hürmüz Hemetian ve diğer galeri sahiplerinin, yurt dışına gönderilen eserleri sigortalamasını engelliyor. İran'da sanat galerisi açma ruhsatı alabilmek uzun zaman alıyor ve büyük sabır gerektiriyor.
Bütün bunlara rağmen, İran'da buzlar eriyor.
2011'de göstericilerin işgaline uğradığından beri kapalı olan İngiltere Büyükelçiliği, yeniden açılacak.
Kimbilir, belki de büyükelçilik binasının onca duvarı yeni baştan boyandığı için, Hürmüz Hematian ve sanat galerisi hiç ummadığı yeni müşteriler de bulabilir.