İSTANBUL (A.A) - İkinci ''Ergenekon'' davasında, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile ilgili tüm telefon kayıtlarının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) istenmesine karar veren Mahkeme Heyeti, Kanadoğlu'nun avukatının bu duruşmadaki ''müvekkilinin bu davada sanık olmadığı ve böyle bir talepte bulunulmadığı'' yönündeki ifadesi ve sanık Mustafa Levent Göktaş'ın bu celsedeki beyanlarını dikkate alarak, TİB'e yazı yazılması yönündeki önceki ara karardan dönülerek, yazının gereği yapılmadan iadesinin istenmesine hükmetti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti üyelerinden hakim Sedat Sami Haşıloğlu, heyet tarafından alınan kararları açıkladı.
Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıklardan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın sevk edildiği sağlık kurumlarına müzekkere yazılarak, sanığın sağlık durumuyla ilgili yapılan yazışmaların gönderilmesini ve nihai sağlık durumunun bildirilmesini istedi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na müzekkere yazılarak, tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile ilgili ifadesine başvurulan Tayfun Güler'e ait ifade tutanağının bir örneğinin istenmesine karar veren Mahkeme Heyeti, tutuklu sanık İbrahim Şahin'in avukatlarının talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu'na müzekkere yazılarak, Şahin hakkında düzenlenmiş bir rapor olup olmadığının tespitini, varsa mahkemeye gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, duruşmanın görüntü ve ses kayıtlarını talep eden sanıklara da bu kayıtların gerek iddia gerekse savunma taraflarına verilmeyip mahkeme tarafından muhafaza edildiğini açıkladı.
-MUSTAFA LEVENT GÖKTAŞ'IN TALEBİ-
Tutuklu Sanık Durmuş Ali Özoğlu'nun mahkeme huzurundaki söz ve davranışları ve bunları ikazlara rağmen sürdürmeye devam etmesi karşısında, bu sanığın gelecek 5 oturumda duruşmalara katılmaktan men edilmesine karar veren Mahkeme Heyeti, tutuklu sanık Mustafa Levent Göktaş'ın talebi doğrultusunda, bu sanıktan elde edildiği iddia edilen 51 nolu DVD içinde bulunan TSK'ya ait bilgilerin ''TSK karargahlarından hileyle alınması, çalınması ya da başka bir yolla temin edilmesi'' nedeniyle bir soruşturma veya istihbarat olup olmadığının Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği'nden sorulmasını kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, tutuklu sanık Yarbay Mustafa Dönmez'in avukatı olmadığını beyan etmesi nedeniyle, suçlandığı konular dikkate alınarak İstanbul Baro Başkanlığı'ndan kendisine avukat tayin edilmesine hükmetti.
Dönmez'in talebi doğrultusunda, 12 Ocak 2009'da Ankara Zir Vadisi'nde polis tarafından çekilen kamera kayıtlarının Emniyet Genel Müdürlüğü'nden celp edilerek, orijinal olup olmadığının, kesinti ve ekleme yapılıp yapılmadığının tespiti konusunda bilirkişi listesinin gönderilmesi için TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi Başkanlığı'na yazı yazılmasına karar verildi.
Mahkeme Heyeti, Mustafa Dönmez'in dilekçesinde belirttiği talebiyle ilgili olarak, bu sanığın askeri mahkemede suça konu askeri eşyayla ilgili olan dava dosyasının istenmesine, bu dava dosyası incelendikten sonra söz konusu mühimmat üzerinde inceleme yapılması hususundaki taleplerinin değerlendirilmesine karar verdi.
-ADLİ TIP KURUMU'NA YAZI-
Sanık Hasan Ataman Yıldırım'ın 12 Ekim tarihli dilekçesindeki talebinin suç duyurusu içermesi nedeniyle gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini kararlaştıran Mahkeme Heyeti, bu sanığın dilekçesindeki fiziki iz ve parmak iziyle ilgili talebi kabul edilerek, Yıldırım'a ait şirkette el konulan CD'ler, flash bellek, hafıza kartı üzerinde fiziki iz ve parmak izi olup olmadığının araştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılmasına, iz bulunduğu takdirde bu sanığın parmak iziyle karşılaştırılmasına hükmetti.
Tutuklu sanık Kemal Aydın'ın bu duruşmada sarf ettiği sözler dikkate alındığında gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasını kararlaştıran Mahkeme Heyeti, kendisine avukat tayin edilmesini isteyen tutuklu sanık Fatma Cengiz'in iddianamedeki sevk maddesi dikkate alındığında, zorunlu müdafi tayininin gerekmediğini belirledi.
Mahkeme Heyeti, bu sanığın dava sonucunda mahkum olması halinde müdafilik ücretinin yargılama gideri olarak kendisinden tahsil edileceğini de ifade ederek, bu konuda tekrar talepte bulunması halinde İstanbul Baro Başkanlığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı.
Duruşma salonu ve eklentilerinde kablosuz internet bağlantısı olup olmadığının teknik görevlilerce araştırılmasını kararlaştıran Mahkeme Heyeti, bunun tespiti halinde kime ait olduğunun araştırılarak kablolu hale getirilmesine hükmetti.
Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi Komutanlığı'na yazı yazılarak, bu ceza evinde tutuklu bulunan dosya sanıklarına iddianameler ve ek delil klasörleri dijital ortamda verildiğinden, bu sanıkların bilgisayar ortamından yararlandırılmalarının temin edilmesini kararlaştıran Mahkeme Heyeti, sanık avukatlarının duruşma salonunun bulunduğu binaya girmeden önce yapılan kontrollerle ilgili gerekli titizliğin gösterilmesi için ilgililere bildirimde bulunulmasına karar verdi.
Mahkeme Heyeti, bir kısım sanıkların, teslim olan terör örgütü PKK üyelerinin Habur sınır kapısında kamuoyuna yansıyan olayla ilgili dava dosyasının getirtilmesi talebini ise davaya bir yenilik katmayacağı hükmüyle reddetti.
-ARA KARARDAN DÖNÜLDÜ-
Daha önceki bir oturumda Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ile ilgili tüm telefon kayıtlarının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) istenmesine karar veren Mahkeme Heyeti, Kanadoğlu'nun avukatının bu duruşmadaki ''müvekkilinin bu davada sanık olmadığı ve böyle bir talepte bulunulmadığı'' yönündeki ifadesi ve sanık Mustafa Levent Göktaş'ın bu celsedeki beyanlarını dikkate alarak, TİB'e yazı yazılması yönündeki önceki ara karardan dönülerek, yazının gereği yapılmadan iadesinin istenmesine hükmetti.
Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 30 Ekim Cuma günü saat 09.30'a erteledi.