Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesine gelen Gök, cezaevindeyken partisinden milletvekili seçilen Balbay ve Haberal ile bir süre görüştü.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Gök, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile 4 saat görüştünü belirterek, ''Tabii üzücü olan şey şu, milletvekillerinin çalışma yeri, görüşme yeri TBMM'dir. Ben arkadaşlarımla Silivri Cezaevi'nde görüştüm. Bu son derece üzüntü verici'' dedi.
Her ikisini de iradeli ve dirayetli gördüğünü ifade eden Gök, Haberal ve Balbay'ın tüm seçmenlerine ve kamuoyuna saygılarını ve hürmetlerini ilettiklerini aktardı.
Dosyaları incelendiğinde, ''Haberal yönünden 180 soru sorulduğunu, Ergenekon terör örgütü üyeliğiyle ilgili tek bir soru sorulmadığını'' ifade eden Gök, bunu dikkat çekici bulduğunu söyledi. Gök, ''hiçbir şekilde örgüt bağlantısı ortaya çıkmadığı için soru da sorulmadığını'' savundu.
Gök, Balbay yönünden olayın daha farklı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
''Basındaki sansüre karşı mücadelenin 103'üncü yıl dönümünde Türkiye'de tutuklu bulunan 70'e yakın gazeteciden birisi. Bu da kendisinde derin bir üzüntü yaratmış. 'Ben bir gazeteciyim, CHP milletvekiliyim, bir gazeteci milletvekiliyim' diyor.
Sayın Haberal ise 'CHP Zonguldak milletvekiliyim, bir doktorum, hastalarım var, o insanlarla uğraşmam lazım' diyor. Hala kendilerine yöneltilen suçu anlayamadıklarını söylüyorlar. Çünkü suç olarak bir şey bulunmadığını, herhangi bir delil de sunulmadığını söylüyorlar.''
Bu durumu uluslararası birçok hukuk kuruluşunun tespit ettiğini savunan Gök, bunun bir ''hukuk ayıbı'' olduğunu ileri sürdü.