TRABZON (İHA) - Trabzon'da yaklaşık 2 yıl önce bir otel odasında birlikte olduğu kız arkadaşı İ.T. tarafından uyurken bıçakla penisi kesilen S.G., mahkemece penisindeki işlev kaybının tespiti için sağlık kuruluşuna gönderilmesi istenirken, yapılan aramada mağdur S.G.'ye bir türlü ulaşılamadı. Konuyla ilgili İ.T. (40) hakkında, ''Bıçakla kasten adam yaralamak'' suçunda dava açılırken, tutuksuz olarak yargılanan İ.T.'nin, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanması sürüyor.
Mahkeme heyeti davayla ilgili verdiği ara kararda, S.G.'nin penisinde herhangi bir işlev kaybı olup olmadığının belirlenmesi için, kendisini en yakın sağlık kuruluşunun Üroloji Servisi'nde muayene edilerek rapor düzenlenerek mahkemeye ulaştırılmasını kararlaştırdı. Rize'de oturduğu belirlenen S.G.'nin hastaneye sevki için 10 Şubat 2010 tarihinde Rize Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılırken, söz konusu adresteki eve giden polis, S.G.'nin babası B.G ile karşılaştı. Baba B.G., oğlu S.G.'nin yaklaşık 6 ay önce evden ayrıldığını kendisiyle görüşmediğini, telefon numarasını da bilmediğini belirtmesinin ardından polis, konuyla ilgili bir tutanak hazırlayarak durumu mahkemeye bildirdi.
Öte yandan 3 Ağustos 2008 günü İ.T., birlikte olduğu S.G'nin penisini uyurken bıçakla keserek otelin çatısına atmıştı. Yaralı S.G., Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırılırken kesilen organ, polisler tarafından bulunarak hastaneye getirilmişti. S.G. daha sonra buradaki ilk müdahalenin ardından İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilirken penisi, ameliyatla yerine dikilmişti.
Yaralamaya ilişkin KTÜ Farabi Hastanesi genel adli muayene raporu ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı'nın ekspertiz raporunun incelenmesi neticesi Trabzon Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca hazırlanan raporda, S.G.'nin penisinin kesilmesinin şahsın yaşamını tehlikeye soktuğu ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği ifade edildi. Raporda, S.G.'nin, olayın ardından 18 ay geçmesi sonrası, penisinde bir işlev kaybı olup olmadığının tespiti için bir sağlık kuruluşuna gönderilmesi gerektiği de vurgulanmıştı.