Kırklareli Valisi Osman Bilgin, makamında yaptığı açıklamada, 31 Mart'ta Kovid-19'a yakalandığını söyledi.
Gördüğü tedavinin ardından 17 Nisan'da hastalığı yenmeyi başardığını anlatan Bilgin, bu süreçte kendisini arayan, soran, dua eden herkese teşekkür etti.
'HİÇ BELİRTİ YOKTU'
İl Sağlık Müdürünün Kovid-19 testi pozitif çıkınca, filyasyon kuralı gereği kendisine de yapılan testin ilk önce negatif çıktığını belirten Osman Bilgin, "Daha sonra özel kalem müdürüm pozitif çıkınca tekrar test yapıldı ama bende hiç belirti yoktu, çok da rahattım. Akciğer tomografim de çekildi, ilk başlarda hiçbir sorunum yoktu. İlk 4-5 günü de sıkıntısız atlattım zaten. 31 Mart'ta ise test pozitif çıktı." dedi.
Bilgin, 14 gün kuralının virüse yakalanmayla ilgili bir süre olduğunu, tedavi sürecinin ise biraz uzun sürdüğünü dile getirdi.
Bu sürede vücuttan sürekli mikrop atıldığını anlatan Vali Bilgin, şöyle devam etti:
"Benim de 5 gün hiç sıkıntım yoktu ama sonrasında virüsün etkisiyle hakikaten problemli, sıkıntılı günlerim oldu. Yüce Allah'a sonsuz şükürler olsun. Elhamdülillah iyiyim. Allah'ım bizden inşallah razı olur. Bu virüs genç, yaşlı, orta yaşlı kavramlarını ayırmıyor. Televizyonlarda izliyoruz, kimin ne olacağı belli değil. Gençler kendilerine güvenerek, yaşlılar 'biz zaten yaşlıyız' diyerek lütfen hareket etmesinler. Toplumun sesi olsunlar. Kendilerini düşünmüyorlarsa vicdanen başkalarına, kardeşlerine, babalarına, annelerine verecekleri zararı düşünsünler."
'HAYAT GÖZLERİNİZİN ÖNÜNDEN FİLM ŞERİDİ GİBİ GELİP GEÇİYOR'
Hastalığın insanı çok yorduğunu, insanı ailesinden ve her şeyden kopardığını belirten Bilgin, "O nedenle tedbirlerimizi yüzde 99 oranında almamız anlam ifade etmiyor. Biz de makamımızda yüzde 99 tedbir aldık, ancak koronavirüs özel kalem müdürüme bulaşarak imza sırasında bize de bulaştı. Tedbirler yüzde 99 yetmiyor, lütfen yüzde 100 tedbir alalım." ifadesini kullandı.
Zorlu hastalığın üstesinden gelmeyi başardığını, bugün görevine döndüğünü, hastalık süresince de görevini evinden sürdürdüğünü belirten Osman Bilgin, "Hastalık sürecinde her şeyi düşünüyorsunuz. Hayat gözlerinizin önünden film şeridi gibi gelip geçiyor ama ben şunu düşündüm; İnanın yüce Allah'a hamdettim, şükrettim. 'Allah'ım beni tekrar sağlığıma kavuştur. İnsanlara, topluma, vatandaşlara tekrar iyi hizmetlerde bulunayım' dedim." diye konuştu.
Bu dünyanın gelip geçici olduğunu, bunu yaşayarak hissettiğini dile getiren Bilgin, şunları kaydetti:
"Daha önce de belki biliyorduk ama bilmek yetmiyor, bazen bunu iliklerinize kadar hissetmeniz gerekiyor. İşte bunu hissettim ben. Daha çok vatandaşlarıma, halka, yüce Allah'a borcumuz olduğunu ve yüce Allah'ın adaletine uygun bir şekilde insanlara faydalı olmam gerektiğini, dolayısıyla yüce Allah'ın rızasını kazanarak bu dünyadan göçmenin en büyük fayda olduğunu, onun haricinde hiçbir şeyin fayda olmadığını, beni telefonla arayan, mesaj gönderen bütün vatandaşlarımızdan aldığım hissiyat buydu. Ben öncelikle yüce Allah'a şükürler olsun diliyorum."
Uzmanların ve doktorların maske takın uyarılarına uyulması gerektiğini belirten Vali Bilgin, aynı zamanda sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.
EŞİ VE KIZI DA KORONAVİRÜSÜ YENDİ
Bilgin, 8 yaşındaki kızı ile eşinin de bu hastalığı yendiğini ifade etti.
Hastalık sürecinin hem kendisi hem de ailesi açısından sıkıntılı geçtiğine vurgu yapan Osman Bilgin, şu ifadeleri kullandı:
"Ben devletin imkanlarından yararlanan bir kişiyim. Devletime sonsuz minnet duyuyorum. Bu hastalıkla gördüm ki daha önce çalıştığımızın en az 10 katı daha fazla çalışmamız gerekiyor. Sokakta gezerken dikkat edelim. Lütfen işi olmayan sokağa çıkmasın. Bakın biz bunu biliyoruz ama anlamıyoruz. Yalnız hastalığı yaşayan kişi olarak ben artık bunu anlıyorum. Çok zor bir süreç. Bakın en hafifinden orta düzeyine, en ağırına kadar inanın çok zor. Bunun hafifi, ortası yok. Çok zor bir süreç. Allah bütün hastaların yardımcısı olsun. Yüce Allah 'şafi' sıfatıyla bütün hastalarımıza şifa versin inşallah. Allah aziz milletimizin bütün fertlerine ayrı ayrı yardımcı olsun inşallah."
Vali Bilgin, vatandaşlara, idarecilerini dinleme tavsiyesinde bulunarak, "Yoksa bu süreç çok daha uzar ve hepimizin çok daha ciddi kayıpları olur. Hepsinden önemlisi bir kişiye virüs bulaştırmak kadar vicdan azabı çektiğiniz hiçbir şey yok. Bakın ben virüse yakalandım, evde çocuklarım da yakalandı. Onun vicdan azabı bende ayrıca çok ciddi psikolojik sıkıntılar yaşattı. Bu çok ciddi problem." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA