İSTANBUL (AA) - İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, "600'ün üzerinde Ar-Ge merkezi açıldı. Bunun yüzde 6'ya yakın kısmı tekstil sektörüne ait." dedi.
Gülle, İTHİB , Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ve Almanya Aachen Teknik Üniversitesi'nin sektöre insan yetiştirmek için oluşturacağı "Teknik Tekstillerde Mühendislik Yönetimi Yüksek Lisans Programı"nın tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, tekstilin üretim, ihracat ve istihdam açısından Türkiye ekonomisi açısından vazgeçilmez sektörlerin başında geldiğini söyledi.
Türkiye'nin ihracatla, ihracatın da eğitimle yükseldiğini belirten Gülle, "Dünya artık sanayi 4.0'ı konuşuyor. Bu şartlar altında geleneksel tekstil anlayışıyla devam etmek gittikçe zorlaşıyor." dedi.
Tekstil sektörünün teknik tekstile dönüşümünü gerçekleştirmek zorunda olduklarını vurgulayan Gülle, "Bunun için gerekli olan adımlardan belki de en önemlisini burada atıyoruz. İTHİB, Bahçeşehir Üniversitesi ve Aachen Üniversitesi Tekstil Teknolojileri Enstitüsü'nün iştiraki İTA İstanbul ile el ele vererek sektörde dönüşümü sağlayacak nitelikli ve donanımlı Ar-Ge yöneticilerini ve mühendislerini yetiştireceğiz." şeklinde konuştu.
Tekstil sektörü olarak Türkiye ihracatının 8 milyar dolarını gerçekleştirdiklerini bildiren Gülle, şunları kaydetti:
"Avrupa'nın ikinci büyük tedarikçisi, dünyanın ise 7'nci tedarikçisiyiz. Bu bizi çok da mutlu eden bir tablo değil. Çok daha fazlasını yapabileceğimiz bir altyapımız var. Türkiye'nin lojistik konumu, bize daha fazlasını yapabilecek imkanlar sağlıyor. Değişen dünya koşulları içerisinde tekstil sektörü de değişmek ve dönüşmek konumunda. Bu değişim ve dönüşümdeki başarıyı sağlayan ülkeleri hepimiz görüyoruz."
- "Teknik tekstile geçiş sürecini hızlandırmak kaçınılmaz hale geldi"
İsmail Gülle, 600'ün üzerinde Ar-Ge merkezi açıldığını, bunun yüzde 6'ya yakın kısmını tekstil sektörüne ait Ar-Ge merkezlerinin oluşturduğunu ifade ederek, Türkiye'de tekstil sektörünün 4.0 ile ilgili daha çok yol alması gerektiğini söyledi.
Gülle, devamla şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'nin ihracat kilogram fiyatı çimento dahil 1,3 dolar seviyesinde, çimento hariç 1,8 dolar civarında. Oysa tekstil sektörümüzün şu anki üretimiyle 4,8 dolar seviyesinde. Yani ülke ihracatının birim fiyatının yaklaşık 3 katında yapıyoruz. Ama bunun çok daha yükseğini de yapabilecek performansa sahibiz. Artık akıllı teknik tekstiller, akıllı tekstiller, inovatif tekstiller, savunma sanayi, uzay sanayi, otomotiv sanayi gibi pek çok sektör içerisinde bu tekstil ürünleri gittikçe daha fazla yer alıyor. Bunların bilinci içerisindeyiz. Bunu görüyoruz. Bunu görüp de seyirci kalmamız mümkün değil."
Almanya'da tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 70'inin geleneksel tekstilden teknik tekstile dönüşemediği için faaliyetlerini sürdüremediğini ifade eden Gülle, Türkiye'nin üretim, istihdam ve ihracatında vazgeçilmez olan bu sektörü dönüştürebilmek için geleneksel tekstili geliştirerek sanayi 4.0'a adaptasyonunu sağlamanın ve mevcut yetkinlikleri kullanarak teknik tekstile geçiş sürecini hızlandırmanın kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
Gülle, Bahçeşehir Üniversitesi ve Aachen Üniversitesi iş birliğiyle ortaya konulan projenin hem sektörü hem de Türkiye'nin geleceği için bir dönüm noktası olacağını, proje kapsamında gençlerin bir taraftan çalışırken diğer taraftan eğitimlerini tamamlayacağını ve projenin Türkiye geneli için bir model olacağını söyledi.
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel de üniversite-sanayi iş birliğine gerçek anlamda katkı sağlayacak projenin endüstrideki dönüşümü de beraberinde getireceğini, yapılacak bilimsel araştırmalar ve çalışmalar sonucunda bu iş birliğinin tekstil sektörüne önemli katkılar yapacağına inandığını ifade etti.
Yücel, "Üretimden yönetime, Ar-Ge'den pazarlamaya kadar tüm süreçlerde yeni ekonomi anlayışına ve Endüstri 4.0'ın getirilerine uygun insan kaynağı yetiştirilmesi, yalnızca sektörün geleceğini değil, Türkiye'nin de ihracat aracılığıyla büyümesini şekillendirecek en önemli unsur." ifadesini kullandı.