SAMSUN (İHA) - Tecavüze uğrayan kadın, sanıkların alacakları cezadan dolayı kendilerine ve ailelerine acıdığını söyledi.
Olay, İlkadım ilçesi Selahiye Mahallesi 100. Yıl Bulvarı üzerinde yaklaşık 3 ay önce gece saat 00.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dolmuş bekleyen S.S.'yi (42) kaçırıp tecavüz edip, cep telefonunu, parasını ve yüzüklerini gasp ettikleri iddiasıyla tutuklanan Utku Ş. (20), Fahrican G. (19), Tuncay T. (19) ve Ömer O.O.'nun (22) yargılanmasına başlandı.
Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar kendilerini savundular. Sanıklardan Fahrican G., "Zorla bir şey olmuş değildir. Dördümüz aracın içindeyken mağdur el ederek aracı durdurdu. Kendisi Utku Ş.'ye araçta asıldı. Kadıköy Parkı'na gittik.Utku Ş. ile kadın araçta kaldı. Biz 25 dakika sonra geri döndük. Bayan beni de araca çağırdı. Ben de kendisiyle ilişkiye girdim. Her şey kendi rızasıyla olmuştur. Alkollü idi. Kendisini daha sonra istediği yere bıraktık. Cep telefonunu ve çantasını araçta unutmuş. Zorla bir şey olmadı. Gasp yapmadık" dedi.
Utku Ş. ise, "Fahrican G.'nin ifadesi doğrudur. Her şey bayanın istediği doğrultusunda oldu" diye konuştu. Tuncay T. ve Ömer O.O. da kadınla ilişkiye girmediklerini ve arkadaşlarının verdiği ifadenin doğru olduğunu tekrarladılar.
Tecavüze uğradığını iddia eden S.G. zanlılardan şikayetçi olduğunu söyledi. Başından geçen olayı anlatan S.G., "Olay akşamı çok alkollüydüm. Arabaya bindiğimde bir kişi olduğunu hatırlıyorum. Ben arka tarafa bindim. Arabayı Fahrican kullanıyordu. Bu olaydan sonra aileler sık sık benimle irtibata geçtiler. Çocuklarının durumunu anlatıp affetmemi, şikayetten vazgeçmemi istediler. Hatta yakınlarıma ulaşıp tehditvari de konuşmuşlar. Ancak ben size şimdi işin doğrusunu anlatacağım. Aşırı alkolü olduğumdan dediğim gibi, arabaya bindiğimde içinde kaç kişi olduğunu hatırlamıyorum. Ancak arka tarafa oturdum. Oranın boş olduğunu gayet iyi hatırlıyorum. Bu sebeple aracı bir kişinin kullandığını başka kişinin olmadığını söyleyebilirim. Dükkanı kapatmaya gittiğimden telefonum sürekli çalıyordu. Kilise civarına geldiğimde 3 kişinin araca bindiğini daha önce söyledimse de orada bir kopukluk yaşıyorum. Net olarak hatırlamıyorum. Aşırı alkollüydüm. Bir müddet sonra aracın içinde bana tecavüz edildiğinde kendime geldim.
Kadıköy Parkı'nın olduğu yerde değildik. Etrafımızda hiçbir ev veya başka bir şey yoktu. Karanlıktı. Beni aracın arka koltuğuna yatırmışlardı. Orada iki kişi zorla ırzıma geçti. Direndiysem de yoruldum. Alkollü olduğum için direncim kırıldı. İlk ırzıma geçen Utku Ş.'dir. Birkaç kişi kollarımı tuttu. Sonra bir kişi daha 'Ona var, bana yok mu?' diyerek zorla ırzıma geçti. Sarhoşluğun etkisiyle çok yorulmuştum. 'Ne yapacaksanız yapın' diyordum. O sebeple ikinci ırza gezme sırasında elimi kolumu tutan yoktu.
Diğer kişiler dışarıda dolanıyordu. Daha sonra sırayla araca bindiler. Hareket ettik. Etrafa bakacak halim yoktu. Bir süre sonra bir yerde durduk. Önden birisi üzerimi giymemi söyledi. Ömer O. O., giyinmeme yardım etti. Üzerimi giydikten sonra içlerinde biri 'Kızı dışarı çıkartın, hava alsın' dedi. Beni araçtan indirdiler. İçlerinden birine 'Sen iyi birine benziyorsun, bunlarla nasıl bir araya geldin' dediğimde bana, 'Arkadaşlarımı satamam' diye cevap verdi. O kişi beni araçtan indikten sonra yaklaşık
25 metre yürüttü ve koşarak aracı binip hareket edip kaçtılar. Ben araçtan indiğimde telefonum ve çantam araçta kaldı. Zorla almış değillerdir. Ancak, araçtan indiğimde Utlu Ş. parmağımdaki yüzüğümü zorla çıkartıp aldı. Soyadımızdan dolayı geniş bir ailemiz var. Bundan çekindiğim için polise hemen gitmeyi düşünmedim. Sağlık sektöründe çalıştığımdan tüm hastanelerde tanıdık olur diye rapor için hastaneye gitmedim. Bekarım, hasta olan kardeşime bakmak için bugüne kadar evlenmedim. Olay günü babam öldüğü için efkarımdan içtim. Fuhuşla iştigal etmem. Benim çevrem bellidir. Çeşitli parti ve derneklerde görev aldım. Sosyal bir insanım. Sanıyorum gençler beni yanlış değerlendirdiler. Ancak, onları yetiştiren ailelerine ve kendilerine acıyorum. Belki bir ağır ceza yiyecekler ama doğruları söylemeye mecburum. Aslında iki kişi benim ırzıma geçmiştir. Bu olayda iki iyi, iki kötü kişi var diye düşünüyorum. Irzıma geçmeyenlerle ilgili şikayetimi geri alıyorum. Takdiri mahkemeye bırakıyorum" şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti mağdurun olay sonrası ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma ertelendi.
Jandarmalar tarafından duruşma salonundan çıkarılmak istenilen tutuklu sanıklardan Fahrican G., mağdur S.G.'nin yanından geçerken, "Buradan çıkacağım. Cezaevinden kaçacağım. Sana göstereceğim. Kafana sıkacağım. Seni öldüreceğim" diyerek tehditler savurdu. Jandarma ekipleri tarafından durdurulan Fahrican G., duruşma salonundan çıkartıldı.