HABER

Kişi başına gelir 5 bin 317 dolara yükselecek

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, doğrudan yabancı yatırımların 12.129 milyon dolar tutarla cari açığın yüzde 54.1'ini finanse eder duruma geldiğini belirterek, "Doğrudan yabancı yatırımlar ve uzun vadeli sermaye girişinin, sermaye hareketleri içindeki payı yüzde 88.2'ye ulaşmıştır. Özel kesimin uzun vadeli kredi kullanımı 13.073 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. Bunlar cari açığın 'Sağlıklı-Kalıcı' finansmanına işaret etmektedirler" diye konuştu.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) tarafından Park Otel'de düzenlenen 'Stratejik Öngörü: 2023-Cumhuriyetin 100. yılında Dünya ve Türkiye' başlıklı toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler katıldı. Toplantıda "Türkiye Ekonomisi: Bugün ve 2023" başlıklı bir konuşma yapan Bakan Şener, son 4 yıldır uygulanan program kapsamında hayata geçirilen yapısal reformlar ve izlenen tutarlı politikalar sonucunda enflasyonda, faiz oranlarında ve borç dinamiğinde önemli iyileşmeler sağlandığını belirtti. 2006 ilk yarısı dahil olmak üzere sor 18 çeyrekte Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) sürekli artış gösterdiğini ve 2006 yılının ilk yarısındaki GSMH artışının yüzde 7.5, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'daki (GSYİH) artışın ise yüzde 7 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. 2006'nın ilk yarısına ilişkin büyüme verileri ışığında 2006 yılı büyüme hızının hedeflenen yüzde 5 seviyesini aşacağı ve yüzde 6'ya yakın gerçekleşebileceğinin söylenebileceğini, bu durumda son dört yılda ortalama yüzde 7.3 oranından GSMH artış hızına ulaşılacağını belirten Şener, kişi başına gelirin 2002 yılında 2 bin 637 dolar iken 2005 yılı sonunda 5 bin 34 dolara yükseldiğini, 2006 yılında ise bu rakamın 5 bin 317 dolara yükselmesinin beklendiğini kaydetti.
Dış şoklar karşısında Türkiye ekonomisinde en önemli kırılganlığın yüksek cari işlemler açığından kaynaklandığının ileri sürüldüğünü ifade eden Bakan Şener, "Sanayi üretiminin ithalata bağımlılığı göz önüne alındığında yapısal bir sorun olarak karşımıza çıkan cari açığın üç temel nedeni vardır. Birincisi özel kesim yatırımlarındaki hızlı artış, ikincisi uluslararası enerji fiyatları ve üçüncüsü de reel kurun değerlenmesiyle artan ithalat talebi" dedi. Son dört yılda büyümenin temel kaynaklarının özel kesimin tüketim ve yatırım harcamaları olduğunu belirten Şener, Ancak bu süreçte özel kesimde tasarruf-yatırım açığı oluştuğunu ve bunun da cari açığın en önemli kaynağı haline geldiğini vurguladı. Şener şunları kaydetti:

"ULUSLARARASI ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ CARİ AÇIĞI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMİŞTİR" "Uluslararası enerji fiyatlarındaki artış cari açığı olumsuz yönde etkilemiştir. Merkez Bankası'na göre 2005 yılında yüzde 6.4 olarak gerçekleşen cari açığın GSMH'ya oranında enerji ve ham petrol fiyatlarındaki artışın katkısı 1.4 puan olmaktadır. Yine Merkez Bankası hesaplarına göre 2005 yılında 23.2 milyar dolar olarak gerçekleşen cari açıkta enerji fiyat artışından kaynaklanan ek maliyet yaklaşık olarak 8 milyar dolardır. 2006 Ocak-Ağustos döneminde cari açık bir önceki yılın aynı dönemine göre 6.361 milyon dolar artarak 22.422 milyon dolara ulaşmıştır. Söz konusu dönemde petrol ithalatının getirdiği ek yük 5.730 milyon dolara ulaşmıştır. Bu dönemde yüksek cari açığa karşın 36.430 milyon dolar sermaye girişi gerçekleşmiştir. Doğrudan yabancı yatırımlar 12. 129 milyon dolar tutar ile cari açığın yüzde 54.1'ini finanse eder duruma gelmişlerdir. Doğrudan yabancı yatırımlar ve uzun vadeli sermaye girişinin, sermaye hareketleri içindeki payı yüzde 88.2'ye ulaşmıştır. Özel kesimin uzun vadeli kredi kullanımı 13.073 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. Bunlar cari açığın 'Sağlıklı-Kalıcı' finansmanına işaret etmektedirler."

Şener, hampetrol fiyatında 10 dolarlık düşüşlerin enerji ithalat faturasını yaklaşık 4.2 milyar dolar azalma getireceği ve yıllık bazda cari işlemler açığın yaklaşık 3-3.5 milyar dolar azaltacağının tahmin edildiğine dikkat çekti. 2006 yılı sonunda Türkiye'ye yabancı sermaye girişinin 17-20 milyar dolar civarında olacağının tahmin edildiğini belirten Bakan Şener, "21 yıl sonra merkezi hükümet bütçesi 2006 yılının ilk 8 ayında fazla vermiştir. Ayrıca, söz konusu dönemde faiz dışı fazla yıl sonu bütçe tahminini 32.264 milyon YTL aşmıştır. Ayrıca, tarım dışı işsizlikte 1 puan azalma olduğunu ifade eden Şener, ekonomideki büyümenin istihdama da yansıdığını söyledi.

9. KALKINMA PLANI HEDEFLERİ 9. Kalkınma Planı döneminde, ekonomide mevcut güven ve istikrar ortamının korunmasıyla birlikte son yıllardaki büyüme performansının devam etmesinin sağlanacağını belirten Bakan Şener, "Plan döneminde GSYİH'nın yıllık ortalama yüzde 7 oranında artması ve kişi başına gelirin 2130 yılında 10 bin 100 dolar olarak gerçeklenmesi beklenmektedir. Böylece, yaklaşık 800 milyar dolara ulaşacak olan GSYİH'sı ile Türkiye, dünyanın en büyük 17. ülkesi konumuna yükselecektir" dedi. 2007-2013 döneminde üretimin sektörel kompozisyonunda, sanayi ve hizmetler sektörlerinin ön plana çıkacağı, ekonominin modernizasyonu ve yapısal reformlara paralel olarak, tar fdlığı göz önüne alındığında yapısal bir soım sektörünün üretim ve katma değer içindeki payının azalmaya devam edeceğinin tahmin edildiğini belirten Şener, plan döneminde yıllık ortalama yüzde 2.7 oranında istihdam artışı sağlanması, işsizlik oranının da dönem sonunda yüzde 7.7'ye düşmesinin beklendiğini dile getirdi. Ayrıca plan döneminde, sürdürülebilir yüksek ihracat artışı sağlanacağını belirten Şener, "İhracatın yıllık ortalama yüzde 14.2 oranında artarak 2013 yılında 210 milyar dalara, ithalatın da yıllık ortalama yüzde 11 artarak 2013'te 275 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir. Böylece cari işlemler açığının GSMH'ya oranı 2005 yılındaki yüzde 6.4 seviyesinden, 2013 yılında yüzde 3 seviyesine gerileyecektir" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler