Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesini içeren uluslararası anlaşma tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu.
Başbakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla sunulan tasarı uyarınca İsrail, 6 yıl önce Mavi Marmara gemisinde öldürülenlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödeyecek.
Tazminat, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren 25 gün içinde hesaplara yatırılacak.
İsrailli görevliler ve yetkililer aleyhine Türk mahkemelerinde açılmış tüm yasal süreçler ise sonlandırılacak.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye-İsrail anlaşması bu şekilde yürürlüğe girecektir" dedi.
Mavi Marmara saldırısından sonra ikili ilişkilerde bir kopma yaşandığını belirten Bozdağ, "Her iki ülke de farklı bir yol izledi. Türkiye olarak İsrail'den özür, tazminat ve Gazze ablukasını şart koşmuştuk. Özür dilemesi daha önce yapıldı, abluka genişletildi. tazminat da konuşuldu. Bizim öngördüğümüz şartlar kabul edildi" dedi.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı, İsrail'le ilişkilerin mevcut koşullarda normalleşmesine tepki göstermişti.
İsrail 2013'te özür dilemiştiİsrailli komandolar, Türkiye'den abluka altındaki Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisini 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda basmış, Türkiye vatandaşı 10 kişiyi öldürmüştü.
Saldırı sonrası, Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler kesilmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2013 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak özür dilemiş ve hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmiş ancak bu ikili ilişkilerin normalleşmesine yetmemişti.
27 Haziran'da Başbakan Yıldırım'la aynı anda anlaşmayı kamuoyuna duyuran Netanyahu, İsrail'in denizden Gazze ablukasının sürdüreceğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da anlaşma sonrası Mavi Marmara gemisi ile insani yardım taşıyan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı'nı (İHH) eleştirmiş, "Siz kalkıp da Türkiye'den böyle bir yardım götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?" demişti.
Mevcut koşullarda İsrail'le ilişkilerin normalleşmesine tepki gösteren İHH'den yapılan açıklamada ise "Abluka ile ambargo aynı şey değildir. Yapılan görüşmeler ambargonun değil ablukanın kaldırılması üzerine inşa edilmelidir" ifadesi yer almıştı.