ANKARA (İHA) - Gölbaşı'nda bulunan Genelkurmay Özel Kuvvetler Tesisleri ihalesinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla aralarında Ankara'nın ünlü müteahhidi Ali Osman Özmen ile 11'i görevde 9'u emekli, 20 askerin bulunduğu 38 kişinin yargılanmasına bugün öğleden sonra devam edildi. Mahkeme, tutuklu sanıkların rüşvet suçunun nedenlerinin kalkmadığını gerekçe göstererek tahliye taleplerini reddetti.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki duruşmasında iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi. Duruşmada sanık Özmen, savcılıkta verdiği ikinci ifadesinde, 'Emekli Orgeneral ağabeyim' diye hitap ettiği MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'a 150 bin dolar borç verdiğini iddia etti. Emekli olmasına yakın Orgeneral Kılınç'ın yanına gittiğini söyleyen Özmen, şunları söyledi:
"Paşam bana emekli olacağını ve Çayyolu'ndaki evini satmak istediğini ancak satamadığını söyledi. Ev almak istediği ancak parayı denkleştiremeyeceğini belirterek, 'Ali Osman bu evi sen sat' dedi. Ben biraz tereddüt ettim. Bunun üzerine paşa bana '50 bin dolar borç para verir misin? Ben sonra size veririm' dedi. Bunun üzerine emir subayını yanına çağırdı. Bu emir subayı halen Kara Kuvvetleri'nde yarbaydır. O gün 150 bin dolar borç para verdim ve bununla ilgili tutanak tutuk. Paşa bana 'Ali Osman aklına yanlış bir şey gelmesin. Bunu mal beyanında göstereceğini söyledi. Eşi de bu konuda çok titizlendi Beni her gördüğünde 'Ali Osman Bey size olan borcunuzu ödeyemedik' diye rahatsızlığını dile getirdi."
Duruşmada söz alan Ceylan'ın avukatı Süleyman Doğruer, müvekkilinin savcılık ifadesini kabul etmeyerek, müvekkilinin kahvaltı yapmadan askerler nezaretinde savcılığa getirilerek sorgulandığını, savcının kendisinden bir takım komutanların isimleri almak için serbest kalacağı gibi vaatlerde bulunduğunu öne sürdü. Doğruer, müvekkilinin savcılıkta alınan ifadenin delil olarak kabul edilmemesini istedi. Özmen'in avukatları ise müvekkillerinin sorgusu sırasında içeri alınmadıklarını, sorgu sırasında yasal haklarının hatırlatılmadığını ve baskı yapıldığını savundu. Bunun üzerine söz alan Askeri Savcı Binbaş Zekeriya Duran, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını bu konunun zabıt katibine ve Özmen'in kendisine sorulmasını istedi. Özmen'den bu soruya ilginç bir yanıt geldi. Savcılığa verdiği ilk ifadesinde aklının yerinde olduğunu belirten Özmen, ikinci ifadesinde Ramazan ayında oruçlu olduğu için net ifade verememiş olabileceğini söyledi. Özmen, savcının kendisine 'Birtakım şeyler söylersen, açıklarsan yalnızca 'Ramazan Bayramı'nda eve gidebilirsin?' dediğini ancak bunun dava açacağından mı yoksa serbest bırakacağından mı söylediğini anlayamadığını belirtti. 'Rüşvet alıp vermek benim tarzım değil' diyen Özmen, bu sözlerinin tutanağa geçmesini istedi.
Hiçbir şey bilmediğini söyleyen Özmen'in, "Bana bu iddiaları sormayın, yoruldum ya' demesi salondakileri güldürdü. Duruşmada söz alan Özmen ve Ceylan'ın avukatları, müvekkillerinin tahliyesini istedi. Duruşmaya bir saat ara verildi. Verilen aranın ardından kararını açıklamayan mahkeme, sabahki oturumda gönderilen ihbar mektubunun isimsiz ve imzasız olması nedeniyle değil, dava konusu olmadığından dosyadan çıkarılmasına, duruşmaya katılmayan sanıklara celp çıkarılmasına, Hüseyin Tekel'in mahkeme sunduğu belgelerle ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na suç duyurusunda bulunulmasına, tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.