VAN (İHA) - Türkiye'deki televizyon izleyicilerinin davranışlarını ve televizyon karşısındaki konumlarını belirlemek için 35 ilde bin 411 izleyici ile görüşerek hazırlanan araştırmanın 2009 yılı verileri açıklandı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci'nin yürüttüğü araştırmada, izleyicilerle yüzyüze görüşülerek yöneltilen 31 sorudan alınan yanıtlarla Türkiye'nin sosyo-kültürel görüntüsünün de ortaya çıktığı belirtildi. YYÜ Radyo Televizyon Bölümü öğrencilerinin anketör olarak görev aldığı araştırmanın en sağlıklı biçimde sonuçlanması için, izleyicilere sorulacak sorular üzerinde saatlerce tartışıldığı açıklandı.
Aralarında Adana, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Batman, Bingöl, Bitlis, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Hatay, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Konya, Kütahya, Malatya, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Rize, Samsun, Şanlıurfa, Şırnak ve Van'ın bulunduğu illerde yaşayan bin 411 televizyon izleyicisiyle görüşülerek yapılan araştırmada, öncelikle televizyon izleyicilerinin, televizyonun vazgeçilmez bir araç olduğunu söyledikleri sonucuna ulaşıldığı bildirildi. Prof. Dr. Cereci'nin 1995 yılından beri her yıl yürüttüğü araştırmalarda, Türkiye'nin yalnızca birkaç ilinin belirli semtlerinde değil, her yöresinden en az birkaç ilde, ilçelerde, köylerde ve değişik özelliklere sahip televizyon izleyicileriyle görüşülmesinin, araştırma sonuçlarının güvenilirliğini sağladığı dile getirilirken, araştırmanın herhangi bir parasal veya siyasi çıkar amaçlı olarak yapılmamasının da en sağlıklı sonuçları getirdiği vurgulandı.
TELEVİZYON İZLEYİCİSİNİN SON KARARI Yaşları 9 ile 73 arasında değişen ve aralarında öğretmen, öğrenci, mühendis, müzisyen, berber, şirket yöneticisi, belediye başkanı, kaymakam, ev hanımı, golf oyuncusu, dalgıç, sekreter, hemşire, öğretim üyesi, pazarlamacı, postacı, teknisyen, işportacı, lokantacı, grafiker, reklamcı, muhasebeci, tekniker, bankacı gibi meslek sahiplerinin, emekli ve işsizlerin bulunduğu televizyon izleyicileriyle yapılan araştırmada, televizyon izleyicilerinin sorulara doğru yanıtlar vermesi için pek çok sorunun defalarca açıklandığı dile getirildi. Büyük kentlerden mezralara kadar her türlü yerleşim yerinde gerçekleştirilen televizyon izleyici araştırmasının sonuçlarının, toplumbilimciler için olduğu kadar televizyon çalışanları, özellikle de program çıkmazı içinde bulunan yapımcılar için çok sayıda ipucu içerdiği belirtildi. 2009 yılı televizyon izleyici araştırmasının bir anlamda, televizyon izleyicisinin televizyon konusundaki son kararını ortaya koyduğu vurgulandı.
HER GÜN EN AZ 2 SAAT TELEVİZYON
Araştırmada televizyon izleyicilerine sorulan "her gün televizyon izler misiniz?" sorusunun 969 izleyici tarafından "evet her gün televizyon izlerim" diyerek, 442 izleyici tarafından ise "hayır her gün televizyon izlemem" diyerek yanıtladığı öğrenildi. Televizyon izleyicilerinin televizyon için ayırdıkları günlük zamanı öğrenmek amacıyla sorulan "günde yaklaşık ne kadar süreyle televizyon izlersiniz?" sorusunun 606 izleyici tarafından 2 ila 5 saat arasında olarak yanıtlandığı; 433 izleyicinin bu soruya karşılık 1 ila 2 saat arasında diyerek yanıt verdiği; 297 izleyicinin 1 saatten daha az süreyle televizyon izlediğini söylediği ve 75 televizyon izleyicisinin günde 5 saatten fazla televizyon izlediğini söylediği belirtildi.
TELEVİZYON İZLEME NEDENİ VE PROGRAM SEÇİMİ Televizyon izleyicilerinin davranışlarında en önemli bulguyu oluşturan "televizyonu en çok hangi durumlarda izlersiniz?" sorusunun, bin 23 izleyici tarafından "zaman geçirmek için" diyerek, 189 izleyici tarafından "bir şeyler öğrenmek için" diyerek, 57 izleyici tarafından "topluma katılmak için" diyerek yanıtlandığı öğrenildi. Araştırmaya katılan diğer televizyon izleyicilerinin ise neden televizyon izlediklerini bilmediklerini söyledikleri bildirildi. Doğru televizyon izlemenin en önemli göstergesi olan televizyonu açmadan önce izlenecek programın belirlenmesi konusunda sorulan, "televizyonu açmadan önce izleyeceğiniz programı belirler misiniz?" sorusunun bin 63 televizyon izleyicisi tarafından "bazen" diyerek; 108 izleyici tarafından "her zaman" diyerek yanıtladığı belirtildi. 102 televizyon izleyicisi bu soruya "asla belirlemem" diyerek yanıt verirken, 138 izleyicinin soruyu "program belirlemeye ne gerek var?" diyerek yanıtladığı öğrenildi.
EN ÇOK İZLENEN PROGRAM
1995 yılından bu yana her yıl düzenlenen televizyon izleyici araştırmalarında, her yıl en çok izlenen program konusunda çıkan sonucun 2009 yılında da elde edildiği öğrenildi. "Televizyonda en çok hangi program türünü izlersiniz?" sorusuna karşılık bin 105 izleyicinin "haber izlerim" diyerek, 128 izleyicinin "dizi izlerim" diyerek yanıtladığı bildirildi. 93 izleyici televizyonda en çok müzik izlediğini söylerken, 85 izleyicinin soruyu, aralarında tartışma, çizgi film, spor programı gibi diğer tür adları vererek yanıtladığı açıklandı.
TELEVİZYON BOZULURSA Araştırmada alınan en ilginç sonuçları içeren "bir akşam televizyonunuz bozulursa ve tamir ettirme olanağınız olmazsa ne yaparsınız?" sorusunun, 586 izleyici tarafından "dışarı çıkarım" diyerek yanıtlandığı, 361 izleyicinin "radyo dinlerim" dediği öğrenildi. 212 izleyicinin "uyurum" diyerek yanıtladığı sorunun, 99 izleyici tarafından "kitap okurum" diyerek, 73 izleyici tarafından "çalışırım" diyerek yanıtlandığı açıklandı. Diğer izleyicilerin ise soruyu "mutlaka tamir ettiririm", "komşuya giderim", "kahveye giderim", "çıldırırım" gibi yanıtlarla yanıtladığı dile getirildi. Televizyon izleyicilerinin kültürel etkinlikleri ve diğer toplumsal davranışlarını belirleme konusunda da soruların yer aldığı araştırmada izleyicilere sorulan "ne kadar sıklıkla kitap okursunuz?" sorusunun 429 izleyici tarafından "yılda 1 tane" diyerek, 371 izleyici tarafından "ayda 1 kitap" diyerek yanıtladığı bildirilirken, 330 izleyicinin hiç kitap okumadığını söylediği açıklandı. 281 izleyicinin ise haftada 1 kitap okuduğunu söylediği vurgulandı.
SİNEMA VE TİYATRO
Televizyon izleyicilerinin toplumsal etkinliklerle ilgisini öğrenmek amacıyla araştırmada sorulan "ne kadar sıklıkla sinema veya tiyatroya gidersiniz?" sorusunun, 531 izleyici tarafından "yılda birkaç kez giderim" diyerek, 442 izleyici tarafından "ayda 1 kere giderim" diyerek yanıtlandığı belirtildi. 289 izleyicinin haftada 1 kere sinema veya tiyatroya gittiğini söylediği sorunun 149 izleyici tarafından hiç sinema veya tiyatroya gitmediğini söyleyerek yanıtladığı, hatta bazı izleyicilerin "televizyon varken sinema veya tiyatroya ne gerek var?" diyerek yorum yaptığı öğrenildi.
YAYIN ESASLARI VE YAYINCILIĞIN AMACI "Televizyon yayınlarının hangi temel üzerinde yapılmasını istersiniz?" sorusunun 860 izleyici tarafından "içinde ulusal değerler, dinsel değerler ve demokratik ilkelerin bulunduğu bir ilkeler bütünü çerçevesinde yapılmasını isterim" diyerek yanıtladığı, 247 izleyicinin ulusal değerleri daha çok önemsediğini söylediği, 155 izleyicinin demokratik ilkeleri öncelikle tercih ettiğini vurguladığı bildirildi. 149 izleyicinin ise, televizyon yayınlarının dinsel değerleri temel alarak yapılmasını istediğini söylediği açıklandı. Televizyon izleyicilerinin daha çok zaman geçirmek için televizyon izlediklerinin belirlendiği araştırmada, izleyicilerin, yayıncıların neden yayın yaptıkları konusundaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla sorulan "televizyon kanalları neden yayın yaparlar?" sorusunun, bin 161 izleyici tarafından "para kazanmak" için diyerek yanıtlandığı öğrenildi. 189 izleyicinin "ulusal birliği sağlamak için" diyerek yanıt verdiği soruya 61 izleyicinin yanıt vermediği veya bilmiyorum diyerek karşılık verdiği açıklandı.
EN ÇOK GÖRÜLMEK İSTENİLEN KONU
Her türlü konunun işlendiği televizyon yayınlarında izleyicilerin en çok görmek istedikleri konuyu belirlemek amacıyla sorulan "televizyonda en çok hangi konuyu görmek istersiniz?" sorusunun, 519 izleyici tarafından "kültür" diye yanıtlandığı, 453 izleyici tarafından "politika" biçiminde yanıtlandığı bildirildi. 299 izleyicinin "ekonomi" diyerek yanıtladığı soruya diğer izleyiciler tarafından "aşk", "bilimsel konular", "kent yaşamıyla ilgili konular", "fantaysalar" gibi yanıtlarla karşılık verildiği vurgulandı.
EN BÜYÜK SORUN Yürütülen televizyon araştırmalarında her yıl yanıtı yinelenen sorulardan birinin de "size göre Türkiye'deki en önemli sorun nedir?" sorusu olduğu öğrenildi. Bu soruya, geçen yıllarda olduğu gibi 2009 yılında da en büyük izleyici grubunu oluşturan 665 izleyicinin "işsizlik ve ekonomi" diyerek yanıt verdiği açıklanırken, 343 izleyicinin "eğitim" biçiminde, 127 izleyicinin "hukuk" veya "insan hakları" diyerek yanıt verdiği dile getirildi. 186 izleyicinin ise "terör", "ülke yönetimi, "din", "sorumsuzluk", "kapitalizm", "cehalet", "töreler", "batıl inançlar" gibi değişik yanıtlarla soruya karşılık verdiği belirtildi.
İSTENMEYEN PROGRAM Televizyon izleyicilerinin program tercihlerini belirmenin yanı sıra aynı zamanda istemedikleri programları da saptamayı amaçlayan araştırmada izleyicilere, "yayından kaldırılmasını istediğiniz program nedir?" sorusunun sorulduğu; bu soruya karşılık 587 izleyicinin "kadın veya evlilik programları" diyerek, 549 izleyicinin "içinde sihir, büyü, fantastik kurgular, olağanüstü olaylar bulunan diziler" diyerek, 155 izleyicinin "dini içerikli programlar" diyerek, 91 izleyicinin "dedikodu içerikli programlar" diyerek yanıt verdiği, 31 izleyicinin ise yayından kaldırılmasını istediği program olmadığını söyleyerek karşılık verdiği öğrenildi.
PROF. DR. CERECİ'NİN DEĞERLENDİRMESİ Türkiye'nin değişik yörelerindeki illerde televizyon izleyici araştırmalarını 14 yıldır sürdüren Prof. Dr. Sedat Cereci, 2009 yılı araştırma sonuçlarını değerlendirirken, televizyonun, insanların yaşamlarındaki vazgeçilmez yerini koruduğunu, hatta televizyonun etkilerinin giderek daha da güçlendiğini açıkladı. Televizyon izleyicilerinin artık günlük yaşamlarını, televizyon eksenli planladıklarını, televizyon ekranında gördükleri araba modellerinden konuşulan sözcüklere kadar her unsurun izleyicilerin yaşamında yer ettiğini belirten Prof. Cereci, 24 saat yayın yapan televizyon çalışanlarının, hızlı tüketim sürecine giren televizyon izleyicileri için doyurucu program üremekte zorlandıklarını dile getirdi. Televizyon izleyicilerinin yaşamsal ölçüde televizyona alıştığını, bu nedenle izleyicilerin televizyon konusundaki son kararının onun dünyasında yaşamak olduğunu söyleyen Prof. Cereci, televizyonla olan tüm yakınlığına rağmen izleyicilerin halen akıllıca televizyon izlemeyi ve televizyondan yaralanmayı öğrenemediklerini de vurguladı.