İZMİR toprağa verildi. Tersanedeki askeri tören sonrası Karşıyaka ilçesindeki Beşikçioğlu Camisi'ne getirilen naaşlar, cami önünde düzenlenen alana konuldu. Bu sırada Arslan ve Kırbaş'ın yakınları, tabutların yanına gelerek gözyaşı döktü. Kırbaş'ın 11 yaşındaki kızı Esra'nın babasının tabutuna sarılması, sonra da ağlayarak tabutun fotoğrafını çekmesi çevredekilere duygulu anlar yaşattı. İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazına Yavuz Arslan'ın annesi Neşe Arı, babası Zülfü Arslan, Cafer Kırbaş'ın annesi Azime, eşi Gülcan, çocukları Esra, Nisa Nur Kırbaş, yakınları ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Vali Mustafa Toprak, Donanma Komutanı Koramiral Veysel Kösele ile emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök de katıldı. Tören alanında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çelenkleri de yer aldı. - "Ben şehit çocuğuyum" Namazın ardından şehitlerin naaşları top arabasına kondu, tören yürüyüşü yapıldı. Yürüyüş sırasında Kırbaş'ın kızı Esra Kırbaş, yüksek sesle "Ben şehit çocuğuyum" dedi. Daha sonra şehitlerin naaşları cenaze arabasına kondu. Kabristana doğru yola çıkan cenaze araçlarını izleyen er Arslan'ın annesi Neşe Arı ile işçi Cafer Kırbaş'ın annesi Azime Kırbaş araçların arkasından gitmek istedi. Arı ve Kırbaş, yakınları tarafından güçlükle durduruldu. Kırbaş'ın kızı Esra da cenaze arabasının gidişi sırasında asker selamı verdi, o da aracın arkasından gitmek istedi. - Yılbaşında terhis olacaktı Şehit er Arslan'ın annesi Neşe Arı, eşinden ayrı olduğunu, 6 yıl önce Malatya'dan göç ederek Bayındır'a yerleştiklerini anlatarak, oğlunun elektrikçilik yaptığını söyledi. Askerliğinin geçen yıl İskenderun'a çıktığını ancak bir süre önce görevli olarak Alaybey'deki tersaneye geldiğini söyledi. Arı, oğlunun yılbaşında terhis olacağını kaydetti. - Oğlunun doğum gününü göremedi Yaklaşık 5 yıldır tersanede çalıştığı belirtilen Kırbaş'ın ise ailesine çok düşkün olduğu, gelecek hafta oğlu Yusuf'un 2. yaş gününü kutlayacakları, arkadaşlarına oğlu için karne hediyesi de aldığını söylediği kaydedildi. Öte yandan Kırbaş'ın uzak yol kaptanı olduğunu söyleyen kuzeni Nihat Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, olayda ihmal bulunduğunu iddia etti. Böyle bir römorkörün durgun bir suda devrilmesinin mümkün olmadığını, geminin havuzdan suya indirilirken dengesinin ayarlanamadığını öne süren Şahin, "Burada 10 insan öldü. Olay aydınlatılmalı. İhmali olanlar cezasını çekmeli. Askerlerin yakınlarına tazminat ödenmeli" diye konuştu. Arslan'ın cenazesi Kadifekale'deki şehitliğinde, Kırbaş'ın cenazesi ise Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz