HABER

İstanbul Adalet Sarayı önünde arbede

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 22 Temmuz ve devamında yapılan operasyonlarda tutuklanan, aralarında Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Ömer Köse'nin de bulunduğu polislere tahliye kararı vermesinin ardından, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde hareketli dakikalar yaşandı.

Saat 23.30'da adliye bahçesine TOMA'lar, çevik kuvvet ve sivil polis ekipleri konuşlandırıldı. Karar sonrası adliyeye gelen tutukluların avukatları sırasıyla basın açıklaması yapmaya başladı. Bu sırada başsavcılıktan geldiği iddia edilen karar üzerine, adliyenin C kapısı önündeki gazetecilere ve avukatlara dışarı çıkmaları söylendi. Ancak bazı gazeteciler ve avukatlar başsavcılığın bu alana karışamayacağını ifade ederek çıkmak istemedi.Bunun üzerine polis ile basın mensupları ve avukatlar arasında arbede yaşandı.

Çevik kuvvet ekipleri kendilerine direnen avukatları, bazı gazetecileri ve bu anları görüntüleyen basın mensuplarını kalkan yardımıyla iterek adliye önündeki alana uzaklaştırdı. Avukatlar daha sonra burada basın açıklaması yapmaya başladı, ancak açıklamanın ardından polis ekipleri tekrar uyarılarda bulunup, avukatları, basın mensuplarını ve tutuklu yakınlarını tamamen adliye çevresinden uzaklaştırdı.

Çevik kuvvet ve TOMA'ların adliye çevresinde bekleyişi sürüyor.

BAŞSAVCI'DAN AÇIKLAMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, ile 22 Temmuz ve devamında yapılan operasyonlarda tutuklanan aralarında Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu yaklaşık 70 polisin tahliyesine karar vermesinin ardından Başsavcılık gece saatlerinde yazılı açıklama yaptı.

"GÖREVSİZ VE YETKİSİZ OLARAK..."

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyalarında halen tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları tarafından İstanbul muhabere nöbetçisi olan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nden reddi hakim ve tahliye talebinde bulunulmuş olup, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Nisan'da 2015/92 değişik iş sayılı kararla görevsiz ve yetkisiz olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevlendirilmesine karar verilmiştir.

"TAHLİYE KARARLARININ HUKUKEN GEÇERSİZ VE HÜKÜMSÜZ OLDUĞU..."

6545 sayılı kanunda bu konuda tahliye taleplerinin görevli ve yetkili mahkemesinin Sulh Ceza Hakimlikleri olduğu açıktır. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24 Nisan günü 2015/92 değişik iş sayılı kararının Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebiyle vermiş olduğu bu kararla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin 25 Nisan günü aldığı kararlarla İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği değişik iş sayılı kararın bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararıyla hukuken geçersiz olduğuna dair kararın verildiği ancak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden halen Cumhuriyet Başsavcılığımıza göndermediği kararlarla tahliyeler yapılmasına karar verdiği ve bu kararları avukatlara tebliğ ettiği ancak bu karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığımızca yeniden 25 Nisan günü yazıyla bu verilen kararların yerinde olmadığı ve infaz edilmemesi ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istenmiş olup, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen 25 Nisan gün 2015/847 sayılı karar ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye kararlarının hukuken geçersiz ve hükümsüz olduğu aşağıdaki şekilde;

"ŞÜPHELİLERİN TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA..."

'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talebinin kabulüyle, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararların açıkça usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan yok hükmünde sayılması gereken kararlar olduğunun tespiti ile bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararlarında belirtilen tutuklu şüphelilerin tahliyesine ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na ait soruşturmalardaki şüpheliler hakkında İstanbul sulh ceza hakimliklerince şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına ilişkin verilmiş olan kararların halen geçerli olduğunun tespiti ile şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına' belirtilerek karara bağlanmış olup, bu hukuki durum milletimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur."

AVUKATLARDAN AÇIKLAMAYA TEPKİ
Avukat Gültekin Avcı ve Avukat Ömer Turanlı, 10 Sulh Ceza Hakimliği'nin aldığı karar ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamaya tepki gösterdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis barikatlarıyla çevrilmiş alanda konuşan Avukat Gültekin Avcı, "10. Sulh Ceza Hakimliği inanılmaz bir şekilde, kendisinden üst derece bir mahkemenin kararını değerlendirdi. Mahkeme olmayan Sulh Ceza Hakimliği dedi ki, '32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar yok hükmündedir.' Bu birinci hukuk katliamı… Diğeri, 32 Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararlara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının görevsiz ve yetkisiz bir şekilde, statüsünü aşarak, kanunsuzca suç işleyerek yaptığı bir açıklama var. Hiçbir Cumhuriyet Başsavcısının veya savcının bu konuda açıklama yapma yetkisi yok. Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun 277 ve 288. maddelerini çiğdeni ve suç işledi" diye konuştu.

"SAVCININ VERDİĞİ BİR KARAR YOK"

Sürecin takipçisi olacaklarını, adliye önündeki bekleyişlerini sürdüreceklerini belirten Avukat Ömer Turanlı ise, "Bekleyeceğiz, beklemeye de devam edeceğiz. Bizim hukuktan, adaletten geri dönmemiz mümkün değildir. Yapacak bir şey yok. Savcının verdiği bir karar yok. İnşaallah mahkemenin verdiği tahliye kararını sayın savcı imzalar cezaevine gönderir ve hukuk tecelli eder" dedi. -

En Çok Aranan Haberler