Muhalefetteki Meretz Partisinden Belediye Meclis Üyesi Yosef Pepe Alalu, AFP'ye yaptığı açıklamada, belediyenin Ramut bölgesinde 307, Ebu Guneyim Dağı bölgesinde de 73 yeni yerleşim biriminin inşaatına ruhsat verdiğini söyledi.
Alalu, belediye yetkililerinin İsrail'de Mart ayında yapılacak seçimlerinin yarattığı yoğun gündemi yerleşimleri genişletmek için fırsat olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Yeni yerleşimcilerin onaylanmasına tepki gösteren Alalu, "Bu tür kararlar bizi Filistinlilerle nihai çözüme ulaşmaktan uzaklaştırıyor” dedi.
İsrail, ABD'nin yerleşim faaliyetlerinin İsrail-Filistin sorununda gerilimi yükselteceğine dair uyarıarına rağmen, yerleşim faaliyetlerini hızla devam ettiriyor.
Kınama yağıyor ama...
Filistin Yönetimi'nin uluslararası toplumda başlattığı ‘1967 topraklarında Filistin Devleti tanıma' hamleleri sürerken, birçok Batılı ülke İsrail'in yerleşim faaliyetlerini eleştirdi.
Avrupa ülkelerinde başlayan Filistin'i devlet olarak tanıma dalgasının yanı sıra, Almanya, İspanya ve Yunanistan'da İsrail'in ‘gayrimeşru yerleşimlerde üretilen ürünler'e boykot girişimleri oldu. Avrupa Parlamentosunda sol hareketlerinin temsilcileri de, İsrail'e boykot uygulama çağrısında bulundu.
Filistin'in durumu
Filistinliler, 1967 yılında İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'nin dahil olduğu topraklarda bağımsız bir devlet kurmak istiyor. Ancak yaklaşık 20 yıldır süren İsrail-Filistin müzakerelerinde bir türlü sonuç elde edilemiyor. Görüşmelerin son turu 2014'da İsrail'in Batı Şeria'da İsrailliler için kurduğu yerleşim birimlerinin inşaatına yeniden başlamasıyla çıkmaza girmişti. Filistin'in BM'de tam üyelik arayışı da düğümün büyümesine neden olmuştu.
İsrail, 1967'deki 'Altı Gün Savaşı'ndan bu yana devlet politikasının bir parçası olarak Filistin topraklarına Yahudi vatandaşlarını yerleştiriyor.
BM Genel Kurulu'nun 29 Kasım 1947'de Filistin topraklarının Yahudiler ve Araplar arasında bölünmesine yönelik planı ve ardından 1948'de İsrail devletinin bağımsızlığını ilan etmesi sonrasında, İsrail ve komşu Arap ülkeleri arasında kanlı çatışmalar başladı.
İsrail toprakları iki katına çıktı
Bu çatışmaların en şiddetlilerinden biri Ortadoğu haritasını da büyük ölçüde değiştiren 1967'deki ‘Altı Gün Savaşı' oldu. Komşuları Mısır, Suriye ve Ürdün ile savaşan İsrail'in toprakları çatışmalar sonucunda yaklaşık iki katına çıktı.
İsrail savaş sonucunda, Mısır'dan Sina Yarımadası ve Gazze Şeridi'ni, Suriye'den de Golan Tepeleri'ni alırken, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü de işgal etti.
Yerleşimcilerin durumu, Altı Gün Savaşı'nın ardından Ortadoğu'nun en önemli siyasi problemlerinden biri haline dönüştü. Savaştan önce de bölgede bazı küçük yerleşimler bulunsa da, işgalin ardından, İsrail ele geçirdiği topraklara yerleşimcilerin yığılmasını bir devlet politikası haline getirdi.
Savaş sonrasında işgal edilen toprakları ‘bazı düzenlemeler' sonrasında geri verme niyetinde olduğunu açıklayan İsrail, buna rağmen yerleşimci planını büyük bir hızla hayata geçirdi.
İsrail yönetimi, işgal ettiği toprakları fiilen Yahudi toprağı haline getirmek amacıyla, yüz binlerce Yahudi vatandaşını sistematik bir şekilde söz konusu bölgelere yerleştirdi. İlk adım savaşın hemen ardından Batı Şeria'da Beytüllahim kenti civarında Kfar Etzion yerleşim biriminin yeniden inşa edilmesiyle atıldı.
Kaynak: AFP, Al Jazeera
Siyah polisler de ırkçılıktan şikayetçi