ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Parti Genel Merkezi'nde bugün düzenlenen İl Başkanları toplantısına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, dün Kıbrıs'ta yapılan referandumu değerlendirdi. Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda çok çalışma yaptığını ve bu yola iyi niyetle girdiğini belirterek, Türkiye'nin gösterdiği samimiyet neticesinde sonucun olumlu bir şekilde elde edildiğini söyledi.
Erdoğan, referandum sonuçlarına saygı gösterdiklerini belirterek, bundan daha farklı bir sonucun oluşması yönünde bir netice beklendiğini ifade etti. Erdoğan, "Bunu gizlemenin bir anlamı yok. Adada yaşayan her iki halk da adanın kalıcı ve adil bir barışa zemin hazırlasın, Annan Planı'na evet desin isterdik. Ama bu noktada Kıbrıs Türk halkının iyi niyetli ve barıştan yana tavrının bütün dünya tarafından hakkaniyet çerçevesinde değerlendirileceğinden artık hiç kuşku duymuyorum" dedi.
"Annan Planı ile ilgili müzakerelerin başından sonuna kadar Türk tarafının Kıbrıs'ta çözüm isteyen yapıcı ve aktif taraf olduğunun su götürmez bir gerçek olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu tavrımızın meselenin yıllara dayanan alışılmış dengelerini değiştirdiği ve yıllar yılı çözümden kaçan taraf olmakla suçlanan Türk tarafının imajını tamamen değiştirdiğini dünya kamuoyunun ortak fikridir. Şimdi yapılması gereken gerek Türkiye'nin gerekse KKTC'nin barış yolunda attığı bu büyük adamı uluslararası camianın aynı sıcak yaklaşımla karşılık vermesidir. Rum tarafının Annan tarafına hayır demesinin Türk tarafının baştan beri ortaya koyduğu yapıcı gayreti görünmez hale getirmesi mümkün değildir. Artık Kıbrıs'ta taşlar yerinden oynamıştır. Bugünden sonra Kıbrıs hakkında söz söyleyecek herkesin bu yeni tabloyu hesaba katarak konuşması gerekecek. Lehimize şekillenen bu yeni tabloda inanıyorum ki diplomasimiz açısından son derece önemli ve ileri bir adım olarak görüyorum. AB ile müzakerelerin doğrudan şart olmayan bu önemli konuda Türk tarafı olarak attığımız pozitif adımların Türkiye hanesine yeni artı puanlar yazdırmasını bekliyoruz. Avrupa Birliği'nin sahip olduğu öz değerler açısından Türkiye'nin son dönemde ortaya koyduğu yaklaşımın daha önceki dönemlerle farkını netleştirmek bir şart ve yükümlülük haline gelmiştir. Bu beklentilerimizin AB zemininde hak ettiği karşılığı bulacağına inancımız tamdır" diye konuştu. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada Başbakan Yardımcımız ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve tüm Dışişleri Bakanlığı yetkililerimizin, aynı şekilde KKTC Başbakanımız ve başbakan yardımcımız ve oradaki dışişleri yetkililerinin burada katkıları oldu. Tabi ki Newyork sürecisinin başlamasına Dektaş'ın da katkıları oldu. Ama bir gerçeği daha söylemeden edemeyeceğim. Lütfen bu yanlış anlaşılmasın hiçbir zaman kişisel bazlı sıkıntıların kaynağı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olmamıştır. Ama bunu böyle göstermek isteyenler oldu. Biz hiçbir zaman herhangi bir karalama kampanyası içerisine girmedik. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve şuanda temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir devlettir ve böyle bir şeye de giremezdik buna da gerek yoktu. Zaman zaman görüyorum ki bazı böyle haddi tecavüz eden ifadeler kullanılıyor. bunlar çok çirkin, yakışıksız. Zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin 58. ve 59. hükümetlerinin bu konuda ne kadar isabetli ve olumlu adımlar attığını gösterecektir"
"GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ, TARİHİ BİR FIRSATI KAÇIRDI" Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandum sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede Güney Kıbrıs Rum yönetiminin tarihi bir fırsatı kaçırdığını belirtirken, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik uluslararası camianın uyguladığı tecrit ve dışlama politikalarının son bulmasını umduğunu bildirdi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son 50 yılda Türkiye'de diplomaside yaşanan en başarılı olayın Kıbrıs'ta gelinen bu son nokta olduğunu belirtti. Erdoğan, gelinen son noktanın netice olmadığını belirterek, bu sürecin devam edeceğini ve Türkiye'nin nasıl KKTC'nin yanında olduysa bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
"Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda bizim gösterdiğimiz yaklaşımı benimsemeyen böyle demokratik bir süreçte centilmenlik dışı davranışlar sergileyen bazı çevrelerin referandum sonucundan da gerekli dersi almış olmalarını ümit ediyorum" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hiç kimsenin toplumsal iradeye ipotek koymak, ülkesini 'ya sev ya terk et' mantığı ile ülkesinde yaşayan insanları değerlendirmek hiçbir zaman insani bir yaklaşım değildir. Siz kimseyi vatanından sevmek veya terk etmek ikilemi ile karşı karşıya bırakmazsınız. Demokrasiye tahammül edemeyen halk iradesini içine sindiremeyenler maksatlarını hamasi söylemlerin arkasına gizlemek kurnazlığını da lütfen bıraksınlar. Kıbrıs Türk halkının sandığa yansıttığı irade, özellikle yıllar yılı çözümsüzlüğü çözüm bilen zihniyetler tarafından iyi değerlendirilmelidir. Hiçbir millet ülkesini de devletini de ucuza kaptırmanın alçaklığını yaşamaz. Bunu da böyle bilin. Kimse bu noktada kendini milletin üstünde var saymasın, milletin üstünde saymasın. Bir taraftan egemenlik kayıtız şartsız milletindir diyeceksiniz, ondan sonra da 'hayır bu böyle değil böyledir' diyeceksiniz. Biz o iradeyi dikkate alır ve milletin iradesini demokrasinin tartışılmasının mümkün olmayan temel değeri olarak görüyoruz. Türkiye'yi KKTC'yi bu anlayışımız uluslararası camia nezdinde pozitif taraf haline getirmiştir"