HABER

Kentbank davası sürüyor

İSTANBUL (İHA) - Kentbank'ın zarara uğratılmasına ilişkin, aralarında bankanın eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in de bulunduğu 35 sanıklı davada bir ilke imza atıldı ve Amerika'da kanser tedavisi gören Kentbank'ın eski sahibi Mustafa Süzer'in ifadesi, konferans sistemiyle alındı. Daha önce bir boşanma davasında tanık ifadesinin alınması sırasında uygulanan konferans sistemiyle ilk kez bir sanık savunma yaptı.

İstanbul 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesinde mahkeme salonuna video konferans cihazları yerleştirildi. Mahkeme Başkanı Mustafa Akın, basın mensuplarının fotoğraf çekmelerine izin verdiklerini söyledi. Bunun üzerine Sanık avukatları, fotoğraflarının çekilmesini istemediklerini belirterek müvekkillerini dışarı çıkardı. Türkiye'de ilk kez bir sanık ifadesinin alındığı sistem basın mensupları tarafından görüntülendi. Ancak sanık Mustafa Süzer'in Amerika'dan yollanan görüntüsü, avukatının izni olmadığı için çekilemedi. Daha sonra sanıkların tekrar yerlerini almasıyla duruşmaya başlandı. Sanık Mustafa Süzer'in, Amerika Houston'da tedavi gördüğü Texas Üniversitesi MDAnderson kanser merkezinden görüntülü ve sesli olarak yapılan bağlantı sayesinde öncelikle kimlik tespiti yapıldı. Avukatları Turgut Tavşanoğlu ile Nejat Doğan da Süzer'in yanında hazır bulundu. Mustafa Süzer, 30 sayfalık sözlü ve 67 sayfalık yazılı iki dilekçe hazırladığını belirterek bu dilekçeleri mahkemeye sunması için Tavşanoğlu'na verdi. Süzer daha sonra savunmasını okumaya başladı. Türkiye'de yargılanmak ve 6 yıldır kendisi ile ailesine yapılan haksızlıkları anlatmak istediğini belirten Süzer, ancak hastalığının buna izin vermediğini söyledi. Süzer, "Biliyorum ve inanıyorum ki, huzurunuzdaki bu dava, belli kişilerin ve kurumların özel saik ve çabaları sonucunda açtırılmıştır" dedi. Ailesine ilişkin, dedesi ve babaannesinden başlayan bir tarihi gelişim öyküsü okuyan Süzer, ailesinin şehir hayatına geçişi, ticarete atılışı, Gaziantep'ten İstanbul'a göçünü ve Bankacılık sektörüne girişini özetleyerek anlattı. 2000 yılında Süzer grubunda çoğu üniversite çalışanı 7 bin 600 kişinin çalıştığını belirten Süzer, bu kişilerden 5600 kişinin bugün işsiz olduğunu ve buna çok üzüldüğünü söyledi. 1994, 1997 ve 1999 yıllarında yaşanan krizlerle bütün bankalar gibi Kentbank'ın da zarar gördüğünü belirten Süzer, "2000 yılında tam durum düzelmeye başladı derken bir gece Merkez Bakası, kamunun iki bankası olan Ziraat ve Halk bankalarının Türk Lirası taleplerini karşılamadı. Bunun sonucu olarak kamu bankaları da piyasadaki diğer özel bankalara olan taahhütlerini kapatamadı ve Dünyada ilk kez bir ülke kendi parasıyla kendisini finansal krize soktu. Fon'a alınan banka sayısı ise 15'e çıktı. Kentbank ise güçlü likiditesi sayesinde bu ekonomik krizi de başarıyla atlattı" diye konuştu.

Her şeye rağmen haklarında haksız bir uygulama yapıldığını belirten Süzer konuşmasında, "Aynı hastanede kaldığım Erdal İnönü'ye geçmiş olsuna gidemiyorum. Eşini görünce yüzümü çeviriyorum. Çünkü zamanında bir yakınlarına verdiğimiz kredi için İnönü ailesi kefil olmuş ve kendilerine bu yüzden haciz gitmişti" ifadelerine yer verdi.

ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya'nın, ekonomilerini kurtarmak için faizleri yıllık yüzde sıfırlara kadar çektiklerine değinen Süzer, "Japonya, bankacılık sektörünü kurtarmak için karşılıksız 320 milyar dolar aktarırken, Malezya'da devlet batık kredileri üstlenirken, bizde ise dönemin hükümeti, finans sektörünü desteklemek yerine bu sorunu siyasi çekişmelerde politik malzeme olarak kullanmış ve böylece finans sektörünün çöküşüne sebep olmuştur. Tam da sektörün korunmaya ihtiyacı olduğu dönemde yine sapla saman karıştırıldı. Yine olumsuz kişilikler, tüm sektörü aynı kaba koyup kaynattı" diye konuştu.

Süzer ifade verdiği sırada, doktorunun sağlık kontrolü yaptığı gözlendi. İfadesinin ardından avukatları, tedavisinin devam etmesi nedeniyle Süzer'in duruşmalara gelme zorunluluğunun kaldırılmasını talep etti. Talep mahkeme heyetince kabul edildi. Mustafa Süzer'in verdiği dilekçelerin mahkemeye ulaşmasının beklenmesine, bu celse elde edilen teknik DVD kaydının çözümü için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne başvurulmasına karar verildi.

En Çok Aranan Haberler