CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye'nin sorunları çok, sorunları bizzat her bir vatandaş tek tek yaşıyor. Ama sorunları yerinde tespit etmek, o sorunları aşmak için çözümler üretmek hepimizin görevidir. Kayseri'ye, yarın seçim varmış gibi giden 38 milletvekilimiz vatandaşların dertlerini dinledi ve onlara şunu söyledik: Her birimiz bu sıkıntıları yaşıyoruz ayrıca bizler çözüm üretmek istiyorum ve bunun için mücadele edeceğiz, halktan destek istiyoruz. Vatandaşların şikâyetleri var. Emekli bir vatandaşımız 'Ülkenin hali harap, geçinemediğimiz için gündelik inşaat işlerine gidiyoruz, 600 millet vekilimiz var 1800 liraya bir tanesi geçinsin ben her ay maaşımı ona vereceğim' diyor. Doğru söylüyor. Bir de sarayda oturanlar var. Onlara da teklif ettim emeklinin halini öğrenmek istiyorsanız bir ay 1800 lira alın geçinebiliyor musunuz geçinemiyor musunuz bir bakın bakalım.
"İNSANLARIN GEÇİNEMEDİĞİNİ BİLİYORUM"
Pahalılığın can yaktığını biliyorum, insanların geçinemediğini biliyorum. Gaziler geçinemiyor, şehit yakınları onlara bağlanan aylıklarla geçinemiyor. Bugün aldığını esnaf yarın yerine koyamıyor, saat başı etiketler değişiyor. Bütün bunlara rağmen merak etmeyin diyoruz, biraz sıkıntı çekeceksiniz ama geliyor gelmekte olan. İlk yağacağımız işlerden biri devleti derleyip toparlamaktır. Devleti yönetmek zor değildir. Devleti liyakatle adaletle yönetirseniz bütün sorunları aşarsınız. İşi ehline vereceksiniz ve görev bekleyeceksiniz ondan. Bizim MB var. Düne kadar sorun yok MB'de.
'Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını doğrudan kendisi belirler.' diyor. Ama bu yetki bir kararname ile MB'den alındı. 36/2021 tarihli Resmî Gazete'de fiyat istikrarı komitesi kuruldu. TBMM'nin bankaya verdiği yetkiyi sarayda oturan zat elinden aldı bir başkasına verdi. Bu komite hiç çalıştı mı? Bu komite bu fiyatlara bir şey dedi mi? İlgili kişiler bir araya gelip bu kadar zam nereden geliyor diye düşündü mü? Hiç düşünmedi ve memleket bu hale geldi: Ateş pahası neyi tutsanız eliniz yanıyor. Merkez Bankası'na müdahale ettiniz de ne oldu?128 milyar dolar MB kanununa aykırı olarak kayınpeder damat arasında yok edildi. Nereye gitti 128 milyar dolar? Cevabını hâlâ almış değiliz. MB'nın kasasında kendisine ait olan ne bir dolar ne de bir senti var! Tam 35 milyar dolar eksi bakiyesi var. Beyler ne yapıyor? Ha bire bize çatıyorlar, eleştirilerimize tahammül edemiyorlar. Yahu bizim eleştirilerimizden ders al. Her eleştirinin arkasına mutlaka öneriyi de getiriyorum.
Öyle bir duruma geldi ki Türkiye damat ayrılırken at izi it izine karıştı demek zorunda kaldı. Türkiye'nin hedefleri şu: Türk lirası erisin, dolar yükselsin, memleket fakirleşsin, bizim servetlerimiz pula insin, dışarıdan dolar gelsin, dolardan cari fazla oluşturalım, cari fazlayla biz bu durumu düzeltiriz! Ya kıl alacak şey değil. Dünyada böyle bir şey yok! Paranın itibarını koruyacaksın, sağlıklı bir denge oluşturacaksın. Bunun için sadece para değil maliye politikası da var onunla da uğraşacaksın. Bunların hiçbiri yapılmadı. Fakirliği böyle temel bir argüman olarak beslerseniz iç piyasanın durumu ne olur? Kayseri'de konuşan esnafın hali olur!
"İLK ALKIŞLAYAN SAYIN DEVLET BAHÇELİ'DİR"
Erdoğan'ın ekonomi kitabından bir sayfa okuyorum: Zafer Havalimanı bu yılın ilk 8 ayında dolar bazında garanti vermişler, 878 bin 488 kişi buradan uçacak. Sözleşmesi var altına da atmış imzayı. Ama giden yolcu 5 bin 725 kişi. Peki devletin hazinesinden beşli çeteye giden para 4 milyon 650 bin avro. Erdoğan'ın kitabında bu yazıyor! Haksızlığı, sömürüyü görüyorsunuz! Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan da Sayın Devlet Bahçeli'dir.
"THK başkanı istifa dilekçesi vermiş, kabul olmuyor. mahkemeye başvurdu hayır sen orada duracaksın! Şu düzene bakın. Sosyal çöküntü getirdi. Ahlaki değerlerimizde çöküş var. Bu iktidar bu ülkeye en büyük ahlaki çöküşü getirdi. Uyuşturucu bataklığı içinde. Baronlar el üstünde tutuluyor, serbest bırakılıyor. Polisin bırakıldığı baronlar mahkemeler tarafından serbest bırakılıyor. Baron siyaseti satın almışsa o baron hapiste kalmaz. Gidiyorsunuz İçişleri Bakanı konuşuyor; virane yerlerde varoşlar uyuşturucu kullanıyor yıkın orayı. Gücün yetiyorsa o baronlara ses çıkar. Ahlaki değerlerimizle birlikte kültürel çöküş de başladı. Çözeceğiz rüşvet alanların burnundan getireceğiz , bu ülkedeki bütün baronları bu topraklardan sileceğiz.