BURSA (İHA) - Uludağ Üniversitesi Ali Osman Sönmez Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Bilge Gökırmak, 1980 yılından sonra Türkiye'nin turizmini şaha kaldıran Arap turistlerin kötü hizmet ve kandırılmalarından dolayı kaçtığını belirtirken, aynı tehlikeden şimdi de Japon ve Rus turistlerin mağdur olduğunu söyledi.
Turizm Haftası kapsamında Teyyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GÜMTOB) Başkanı Işık Uğurtuğ'un yönettiği, "Bursa Turizminin Dünü, Bugünü ve Geleceği" konulu panelde, Bursa turizmi masaya yatırıldı. Uğurtuğ, son yıllarda Türkiye'ye gelen turist sayısında bir artış görülmesine rağmen, tarih ve kültür turizmi, kış turizmi, doğa turizmi, termal turizmi gibi alternatif turizm çeşitliliğine sahip olan Bursa'nın bu potansiyeli değerlendiremediği için istenilen payı alamadığını söyledi. Bursa turizmindeki koordinasyonsuzluğun giderilmesi amacıyla, 29 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında düzenleyecekleri 1. Turizm Sempozyumu'na değinen Uğurtuğ, "Eksikliklerle alakalı akademisyen ve uzmanların görüşleri doğrultusunda harekete geçeceğiz. Bursa'nın yıllardır ülke turizminden aldığı payın düşük olmasına artık son vermeliyiz. Bursa'ya önümüzdeki yıllarda daha fazla turist çekebilmek için yapılması gereken en önemli başlıklardan biri tanıtım, diğeri ise kongre turizmine destek verilmesidir. Tanıtım konusunda sektör olarak, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen turizm fuarlarına katılarak Bursa'yı tanıtmaya çalışıyoruz" dedi.
Panelistlerden Uludağ Üniversitesi Ali Osman Sönmez Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Bilge Gökırmak de, 1980 yılından sonra Türkiye'nin turizmini şaha kaldıran Arap turistlerin kötü hizmet ve kandırılmalarından dolayı kaçtığını belirtirken, aynı tehlikenin şimdi de Japon ve Rus turistler için yaşandığına dikkat çekti. Kandıralan bir turistin bin turist kaybettirdiğini ifade eden Gökırmak, Türk insanının 3-5 dolar fazla kazanmak için Türkiye'nin itibarına leke düşürmemesi gerektiğini, bunun için eğitimin şart olduğunu dile getirdi. Turizmin geleceğin en gözde sektörü olduğunu vurgulayan Gökırmak, "Türkiye, turizmdeki rakip ülkelerden daha çok avantaja sahip olmasına rağmen, bu potansiyelini iyi değerlendiremiyor, turizmini geliştiremiyor. Türkiye, turistlere göre sadece dinlenme ve tatil ülkesi. Ama Türkiye, sağlık, kış, kültür ve inanç turizminin hepsinin yapılacağı ender ülkelerden biri. Ancak kitle turizmini 40 yıldır üzerimizden atamıyor, geliştiremiyoruz" diye konuştu. Bursa'nın turizmde kimliğinin olmadığını savunan Gökırmak, "Avrupa ile yarışacak tesislerimiz var. Türkiye'ye gelen turistlerin bazıları Bursa'ya günü birlik geliyor, onlarda Kapalıçarşı ve Ulucamii'yi gezdikden sonra ayrılıyorlar. 700 yıllık Cumalıkızık, Kınalı Kar, Trilye ise Melekler Adası ile şöhreti buldu. Bu tanıtım eksikliğini gösteriyor. Bir Truva Filmi Çanakkale'ye gelen turist sayısını 4-5 kat artırdı. Bursa'nın da, Türkiye'nin de turizmi profesyonel bir şekilde tanıtımı yapılmalı" şeklinde konuştu.
"BURSA'YA GELEN YABANCI TURİST SAYISI DÜŞÜYOR" Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Güney Marmara Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Erdem ise, Bursa'nın yabancı turist sayısının 1992 yılında 160 bin olduğunu, 2004'te bu rakamın 138 bine düştüğüne dikkat çekerek, "Otellerdeki doluluk oranı yüzde 37'den, 59'a çıkmasına rağmen, yabancı turist sayımız düşüyor. Yerli turist sayısı ise 1992 yılında 278 bin iken 2004 yılında 441'e yükseldi. Yerli turist artışı Bursa'nın son yıllarda ekonomisindeki yükseliş ve başarılı fuar organizasyonlarından kaynaklanıyor" dedi.
Bursa'nın yarım asırlık turizmcisi Ferruh Ulukardeşler ise, yıllardır ihmalden dolayı ülke turizmindeki patlamadan Bursa'nın yararlanamamasından yakınırken, şunları söyledi:
"Tarih kitaplarını araştırdığımızda, insanlık alemi turizmin ne olduğunu bilmediğinde Bursa, kaplıcalarıyla bir çok yabancı turisti ağırladığını görüyoruz. Osmanlı döneminde de İstanbul'dan at arabalarıyla kafilelerle Bursa'ya kaplıcalara geliyordı. Şimdi kaplıcanın nimetlerini Bursalılar bile bilmiyor. Turizmin gelişmesini hep kişisel siyasi çıkarlar engelledi. Çok konuşuyoruz ama hiç bir şey yapmıyoruz. Uludağ'da telesiyejlerde tek kart uygulamasına yıllardır geçemedik. Kendi içimizde bile bir karar veremiyoruz. Şu anda turizmi Ruslarla kurtarıyoruz. Ama nereye kadar gideriz, bilemiyorum. Ruslar paket programlarla ucuza geliyorlar. Bu ucuz turizmin sıkıntısını 5-6 yıl sonra otelin malzemeleri eskidiğinde anlayacağız."
Ulukardeşler, 70-80 yıl önce Uludağ'a 8-9 metre kar yağdığını ancak küresel ısınma ve tabiat şartlarındaki değişmeden dolayı bugün 2 metre kar için dua ettiklerini de söyledi.