ŞANLIURFA (İHA) - Film gibi hayat hikayesinde Ali Uygur'un trafik kazasında hayatını kaybetmesi üzerine kayıtlara İsa Uygur olarak geçti.
Şanlıurfa'da aşçılık yapan Ali Uygur, 3 aylık hapis cezası nedeniyle cezaevine girmemek için planlar kurdu. Daha sonra 2007 yılında Şanlıurfa Nüfus Müdürlüğü'ne giden Ali Uygur, kendi fotoğrafıyla abisi İsa Uygur'un adına Nüfus cüzdanı çıkardı. İstanbul'da başka bir arkadaşı ile ortaklık olarak elektronik işine giren Ali Uygur, İstanbul'da iki farklı banka şubesinden abisi İsa Uygur adına çek aldı. Ali Uygur, otomobil ile İstanbul'a giderken 2006 yılında Ankara Gölbaşı yakınlarında geçirdiği trafik kazası
sonucu öldü. Öldüğünde üzerinde taşıdığı abisi İsa Uygur'un nüfus cüzdanı çıktı. Ali Uygur'un kardeşi İbrahim Uygur ise, kazadan bir ay sonra Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadede ölen abisinin İsa Uygur değil, Ali Uygur olduğunu söyledi.
Ali Uygur, abisi İsa Uygur adına İstanbul'da 2 banka şubesinden aldığı çekleri ismi belirlenmeyen ortağı kullandı. Çeklerin karşılıksız çıkması üzerine, İsa Uygur hakkında Tekirdağ, Konya ve İstanbul Kadıköy'de "Karşılıksız çek kaşide etmek" suçlarından açılan 4 ayrı dava kapsamında yakalama kararı çıkartıldı. Bankalardan alınan çeklerin karşılıksız olduğundan habersiz olan İsa Uygur, inşaat işinde çalışmak için 2008 yılında Antalya'ya gitti. Yolda giderken polis tarafından yapılan kimlik kontrolünde
arandığı ortaya çıkan İsa Uygur, gözaltına alınarak cezaevine konuldu. Antalya'da 33 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan İsa Uygur, 2009 yılının ilk aylarında Şanlıurfa'da tekrar gözaltına alındı. Yeniden tutuklanarak Viranşehir ilçesinde cezaevinde konan İsa Uygur, yeni çek yasasının yürürlüğe girmesinin ardından, 11 ay sonra şartlı tahliyeden yararlanarak, tutuklu bulunduğu cezaevinden yargılandığı mahkemelere itiraz etti. Yargılamanın yeniden yapılarak imza sirkülerinin kontrol edilmesi talebi ret edilen İsa Uygur, "Kardeşim benim kimliğimle 2 bankadan kaç çek defteri aldığını bilmiyorum. İlerde daha fazla mağdur edilmemem için çeklerin alındığı tarihlerde kamera görüntülerin incelenerek, benim bu bankalara çeklerin alındığı aylarda girip çıkmadığım, ayrıca çekler alınırken bankaya verilen imza sirküleri ile benim imza sirkülerim kontrol edilsin. Ben suçsuz yere 2 defa cezaevine girdim. Bundan sonrada aynı suçlardan ceza evine girip, girmeyeceğimi bilmiyorum. Sürekli endişe içindeyim. Suçum olmadığı halde mağdur olmak istemiyorum" dedi.
Kardeşinin hataları yüzünden hayatının zindan olduğunu kaydeden İsa Uygur, "Kardeşim benim kimliğimle İstanbul'dan bankadan çek almış. Bunu öğrendikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdim. Onda sonra savcı araştırma başlattı. Antalya'da arkadaşım bir iş ayarlamıştı. Oraya gidiyorduk. Yolda polisler uygulama yapıyorlardı. Benim kimliğimi aldılar sorgulama yaptılar. Arandığımı söylediler ve beni gözaltına aldılar. Sonrasında bir ay Antalya'da cezaevinde kaldım. 33 Gün cezaevinde kaldıktan sonra çıktım ve tekrar Şanlıurfa'ya geldim. Burada da 5 Şubat 2009 yılında polis ekipleri beni tekrar gözaltına aldı. Para cezamın olduğunu söylediler. Bu parayı ödeyip ödemeyeceğimi sordular. Bende kendilerine kardeşimin işlediği suçu, neden ben onun yerine ceza yatayım dedim. Bana kimlik senin adına yapılmış ve cezaevine koydular. Cezaevinde iken birçok dilekçe verdim. 11 Ay cezaevinde kaldım. Son çek yasasından çıktım. Şuan ne yapacağımı bilemiyorum. Hakkımda şuan kaç tane dava açıldığını da bilmiyorum.
Şimdiye kadar 4 ayrı davadan cezaevlerinde yattım. Şanlıurfa Barosu'ndan avukat tuttum. Tahliye oluyordum, beni tekrar kapıdan alıyorlardı. İşte son bu çek yasası çıktıktan sonra serbest kaldım. Şuan ne kadar çek olduğunu ve ne kadar cezam olduğunu da bilmiyorum. Çok mağdur durumdayım. İmza sürgümü alsınlar, imza örnekleri ile karşılaştırsınlar benim imzamla. Eğer benim imzam ise cezamı çekmeye razıyım. Eğer benimde değilse neden ben ceza yatayım. Avukatlar tutuyorum, onlarda bana 'Git Türkiye'de ne kadar açılmış davan varsa onların evrak ve dosyaların fotokopisini çekip getir' diyor. Adıma çıkarılmış sahte kimlik ve çek suçlusuna. Ne kadar çek var, hangi mahkemede var, bunların hepsini nasıl toplayabilirim. Nerden bilebilirim hangi mahkemede davam var. Bana herhangi bir tebliğde gelmiyor. Cezaevine girdikten sonra çekler arka arkaya gelmeye başladı. Şuan araştırma içerisindeyim. Eğer burada çare bulamazsam, mecburen İstanbul'a gidip hangi bankalarda benim adıma çek alınmış ise oradan evrakları toplayacağım. Cezaevinden çıktıktan sonra araştırdığım kadarıyla sonradan öğrendim ki ölen kardeşimin ortağı Engin isimli bir kişi bu çekleri kullanıyormuş. Çekleri kardeşim öldükten sonra kullanmış. Devletimizden bu adamı araştırmasını istiyorum. O adamın yakalanmasını istiyorum" diye konuştu.