HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Japonya'da taht değişikliği beynelmilel radikal değişikliklere hazırlık"

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sinan Levent: - "Japonya'da taht değişikliği beynelmilel platformda öngörülen radikal değişikliklere bir hazırlık mahiyetinde" - TOBB ETÜ Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Bahadır Pehlivantürk: - "Japonya'da yeni dönemde en ciddi problem yaşlanan nüfus. Çok fazla göçmen almadığı için bu yaşlanan nüfus problemini daha şiddetli şekilde yaşıyor" - "Kontrol-dengeleme mekanizmaları, kamuoyu görüşü, anayasadaki 9. maddenin değiştirilmesi çok elverişli gözükmüyor"

AHMET FURKAN MERCAN - Uzmanlar, Japon İmparatoru Akihito'nun 30 yıl oturduğu "krizantem tahtı" kendi isteğiyle oğlu Veliaht Prens Naruhito'ya bırakmasını "uluslararası platformdaki değişikliklere hazırlık" olarak değerlendirdi.

Akihito, babası Hirohito'nun 1989'da tahttayken hayatını kaybetmesi üzerine dünyanın en eski hanedanlarından Japonya İmparatorluğu tahtına oturdu.

Japonya'da son 200 yıldır henüz yaşayan bir imparatorun tahtı bırakmasına rastlanmazken, Akihito'nun 2016'da yaşını ve sağlığını gerekçe göstererek koltuğunu bırakma isteğini açıklaması, uluslararası camiada beklenmedik gelişme olarak görüldü.

Akihito'nun taht feragatini AA muhabirine değerlendiren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sinan Levent, İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Japonya'da imparatorluk makamının "Tanrı muamelesi" gördüğünü söyledi.

Levent, bugün bu makamın, son 200 yılda hiç yaşanmamış bir olaya tanıklık ettiğini vurgulayarak, İmparator Akihito'nun kendi isteğiyle tahtı oğlu Prens Naruhito'ya bıraktığını anımsattı.

Naruhito ile başlayacak yeni dönemin isminin "Reiwa" olarak belirlendiğini dile getiren Levent, şimdiye kadar imparatorluk takvimindeki isimlerin kökeninin hep Çince kaynaklardan alıntılandığını ancak bu sefer ilk kez bir Japonca kaynaktan alındığını belirtti.

Levent, "Düzenin uyumu" anlamına gelen "Reiwa" kelimesinin Japonya ve Japonlara özgü olduğunu bildirdi.

Dönemin ismi açısından hükümet ile muhalefetin farklı yaklaşımlar sergilediğini ifade eden Levent, şöyle devam etti:

"Yeni dönem isminin anlamı için ise Japonya hükümeti, büyük bir ümit ile yarınlara bakmakla birlikte her bir Japon vatandaşı için yeni dönemin kiraz çiçeği sakuranın açtığı bahar mevsimi gibi sevindirici ve umut verici olması manası taşıdığını açıkladı. Esasen 'Rei' imi, tek başına, emir, otorite gibi manaları taşıdığı için muhalefet partisi ve birtakım aydınlar, yeni dönemin Başbakan Abe'nin otoritesi ve yetkisini artıracak olması anlamı taşıdığını ileri sürmektedir."

Akihito'nun kararının dünyadaki siyasi konjonktüre uyumlu olabileceği yorumunda bulunan Levent, şunları kaydetti:

"Japonya'da hiç şüphesiz ölüm veya herhangi bir ağır sağlık sorunu yaşanmadan tamamıyla imparatorun ihtiyari kararıyla alınan taht değişikliğinin beynelmilel platformda öngörülen radikal değişikliklere bir hazırlık mahiyetinde olduğu kanısındayım. Bu değişikliklerin ve bunların Japonya ve saray nezdindeki akislerini ise bize zaman gösterecektir. Son olarak dünyada giderek otoriteleşen bir siyasi konjonktüre uygun ve uyumlu bir yeni dahili düzen arayışı olarak da yorumlamak kabildir."

- "Yaşlanan nüfus en ciddi problem"

TOBB ETÜ Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Bahadır Pehlivantürk de Japon İmparatorluğu'nun "dünyanın kesintisiz en uzun süren hanedanlığı" olduğunu belirtti.

Pehlivantürk, Japon halkının önemli bir kısmının imparatoru "milli bir sembol" olarak gördüğünü kaydederek, bir imparatorun tahttan ayrılma, bırakma kararının yazılı tarihte ikinci kez yaşandığını söyledi.

Yaşlanan nüfusun Japonya'da yeni dönemin problemlerinden biri olduğunu belirten Pehlivantürk, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Japonya'da yeni dönemde en ciddi problem yaşlanan nüfus. Zamanla bütün dünyanın problemi oluyor. Batı bunu daha erken yaşadı. Japonya şimdi yaşıyor ancak Japonya çok fazla göçmen almadığı için bu yaşlanan nüfus problemini daha şiddetli bir şekilde yaşıyor. Göçmenlere ilişkin kanunlarını da bu doğrultuda bir miktar yumuşatıyorlar."

Japon anayasasında yer alan ve "uluslararası anlaşmazlıkları çözümlemede savaşı kanun dışı görmek" ilkesini içeren 9. maddenin değiştirilmesine yönelik görüşleri de değerlendiren Pehlivantürk, "Kontrol-dengeleme mekanizmaları, kamuoyu görüşü, anayasadaki 9. maddenin değiştirilmesi konusunda çok elverişli gözükmüyor." dedi.

Pehlivantürk, yeni dönemde tahta oturacak Naruhito'nun daha önce Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, "Duyumlarıma göre Türkiye'yi seviyor, daha önce geldi, daha da Türkiye'ye gelmeyi istiyor." ifadelerini kullandı.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler