HABER

'İsrail'e meydan okuyan diplomatik girişim'

Financial Times yazarlarından David Gardner, Filistin halkının Birleşmiş Milletler'e başvuru planlarını, "İsrail'in blöfüne meydan okuyan bir diplomatik girişim" olarak değerlendiriyor.

İngiltere gazetelerinde, Filistin Özerk Yönetimi lideri Mahmud Abbas'ın yarın Birleşmiş Milletler'e üye devlet statüsü için başvurmaya hazırlanmasına ilişkin çok sayıda haber ve yorum göze çarpıyor.

Financial Times yazarlarından David Gardner, Filistin halkının Birleşmiş Milletler'e başvuru planlarını, "İsrail'in blöfüne meydan okuyan bir diplomatik girişim" olarak değerlendiriyor.

"Birleşmiş Milletler'de Filistinlilerin devlet olarak kabul görme girişiminin tetiklediği diplomatik kriz, adalet ve kendi kaderini tayin hakkı arayışlarında ilerleme getirebilir de getirmeyebilir de." diyen David Gardner'a göre bu süreç, asıl olarak "sözde barış sürecini kat be kat sarmalayan ikiyüzlülük ve hilekarlığı soyup çıkarmaya başladı."

Gardner, "barış sürecinin Oslo'dan bu yana İsrail yerleşimlerinin Filistin topraklarına doğru durdurulamayan genişlemesine hizmet eden uluslararası bir paravan olduğunu savunuyor,

yerleşimlerin tek seferde en fazla 1992- 96 arası, yani barış sürecinin en şaşaalı döneminde İshak Rabin ile Şimon Peres'in idaresi altında yaşandığını hatırlatıyor.

Gardner'in belirttiğine göre yerleşimcilerin sayısı o dönem İsrail'de nüfus artışının dört katına denk düşen düzeyde, yüzde 50 oranında arttı.

David Gardner "dolayısıyla burada sorun, BM'den çıkacak bir tanıma kararının, eşit olmaktan son derece uzak bu iki tarafın müzakere ettiği barışçı bir kararı tahrip edeceği değil" diyor.

Yazar, böyle bir şeyin olması ihtimali bile bulunmadığını söylerken, "asıl mesele İsrail'in blöfünün ve Amerika'nın hiç de dürüst olmayan bir simsar olarak rolünün ne kadar boş olduğunun, Filistinlilerin devlet olma hakkının uluslararası ortamda tanınmasıyla ortaya konacak olması." diyor.

Netanyahu hükümeti ve Obama Birleşmiş Milletler'deki oylamayı anlamsız bulduklarını aktaran Gardner, "eğer öyleyse neden İsrailli diplomatlar çalmadık kapı bırakmayıp hatta bunu varoluşsal bir tehdit gibi gösterip önlemeye çalışıyorlar?" soruyor.

En Çok Aranan Haberler