Büyük İtalyan bankası Unicredit, Amerika Birleşik Devletleri tarafından İran'a yaptırımları deldiği suçlamasıyla soruşturulduğunu doğruladı.
Ancak şirket, yaptırımları ihlal edip etmediği konusunda açıklama yapmadı.
Bankanın İran'a ABD tarafından konan yaptırımları deldiği iddiası Financial Times gazetesi ile Reuter ajansının haberlerine dayanıyor ama şirket bu haberlerle ilgili herhangi bir yorum yapmış değil.
Soruşturma Unicredit tarafından 2005 yılında satın alınarak gruba katılan Alman HypoVereinsbank'a odaklanıyor.
Daha önce de İngiltere'den iki banka hakkında benzer haberler çıkmıştı.
Aslında Unicredit Ocak ayında yaptırım ihlalleri konusunda Amerikan makamlarınca yürütülen bir soruşturmasına yardımcı olduğunu bildirmiş ama bunun hangi ülkeye uygulanan yaptırımlar olduğuna açıklık getirmemişti.
Yapılan son açıklamada da İran'dan bahsedilmiyor ama soruşturmanın Amerikan Adalet Bakanlığı tarafından yürütüldüğü belirtiliyor.
ABD senatosu tarafından geçen ay yayımlanan bir raporda, HSBC'nin İran, Birmanya ve Kuzey Kore gibi Amerikan ambargosu uygulanan ülkelere ve Meksika uyuşturucu şebekelerine ait paraların aklanmasına yardım ettiği iddiaları detaylarıyla anlatılmıştı.
Daha sonra bu ayın başlarında ise, merkezi Londra olan, ama asıl faaliyetini Orta Doğu, Asya ve Afrika'da yürüten Standard Chartered Bank, İran ile gizlice 250 milyar dolarlık işlem yürüttüğü iddiaları üzerine, Amerikan makamlarına 340 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etmişti.
Bu arada Royal Bank of Scotland (RBS) hakkında da İran'a yaptırımları delip delmediği konusunda Amerikalılarca soruşturma yürütüldüğü anlaşılıyor.
RBS bu konuda yorum yapmıyor ama yürütülen bir iç soruşturma sırasında bazı muhtemel ihlaller keşfedilmesi ardından Amerikan ve İngiliz makamlarına kendilerinin gönüllü olarak başvurduğunu doğruluyor.
Almanya'dan Commerzbank da geçen hafta ABD tarafından yürütülen ve İran ve diğer ülkelere yaptırımları deldiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturmanın kapanması için yüklü bir ödeme yapmak durumunda kalabileceğini bildirmişti.
Bu ayın başlarında basında yer alan haberlerde bir başka Alman bankası Deutsche Bank hakkında da ABD Hazinesi, Merkez Bankası, Adalet Bakanlığı ve Manhattan bölge savcılığı tarafından İran'a yaptırımları ihlal ettiği iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü kaydedilmişti.
Deutsche Bank bu haberler hakkında yorum yapmamıştı.
ABD İslam devriminin gerçekleştiği 1979'dan bu yana İran'a yaptırım uyguluyor.
Mevcut yaptırım sistemi Amerikan Hazine Bakanlığı'na bağlı bir daire olan Yabancı Malvarlığı Kontrol Dairesi tarafından hayata geçiriliyor.
Yaptırımlar 1997'de zamanın başkanı Bill Clinton imzalanan düzenlemelerle daha da sertleştirilmişti. Bu düzenlemeler Amerikan vatandaşlarının, dünyanın neresinde yerleşik olurlarsa olsunlar İran ile hemen her türlü ticaret ve yatırım ilişkisini yasaklıyordu.
ABD ceza yasalarına göre İran'a yaptırımların ihlali 20 yıl hapis ve/veya 1 milyon dolar para cezası ile cezalandırılabiliyor.
Yaptırım rejiminin bir parçası olarak 2008 yılına kadar ABD'deki bankaların bazı koşullarda İran mali kuruluşlarıyla U dönüşü diye tabir edilen türden işlemler yapmaları mümkündü.
ABD tarafından izin verilen bu işlemler İranlı müşterilerin paralarının İranlı olmayan bankalar arasında, örneğin İngiltere ile Orta Doğu'daki bir banka arasında hareketinden oluşuyor ve hiç bir şekilde İran bankacılık sistemine girmiyorlardı.
Buna benzer bir uluslararası bankacılık işlemine izin olup olmadığı SWIFT ödeme sistemini kullanan bankaların transfer mesajlarının ABD bankalarınca çek edilmesi yoluyla belirleniyordu.
Eğer bankalar işlemi yapmak için yeterli bilgi ve onaya sahip değillerse, sözkonusu işleme konu varlığı dondurmaları bekleniyordu.
Şu anda İngiliz bankaları HSBC ve Standard Chartered hakkında yürütülen soruşturmalar işte 2008 öncesi yapılmış bu tür işlemlerle ilgili.
Standard Chartered'ın müşterilerinin İranlı olduğunu gösteren bilgileri sahte verilerle değiştirerek yaklaşık 250 milyar dolar hacminde gayri meşru işlem yürüttüğü iddia ediliyor.
İngiltere merkezli banka Standard Chartered ise, İran ile ilintili işlemlerinin yüzde 99,9'unun kurallara uygun bir şekilde yapıldığını söylüyor ve kuralları ihlal eden işlemlerin de toplam hacminin iddia edildiği gibi 250 milyar dolar değil, 14 milyon doların altında olduğunda ısrar ediyor.
Temmuz ayında ABD Senatosunun bir komisyonu HSBC'nin 2001 ile 2007 tarihleri arasında, İran bağlantılı toplam 19 milyar dolar hacminde 25bin işlem yaptığı sonucuna varmış ve bu verilerin, bankanın yaptırımları ihlal etmiş olabileceğini kanıtladığını öne sürmüştü.