İSTANBUL (İHA) - Makarios'un ardından ilk kez bir Rum siyasi lider Türkiye'yi ziyaret ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle Türkiye'ye gelen Kıbrıslı Rumlar'ın ana muhalefet partisi Demokratik Seferberlik Partisi'nin (DİSİ) lideri Nikos Anastasiadis, "Eğer Türkiye'den olumlu tepki gelirse, Kuzey Kıbrıs'ta nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir girişim olabilir. Bu sefer eskiden yaptığımız hataların hiçbirini yapmadan, çok daha kalıcı, yaşayabilir bir çözüme ulaşabiliriz" dedi.
İstanbul ve Ankara'daki temasları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, iş çevreleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmesi beklenen Nikos Anastasiadis, Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Ziyaret fikrinin nasıl oluştuğunu anlatan Anastasiadis, "Talep bizden geldi. Bizim de üyesi olduğumuz Avrupa Halk Partisi'nin siyasi büro toplantıları sırasında Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, karşılıklı heyet yollama zamanının geldiğini söyledik. Onlar da cömert bir jestle bizi Türkiye'ye davet etmeyi kabul etti. Tereddüt etmediler, bizim kadar cesur davrandılar. Gerçekten de tarihi bir ziyaret olacak bu, çünkü bağımsızlığımızdan bu yana, 1960'lardan beri ilk kez böyle bir ziyaret yapıyor. Tabii Cumhurbaşkanı Makarios, 1962'de Ankara'ya gitmişti. Ama ilk kez Türkiye hükümeti, Kıbrıslı Rum bir partiyi davet ediyor. Benim için tarihi, Kıbrıs için hayati bir an" dedi.
Anastasiadis, Ankara ziyaretinin amacını şöyle anlatıyor:
"Eğer Türkiye'den olumlu tepki gelirse, Kuzey Kıbrıs'ta nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir girişim olabilir. Bu sefer eskiden yaptığımız hataların hiçbirini yapmadan, ki hatalar derken hepimizin hatalarını kastediyorum, çok daha kalıcı, yaşayabilir bir çözüme ulaşabiliriz. Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamasına çok kısa bir süre kaldı. Bu fırsattan yararlanarak, uzun süredir kanayan bu yarayı çözmenin yollarını aramamız gerektiğine inanıyorum. Kıbrıslı Rumlar çözümü ve birliği hala istiyor. Onlar belirsizliklerle dolu bir planı reddettiler; çözümü değil. Başbakan Erdoğan'ın geçenlerde mecliste yaptığı bir konuşmada "görüşmeye hep hazır olacağı" mesajını vermesi, bizi umutlandırıyor."
DİSİ'nin Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğuyla ve Avrupa Birliği'nin yardımıyla yapılacak yeni pazarlıkları desteklediğini kaydeden Anastasiadis, "Bu desteği kendi kaygılarımızı Ankara'ya, Ankara'nın yanıtını da dönüp Cumhurbaşkanı Papadopulos'a ileterek vereceğiz. Tabii Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk partilerle de birlikte çalışacağız" dedi.
"Referandumda Annan Planı'na 'hayır' diyen, geçen hafta yaptığı bir açıklamada da DİSİ liderinin Türkiye'de ancak kendi partisinin görüşlerini yansıtabileceğini söyleyen Papadopulos, pazarlıkları yeniden başlatmaya razı olacak mı acaba?" şeklindeki bir soruya karşılık Nikos Anastasiadis, "Eğer ilgili tüm taraflar, özellikle de bizim tarafımız, kaygılarını, planda istediği değişiklikleri ortaya koymaya hazır olduğu işaretini verirse, o zaman Avrupalı ortaklarımızı da, genel sekreteri de, diğerlerini de harekete geçmeye teşvik etmiş oluruz. Tabii değişiklik derken, planın iki-kesimli, iki-toplumlu federasyona dayanan özünü koruyan değişikliklerden söz ediyorum. Kıbrıslı Türkler'in haklarını da ihlal etmeyen bir federasyon olmalı. Eğer Türkiye'den olumlu tepki gelirse, Kuzey Kıbrıs'ta nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir girişim olabilir. Bu sefer eskiden yaptığımız hataların hiçbirini yapmadan, ki hatalar derken hepimizin hatalarını kastediyorum, çok daha kalıcı, yaşayabilir bir çözüme ulaşabiliriz. Önemli olan, herkes pazarlığa hazır mı, bunu öğrenmek. Türkiye'den bu tür bir mesajla dönmeyi umuyorum. Türkiye'ye ne önereceğimi, ne tür kaygılar ileteceğimi ise sormayın. Bırakın da bu, şimdilik liderler arasında kalsın" şeklinde konuştu.
Bu arada, Anastasiadis'in lideri olduğu Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ), iktidarda değil, muhalefette. Mecliste AKEL'in 20, DİSİ'nin 19 milletvekili bulunuyor. AKEL, iki küçük partiyle, DİKO ve EDEK'le kurduğu üçlü koalisyon sayesinde meclisin yarıya yakınını kontrol ediyor. Bu partiler arasında, geçen nisandaki referandumda Annan Planı'na 'evet' denmesini savunan tek parti, DİSİ'ydi.