Kalp-damar hastalıklarına karşı patates

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOPÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Koç, patatesin nişasta yönünden zengin olmakla birlikte, glikoz, mikrobesin elementleri (kalsiyum, magnezyum, demir, fosfor), azotlu bileşikler, A, B, C vitamini ve nikotinik asit ihtiva ettiğini belirtti.

Patatesin Bolivya, Arjantin ve Peru kökenli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Koç, bu sebzenin çok değişik ekolojilerde yetiştiğini kaydederek, Türkiye'ye yaklaşık 100 yıl önce geldiğini ve bugün ülkenin her yerinde yetiştirilmekte olduğunu söyledi.

PATATESİN FAYDALARI

Patatesin yumrularından faydalanıldığını kaydeden Doç. Dr. Koç, "Patates yumruları iltihap kurutucu, yara iyileştirici, idrar söktürücü ve spazmolotik etkiye sahiptir. Patates özsuyunun midenin asitlik derecesi yüksek ise düşürücü, asitlik derecesi düşük ise artırıcı, hafif asidik ise normalleştirici ve iltihabı kurutucu etkisi tespit edilmiştir" dedi.

Doç. Dr. Koç, patatesin nişastasının da tedavi edici özelliğinin bulunduğunu hatırlatarak, "Mide ve onikiparmak bağırsağı yaralarındaki tedavi edici özelliği nişastadan ileri gelir. Patates kalp-damar hastalıklarında madde değişimi bozulduğu zaman gastritlerde önemli etkiye sahiptir" diye konuştu.

Patatesin halk arasında da birçok tedavide kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Koç, şöyle devam etti:

"Kabuğu soyulmuş patates yumrusunun sıkılarak elde edilen özsuyu baş ağrısının dindirilmesinde, akciğer ve solunum hastalıklarında, idrar söktürmede ve hafif çalıştırıcı olarak kullanılır. Solunum yolu hastalıklarında kaynatılmış veya pişirilmiş patatesin buharı büyük etkiye sahiptir. Patatesin nişastası ve özsuyu deri hastalıklarının tedavisinde özellikle yanıklara sürüldüğünde yara kabuk bağlamaz ve iz yapmaz. Egzamalarda ise haricen kullanılır."