Hüseyin Alkan
İstanbul
İstanbul, pırıl pırıl bir güneşle parlıyor.
Havaalanından başlayan, sarı kırmızı çiçeklerle bezeli yol, çocuksu coşkusuyla şehre kadar peşimi bırakmıyor.
Camın öbür tarafında kendimi görüyorum. Yerdeyim. Çimlere basmakla kalmıyor, koklamadık gül bırakmıyorum.
20 yıl önce böyle güneşli bir havada terk ettiğim İstanbul beni anlayışla karşılıyor.
Seçim için izlenim toplayacağım.
Adet olduğu üzere sürücüye seçimler hakkında ne düşündüğünü sormadığımı fark ediyorum. Ama taksiyle değil, otobüsle geldiğimi ve şoförle konuşmanın yasak olduğunu hatırlıyorum.
İstiklal'deyim. Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku'ndan bağımsız aday Sırrı Süreyya Önder'in standından broşür alıyorum. Bir gönüllüye neden Önder'e destek verdiklerini soruyorum. “Ben sosyalistim. Kürt değilim ama Kürtlerin haklarını savunduğu için” diyor.
Selahattin adlı bir başka gönüllü de aynı heyecanla cevap veriyor. Hemen yanındaki TKP standından aldığım broşür “Kardeş, Boyun Eğme” diyor.
Kürşat Akyol ile buluşacağız.
“Sıraselviler'den in, İlkyardım'ı geç, göreceksin” diyor. Sıraselviler'den iniyorum ama İlkyardım'ı geçemiyorum. Dar sokaklardan iniyorum.
Kapısında eski bavullar olan antikacıları geçiyorum. Antikacıdan daha eski bir dükkanın önündeki oturan adama yöneliyorum.
Firuz Ağa camiini soracağım ama daha sormadan “Bilmiyorum” diyor. Usanmış anlaşılan, ama ben yine de içimden soruyorum. Sokağı döner dönmez, Firuz Ağa Cami'nin dibindeki kahvede büyük bir kalabalıkla karşılaşıyorum. Kürşat dışında, bütün İstanbul orada. Kimse seçim konuşmuyor.
Kürşat'ın evindeyiz. Güneş batmak üzere. Taksiciyle konuşamadığımı yeniden hatırlıyorum. 'İstanbul Taksiciler Birliği Başkanı'yla konuşayım' diyorum. Bayram Hacıhaliloğlu 'Burası uzak' diyor ve telefonla konuşmayı öneriyor. Seçimlerden ne beklediklerini ve İstanbul trafiğini soruyorum:
“İstanbul'da 18 bin taksi var. Ama korsan taksilerin sayısı 100 binden fazla.
"Başbakan sadece korsan taksilerin değil, taksicilerin de cezalandırılması için yasa yapma sözü verdi. İstanbul trafiği belki iyiye gitmiyor ama kötüye de gitmiyor.
"AK Parti'ye iki kez dava açmış biri olarak haklarını yememek lazım. Yaptıkları ortada. Diğer partilerin İstanbul trafiği için bir projesini görmedim. 52 memlekete gittim. Her bir milyon nüfusa bin taksi düşmesi lazım. Bizde taksi sayısı fazla. Her gün trafiğe 600 araç çıkıyor. Buna rağmen toplamda araç sayımız az, yollarımız daha fazla olmasına rağmen trafikte çok fazla vakit kaybediyoruz. Bu yeterince park yeri olmamasından ve sürücülerin kurallara uymamasından kaynaklanıyor.”
Hacıhaliloğlu telefonu kapatırken “Ben onca yıllık taksiciyim. Ama toplu ulaşım araçlarını tercih ediyorum” diyor.
Akşam otele dönüyorum. Kahvedeki sessiz kalabalığı akşam televizyonda seçim tartışırken buluyorum.